• Turkhane Logo

Erdoğan yüzüstü bırakmıştı: Mısır’da Müslüman Kardeşler’in 8 yöneticisine idam cezası verildi

19:00 05 Mart 2024 Salı
Erdoğan yüzüstü bırakmıştı: Mısır’da Müslüman Kardeşler’in 8 yöneticisine idam cezası verildi





AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun süre destek verdikten sonra desteğini geri çekerek yüzüstü bıraktığı Müslüman Kardeşler’e bir darbe de Mısır mahkemesinden geldi. Mısır Devlet Güvenlik Ceza Mahkemesi, hareketin 8 liderine idam cezası verdi. Ceza verilenler arasında 80 yaşındaki İhvan Genel Mürşidi Muhammed Badii bulunuyor.



AKP’li Cumhurbalkanı Tayyip Erdoğan uzun süre destek verdiği, Türkiye’de seçim malzemesi olarak kullandığı ancak son olarak Mısır DEvlet Başkanı Abdülfettah El Sisi ile barışarak yüzüstü bıraktığı Müslüman Kardeşler’in 8 yöneticisine idam cezası verildi.



Mısır Devlet Güvenlik Ceza Mahkemesi tarafından İhvanı Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketinin 8 liderine idam cezası verildi. Mahkeme 37 sanığa müebbet, 6 sanığa 15 yıl, 7 sanığa 10 yıl hapis cezası verirken, 21 sanığın ise beraatine hükmetti



“Platform Olayları” olarak bilinen 2021 tarihli 72 nolu davada Mısır Devlet Güvenlik Ceza Mahkemesi Birinci Terör Dairesi, İhvanı Müslimin Hareketi’nin 8 liderine idam cezası verdi. İdam cezası verilen İhvan liderlerinin isimleri İhvan-ı Müslimin Genel Mürşidi Muhammed Bedii, Genel Mürşid Vekili Mahmud İzzet, Muhammed El Biltaci, Amr Muhammed Zeki, Usame Yasin Abdulvahhab, Saffet Hamude Hicazi, Asım Abdulmacid ve Muhammed Abdulmaksur Muhammed olarak açıklandı. Muhammed Badii, on yılı aşkın süredir cezaevindeydi.



Muhammed Badii, on yılı aşkın süredir cezaevindeydi.



MÜSLÜMAN KARDEŞLER, HUD SURESİNE ATIF YAPARAK TEPKİ GÖSTERDİ



Sisi’nin 2013’te Müslüman Kardeşler’e yaptığı darbenin ardından kurulan Olağanüstü Hal Güvenlik Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar temyize tabii değil. Müslüman Kardeşler, Kur’an-ı Kerim’in Hud Suresi’ne atıf yaptıkları bir açıklama açıklamayla tepki gösterdi: “Rabbin, zulme sapan toplulukları böyle yakalar! Şüphesiz onun cezalandırması pek elem vericidir, pek çetindir!”



İhvan-ı Müslimin Teşkilatı Genel Mürşid Vekili Dr. Salah Abdulhak imzalı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:



Rejimin başarısız politikaları sonucunda Mısır vatandaşlarının yoksulluk, yüksek fiyatlar ve düşen yaşam standartları ile boğuştuğu, herkesin ekonomiden çıkış yolları aradığı bir dönemde, on yılı aşkın bir süredir bizzat rejimin yürüttüğü, ülkenin yaşadığı siyasi ve güvenlik krizlerine rağmen rejim hâlâ muhaliflerine zulmetmeye devam ediyor. Hapishaneleri, gözaltı merkezlerini ve cinayetleri ‘kanun’ adına ve ‘kanuna muhalif yapı kurmak ve terör suçu işlemek’ ithamıyla kullanıyor.



Ve bugün olağanüstü ve yetkisiz bir kurul, Müslüman Kardeşler Genel Mürşidi Dr. Muhammad Bedii ve diğer yedi kişiye karşı adaletsiz bir idam cezası verdi. Diğer müebbet ve ağırlaştırılmış hapis cezalarına da hükmedildi. Bu dava kamuoyunda ‘platform olayları’ olarak bilinen olayla ilintilidir. Karar, rejimin özellikle 2013’ten sonra siyasi muhalifleri yargılamak amacıyla kurduğu Olağanüstü Hal Güvenlik Mahkemesi tarafından verilmiş olup, kararları temyize tabi değildir.



Müslüman Kardeşler, kararı kınamakta ve mahkemenin adil yargılanma güvencelerini ihlal ettiğini ifade etmektedir. Ulusal Güvenlik subaylarının tanıklıkları dışında herhangi bir suç, suç delili ve tanık bulunmamaktadır. Mahkeme, sanıkları hakim önünde yargılanmaktan mahrum bırakmanın yanı sıra savunma heyetinin tanık çağırmasına veya müvekkilleriyle görüşmesine izin vermemiştir. Zaten bu hususlar Mısırlı ve uluslararası insan hakları örgütlerinin uzun süredir kınadığı ve ortaya çıkan kararların iptalini talep ettiği ihlallerdendir.



Müslüman Kardeşler, bu kararı masum insanlara karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirmekte ve adil ve bağımsız bir yargı önünde tarafsız bir soruşturma yapılmasını talep etmektedir. Teşkilat konunun temelde siyasi olduğunu ifade etmektedir. Bu meselenin meşruiyeti tarih, hukuk ve gerçeklik ile meşru, demokratik olarak seçilmiş bir sivil cumhurbaşkanının ve aynı zamanda bir hükümetin kurulmasını sağlayan seçim haklarıyla doğrulanmıştır. Sanıkların pozisyonları ve özellikleri -bakanların, milletvekillerinin, politikacıların ve alimlerin yer alması- nedeniyle davanın siyasi olduğunu doğrulamaktadır.



Sonuç olarak; Cenâb-ı Hak, kendisine zulmü yasaklamış, kulları arasında da haram kılmıştır. Adaletsizlik; medeniyetlerin yıkılışının, toplumların helakinin habercisidir. Bir kavim arasında zulüm ortaya çıktığında, bu onların helak olmasına sebep olur ve cezalarını hızlandırır. Nitekim Allah Teala şöyle buyurur: ‘Rabbin, zulme sapan toplulukları yakaladığında işte böyle yakalar! Şüphesiz onun cezalandırması pek elem vericidir, pek çetindir!’ (Hûd Sûresi, 102. Âyet-i Kerîme).”

Son güncelleme: 19:00 05.03.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı