• Turkhane Logo

Erdoğan “Nazi artığı” dediği Almanya ve Hollanda ile neden yakınlaşıyor?

Türkiye ile Almanya ve Hollanda arasında yaklaşık bir yıldır devam eden sıkıntılı diplomatik süreç, yeni haftadan itibaren iyileşme yolunda önemli bir ivme kazanacak.

11:30 23 Eylül 2018 Pazar
Erdoğan “Nazi artığı” dediği Almanya ve Hollanda ile neden yakınlaşıyor?
Türkiye ile Almanya ve Hollanda arasında yaklaşık bir yıldır devam eden sıkıntılı diplomatik süreç, yeni haftadan itibaren iyileşme yolunda önemli bir ivme kazanacak.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın 28 Eylül Cuma günü Berline yapacağı ziyaret, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacak.
BBC Türkçe Erdoğanın Dış Politikada aldığı bu yeni virajı analiz etti  Mart 2017den bu yana kriz içinde bulunan Türkiye - Hollanda ilişkileri de, Lahey Büyükelçisi Şaban Dişlinin önümüzdeki hafta resmen göreve başlaması ile yumuşama eğilimine girecek.

Hollanda ve Almanyanın Türk hükümet üyelerine siyasi propaganda izni vermemesi ile başlayan gerilim, Cumhurbaşkanı Erdoğanın her iki ülkeyi de Nazi artığı ve faşistlikle suçlayan açıklamaları üzerine krize dönüştü.
Türkiyenin aralarında gazetecilerin de bulunduğu bazı Alman vatandaşlarını gözaltına alması üzerine, Berlin - Ankara hattında ilişkiler en alt düzeye indi.Hollanda, dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kayayı, istenmeyen kişi ilan ederek, polis zoruyla sınır dışına çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine Ankara, Hollanda hükümetini özür dilemeye çağırdı.
Ancak Lahey yönetimi, özür dilemeyi reddeti. Buna rağmen iki ülke dışişleri bakanları, perde arkasında ilişkilerin normalleştirilmesi için çaba harcadı.
Hollandanın özür dilememesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, neden Berlin ve Laheyle yakınlaşma gereği duydu?
Güçlü karşılıklı çıkarlarHollandada yayınlanan Nu.nl adlı haber portalı, bu sorunun yanıtını araştırdı. Leiden Üniversitesi Türkoloji bölümü öğretim üyesi Petra de Bruijna göre, Türkiye ile Almanya ve Hollanda arasındaki soğukluk uzun süre devam edemez. Çünkü, tarafların birbirleriyle çok güçlü karşılıklı çıkarları var.
De Bruijn, Hollanda ve Türkiyenin sorunu bir süre zamana bırakıp soğuttuğunu belirterek, Uluslararası politikanın işleyişi bu şekilde. Zaman geçti ve sorun unutuldu. İki taraf da gururundan ödün vermeden ilişkilerini geliştirebilir dedi.
De Bruijnin işaret ettiği güçlü çıkarlar özellikle ekonomik alanda ön plana çıkıyor. Hem Almanya hem de Hollanda ile yaşanan kriz, bu ülkelerle var olan güçlü ticari ilişkileri gölgeleyemedi
Almanya ile Türkiye arasında 2017deki ticaret hacmi 37 milyar euro. Bunun yanısıra, Almanyada yaşayan 3,5 milyon Türkiye kökenli göçmen, bu ülke nüfusunun yüzde 4ünü oluşturuyor.
Hollanda ise, Türkiyedeki en büyük dış yatırımcı ülke. Hollanda, Türkiyede ikinci sıradaki girişimci ülke olan İngilterenin iki katı yatırım oranına sahip. Ticaret hacmi, 20 milyar Euronun üzerinde.
Trumpla kriz Türkiyeyi ABye ittiTürkiye uzmanı gazeteci Sinan Can, ABD Başkanı Donald Trumpın rahip krizi sonrası Ankarayı, Avrupa Birliğinin (AB) kucağına ittiği görüşünde.
Dövizdeki kur artışı ve ekonomik çalkantı ile mücadele eden Erdoğan, ABD ile yaşanan gerilim sonrası bir anlamda Avrupa ile iyi ilişkilere mecbur kaldı.
Sinan Cana göre, Rusya ile ilişkiler, Türk ekonomisini rahatlatacak boyutta değil. Almanyanın lira krizinde Ankaranın yanında olduğu yönündeki mesajları, ilişkilerin gelişmesinde etkili oldu.
Cana göre bir başka önemli etken ise, mülteci krizi ve Türkiye ile yapılan mültecilerin geri kabulü anlaşması. Hollandalı gazeteci, son 100 yıldan bu yana Türkiyenin Avrupaya karşı ilk kez bu kadar güçlü bir koza sahip olduğuna işaret ediyor.
Erdoğanın Batıya yönelik, Gerekirse sınırları açarım sözlerini anımsatan Can, bunun Avrupa açısından çok büyük bir sorun yaratacağının altını çizdi.
Petra de Bruijn da, ABnin Türkiye ile mülteci anlaşmasını sürdürmek zorunda olduğunu vurgulayarak, Suriye ordusunun İdlibe yönelik olası operasyonu sonrası yeni bir göç dalgasının yaşanabileceğini söyledi.
İdlibden kaçacak insanların bir bölümünün Avrupaya gitmek isteyeceğini belirten Hollandalı akademisyen, bu nedenle Türkiyenin rolünün önemine dikkati çekti.
Hollandalı yorumculara göre, iç politikada seçmene yönelik sert mesajlar verilse de, Türkiye ile Hollanda ve Almanya gibi ülkelerin birbirlerine ihtiyacı var. Bu nedenle Türkiye - AB ilişkilerinin istikrara kavuşması şart. Bu nedenle Avrupa kamuoyunda Erdoğan elinden gelenin en iyisini ortaya koyacağı beklentisi hâkim.

Son güncelleme: 11:30 23.09.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı