• Turkhane Logo

Erdoğan'da 'Türk Baharı' endişesi... Kuveyt'ten Türkiye'ye para akışı neden yavaşladı?

İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilmesi Arap dünyası tarafından yakından takip ediliyor.

15:59 08 Mayıs 2019 Çarşamba
Erdoğan'da 'Türk Baharı' endişesi... Kuveyt'ten Türkiye'ye para akışı neden yavaşladı?
İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilmesi Arap dünyası tarafından yakından takip ediliyor.



Ortaya çıkan manzarayı değerlendiren Arap medyası, Erdoğanın seçimi iptal ederek yaşadığı ekonomik ve siyasi çöküşü gölgelemek için Donkişot tarzı bir mücadeleye giriştiğini öne sürüyor.

Londra merkezli Şark-ul Avsat gazetesinin Mısırlı Türkiye uzmanlarından Hasan Ebu Talib dünkü yazısında, Erdoğanın muhtemel bir halk ayaklanmasının zeminin hazırladığını ima ediyor.


Erdoğan ve Türk baharı endişesi başlıklı yazısında Ebu Talib şu ifadeleri kullanıyor:

Bahar olarak tanımlanan halk hareketlerinin temelinde iki sebep bulunur. Birincisi ekonomik sıkıntılar ve beraberinde gelen yoksulluk, ikincisi ise siyasal baskı ve zulümlerle sivil toplumun baskı altına alınmasıdır. Bu ikisi bir araya geldiğinde de toplumsal hareketler başgösterir. Bu durum dış faktörler tarafından kullanılabilir. Bunun önüne geçmenin çaresi ise politik esnekliktir.

Erdoğanın bölgedeki ülkeler ve ABD ile sürtüşme içine girdiğini, bunun da ekonomi üzerine çok derin etkileri olduğuna vurgu yapan Ebu Talib, Erdoğan ülkesindeki siyasi ve ekonomik krizi görmüyor, tam tersine ülkesine ve kendisine karşı dışarıdan komplolar olduğunu öne sürüyor. Halbuki kendisi Suriye, Irak ve Libya başta olmak üzere bazı ülkelerde komplolar peşinde koşarak bu ülkelerde baharın kışa dönüşmesine sebep olanların başında diyor.

Aynı gazetenin diğer bir yazarı, Emil Emin ise, Donkişotvari savaşlar Türkiyeye fayda sağlamayacak başlıklı yazısında özellikle Türkiyenin Kıbrıs kara sularında gerçekleştirdiği sondaj çalışmaları ve ABD ile giriştiği S-400 mücadelesine vurgu yapıyor.

Bu mücadeleyi siyasi Donkişotluk olarak değerlendiren Emin, Erdoğanın yeni Osmanlıcılık kibrine sahip olduğunu belirterek, ünlü Fransız Kralı 14. Luinin, Devlet benim, ben devletim sözünü hatırlatıyor.

Son günlerde Türkiyede de Arap Baharı benzeri olayların başlayacağı yönündeki endişelerle ilgili Erdoğanın, Türkiye yutulmayacak kadar büyük şeklinde sözler sarf ettiğini hatırlatan yazar, Erdoğan gün geçtikçe ekonomik ve siyasi çöküşün daha çok acısını çekiyor. İstanbulda yaşadığı hezimeti kabul edemedi ve sıcak bir yaz gecesi ülkeye yeni bir kabus senaryosu hazırladı diyor.

Erdoğanın Türkiyenin Ortadoğuda yüzyılın fitne ateşinin yeniden yakılmasına karşı çıkacağını ve bunun uygulanmasına izin vermeyeceği sözlerini sarf ettiğini aktaran yazar, tam tersine Erdoğanın Türkiyeyi radikal terör örgütlerinin üssü haline getirerek bu ateşi yaktığını öne sürüyor.

Yazar yazısını, Donkişotvari çatışmaların Erdoğana faydası olmayacak sözleriyle bitiriyor.

Seçim iptalini daha çok Batılı haber ajansları ve medyasının haber ve yorumlarıyla veren Mısır medyası ise ağırlıklı olarak Türkiyenin Kıbrıs açıklarında doğalgaz arama faaliyetlerine başlamasını işliyor.

Mısırın hükümete yakın en güçlü gazetelerinden El Ahramın yazarı Mesut el Hannawy, Erdoğanın macerası ve Mısırın uyarısı başlıklı yazısında, Türk idareciler nefret ve kıskançlık dolu. Bu şekilde kendi halkları ve belki de tüm bölge için sonu hesaplanmayan adımlar atıyorlar ifadelerini kullanıyor.

Kıbrıs açıklarında yapılacak doğalgaz aramalarının Mısırın yanı sıra ABD ve Avrupa Birliğinin de sert tepkisini çektiğini belirten Hannawy, Türkiye, attığı bu adımla uluslararası kamuoyunun nabzını mı test ediyor? Sanırım Erdoğan sağduyunun sesini dinlemiyor. İnatçılık yapıyor, aptal bir politika izliyor diyor.

Erdoğanın iç politikadaki gelişmeleri gölgelemek için yeni maceralar peşinde koştuğunu da öne süren yazar, işin sonunda kibirli Sultanın kaybedeceğini ileri sürüyor.

Mısırın önde gelen online gazetelerinden Youm7da bir yazı kaleme alan Ekrem el Kassas ise Türkiye ve İran ilişkilerini ele aldığı İran ve Türkiye: Suriyede düşman, Libyada dost başlıklı yazısında iki ülkenin dostluk ve düşmanlığı birlikte nasıl yürüttüklerini analiz ediyor.

El Kassas, Politika her zaman kalpsizdi. Aşk ya da nefret ilişkisi yok. Bunu İran-Türkiye ilişkilerinde görüyoruz. Türkiye Katar ile birlikte El Kaideyi desteklerken, İran ise Hizbullah ile Esed rejiminin yanında durdu. Suriyede birbirine düşman olan bu iki ülke ticari, ekonomik ve askeri alanda yakın ilişkiler kurdular. Bu yakın ilişkilere son dönemde Libyayı da eklediler görüşünü savunuyor.

Kuveytin önde gelen online gazetelerinden El Rai Medyadaki bir haberde ise ABD ile Türkiye arasında devam eden gerilimin, Kuveytlilerin Türkiyeye para transferini vurduğu belirtiliyor.

Rıza el Sinarı tarafından kaleme alınan ve Trumpın Erdoğana olan öfkesi, Kuveytlilerin Türkiyeye yaptıkları transferleri engelliyor başlıklı yazıda, son günlerde ABDnin Türkiyeye uygulamaya başladığı ek yaptırımlardan dolayı Kuveytten Türkiyeye yapılan transferleri iki kat yavaşlattığı belirtiliyor.

Yazıda bu yaptırımlardan dolayı Kuveytlilerin büyük zararlar ettiği ifade ediliyor.

Son güncelleme: 15:59 08.05.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı