• Turkhane Logo

Erdoğan'ın Suriye'ye operasyon planının arkasında ne var?

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yeni bir operasyon düzenlemesi ABD ve Rusya'nın tutumuna da bağlı. Peki Türkiye, ekonomik ve siyasi risklere rağmen yeni bir operasyon düzenler mi?

10:13 26 Mayıs 2022 Perşembe
Erdoğan'ın Suriye'ye operasyon planının arkasında ne var?
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yeni bir operasyon düzenlemesi ABD ve Rusya'nın tutumuna da bağlı. Peki Türkiye, ekonomik ve siyasi risklere rağmen yeni bir operasyon düzenler mi?

DWden Eray Görgülünün haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Pazartesi akşamı Türkiyenin güney sınırları boyunca oluşturmayı hedeflediği 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölge için yeni adımlar atacaklarını açıklaması sonrası Ankara hareketlendi. Açıklamasında Suriyeye yönelik yeni bir askeri operasyonun sinyallerini veren Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin de bu yönde hazırlıklarını sürdürdüğünü belirtti.

Operasyonla ilgili kararın Perşembe günü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınması bekleniyor. Ancak ABDden operasyona şimdiden itiraz geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Türkiyenin güney sınırındaki meşru güvenlik endişelerini anladıklarını ancak yeni bir operasyonun bölgede istikrarı daha da baltalayacağını söyledi. Price, IŞİDe karşı yürütülen mücadele ile bölgedeki ABD askerlerini riske atacağını da belirtti.

Türkiyenin Suriyede hem işbirliği yaptığı hem de karşı karşıya geldiği Rusyadan ise operasyonla ilgili şimdilik bir açıklama yok.

Peki Türkiyenin böyle bir operasyon için ABD ve Rusyayı ikna etmesi mümkün mü? Ve Türkiye neden şimdi böyle bir operasyona kalkıştı?

Uzgel: Hem iç hem dış politik bir hamle
Uzmanlara göre Türkiye, Ukrayna savaşı nedeniyle Rusyanın bölgedeki hakimiyetinin zayıfladığını düşünürken ABDye karşı da İsveç ve Finlandiyanın NATO üyeliği sürecindeki veto kartını kullanmayı planlıyor. Dış politikadaki değişen dengelerin Türkiye için uygun bir zemin yarattığı düşünülüyor.

Uluslararası ilişkiler uzmanı İlhan Uzgel ise Erdoğanın operasyon açıklamasının hem iç hem de dış politikaya dönük bir hamle olduğu görüşünde.

Muhalefetin son dönemde etkisini artırdığını, AKPnin de bu etkiyi kırmak istediğini kaydeden Uzgel, İktidar, gündemi yine ulusal muhalefetin kendisini eleştiremeyeceği bir konuya döndürmek istiyor diyor. Türkiyenin Suriye ile arasına güvenlik hattı çekmeyi amaçladığını ve bunun da Barış Pınarı harekatında yarım kaldığını ifade eden Uzgel, hükümetin dış politika hedefini Şu sıralarda ABD içe gömülmüşken, NATO Ukrayna’ya yoğunlaşmışken eksik kalan parça tamamlanmak isteniyor olabilir şeklinde özetliyor.

Ancak Uzgele göre Türkiye açısından zamanlama yine de uygun değil. Uzgel, Ekonomi iyi durumda değil. Erdoğan iç siyasette zemin kaybediyor. Arap ülkeleri de muhtemelen bu harekata karşı ifadesini kullanıyor.

Batı ile ilişkiler bir kez daha darbe alır
Avrupa ülkelerinin de önceki Suriye operasyonları gibi planlanan harekata da sıcak bakmayacağı tahmin ediliyor. Batı dünyasının Ukrayna krizine odaklandığını ve bu süreçte Türkiyenin bunu fırsat bilerek hareket etmesinin tepki ile karşılanacağını kaydeden Uzgel, Batı ile ilişkiler bir daha darbe alır tahmininde bulunuyor.

Rusyanın sessizliğini koruduğuna dikkat çeken Uzgel, Türkiyenin biraz da bu duruma güvendiği kanısında. Ancak bu süreç, yalnızca Rusyanın ses çıkarmamasıyla yürümez. Türkiyenin Batı ülkelerini tekrar karşısına alması, stratejik açıdan elde edeceğinin maliyetini kurtarmaz gibi duruyor diyen Uzgel, son dönemde Türkiyenin bölgede diplomasi dilini ön plana çıkardığını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor: Ancak yeniden askeri bir dile dönülmesi Türkiyeye zarar verir.

ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlar
Türkiyenin Suriyedeki askeri hedeflerine işaret eden Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Araştırmacısı Oytun Orhan ise Türkiyenin güney sınırlarındaki hedeflerini daha önce ilan ettiğini ve Suriyenin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturmayı amaçladığını ifade ediyor. Türkiye, şartlar oluştukça bu hedefe doğru ilerliyor şeklinde konuşan Orhan, Türkiyenin bugüne kadar Suriyede üç sınır ötesi harekat düzenlendiğine ve Irakta da PKKya dönük Pençe operasyonlarının sürdüğüne dikkat çekiyor.

Orhan, şu anki mevcut durumun ABD ve Rusya ile imzalanan mutabakatlar çerçevesinde ilerlediğini de vurguluyor.

Türkiye, 2016 yılının Ağustos ayında Fırat Kalkanı, 2018 yılının Ocak ayında Zeytin Dalı ve 2019 yılının Ekim ayında da Barış Pınarı olmak üzere üç sınır ötesi harekat düzenlemişti. Türkiye, Barış Pınarı harekatının ardından ABD ve Rusya ile iki ayrı mutabakat yapmıştı. ABD, YPG ve PKKnın sınırdan 32 kilometre güneye çekileceğini taahhüdünü vermişti. Rusya da YPG ve PKKyı Tel Rıfat ve Münbiçten çıkarmayı taahhüt etmişti. Türkiyenin tüm sınırı PKK ve YPGden arındırmayı hedeflediğini kaydeden Orhan, Erdoğanın yeni adımıyla ilgili Uzun yıllardır sürdürülen stratejinin bir parçası olarak görmek gerek diyor.

Operasyonun ekonomik ve siyasi riskleri olabilir
Türkiyenin bölgede harekat alanını daraltan başlıca iki etken Rusya ve ABDnin itirazları. Rusya, Suriyede güvenli bölgelerin Beşar Esad yönetimiyle işbirliği içerisinde oluşturulması gerektiğini savunurken ABD ise Türkiyenin bölgedeki askeri eylemlerinin ABDnin güvenliğini ve IŞİDle mücadeleyi tehdit ettiğini savunuyor.
Ancak Orhan, Ukrayna savaşının NATO nezdinde Türkiyenin önemini ön plana çıkarması ve Rusyanın Suriyedeki pozisyonunun zayıflamasının Türkiye açısından uygun koşullar oluşturduğunu düşünüyor. Orhan, Türkiyenin Finlandiya ve İsveçin NATO üyeliği sürecini pazarlık konusu yapabileceğini ve iki ülkenin üyeliğini engelleyerek harekata karşı gelinmemesini isteyebileceğini ifade ediyor.

Askeri anlamda bir soru işareti bulunmadığını ancak Türkiyenin siyasi bir karar vereceğini vurgulayan Orhan, siyasi ve ekonomik risklere dikkat çekiyor. Her ne kadar şartların uygun hale geldiği düşünülse de ABD ve Rusyanın tavrının önemini koruduğunu kaydeden Orhan, ABD açısından yaptırımlar gündeme gelebilir. Rus askeri de sınırlı da olsa sahada bulunuyor. Rus askeri ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında olası bir kaza büyük bir krize dönüşebilir diyor.

Orhan, mevcut durumda her iki ülkenin Türkiyeye yönelik temel itirazlarından vazgeçmediğini de vurguluyor.

Türkiye operasyonda hangi bölgeleri hedef alacak?
Akçakale ile Ceylanpınar arasındaki bölgenin kontrol altına alındığını vurgulayan emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu, Ceylanpınarın doğusundan Irak sınırına kadar olan bölge ile Tel Abyadın batısında Fırat Nehrine kadar olan bölgenin yeni hedefler olacağını söylüyor. Afrinin doğusunda uzanan ve Fıratın batısında yer alan Tel Rıfatın da hedefler arasında olduğunu vurgulayan Babüroğlu, Fıratın batısındaki bölgenin ABDnin kontrolü altında olduğuna da dikkat çekiyor.

Türkiyenin Barış Pınarında olduğu gibi burada da sınırdan Hava Kuvvetleri ile operasyona destek sağlayabileceğini ifade eden Babüroğluna göre Tel Rıfat bölgesinde yapılacak harekatta Rusya ile koordinasyonun önemli olduğu görüşünde.

Son güncelleme: 10:13 26.05.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı