• Turkhane Logo

Erdoğan İstanbul seçimlerinin yenilenmesini gerçekten ister mi?

Erdoğan hırsızlıkla kaybettiklerini anlatacak, oysa tekrarlanır da 100 bin farkla kaybederse bırakın bunu halka anlatmayı, artık bittiğini kabul edip siyaseti bırakması gerekecek.

14:33 20 Nisan 2019 Cumartesi
Erdoğan İstanbul seçimlerinin yenilenmesini gerçekten ister mi?
Erdoğan hırsızlıkla kaybettiklerini anlatacak, oysa tekrarlanır da 100 bin farkla kaybederse bırakın bunu halka anlatmayı, artık bittiğini kabul edip siyaseti bırakması gerekecek.

ALİ NESİN- ARTIGERÇEK 
Bu yazıyı okumadan önce Celal Başlangıçın dün ARTI GERÇEKte yazdığı Büyük ustalık bitti; Erdoğanın tökezleme dönemi başladı yazısını okumanızı öneririm. Celal bir köşe yazısıyla seçimde bütün partilerin artı ve eksilerini yazmış. Bu yazımla esasında Celalin yazısını tamamlayacağım, uzun bir konu olduğundan belki de bir sonraki yazısını çaldım ama ben bu konuyu ısrarla 24 Haziran seçimlerinden beri söylüyorum, o da artık Recep Tamam Erdoğanın AKPden daha az oy aldığıdır.
24 Haziran seçimlerine kadar yapılan bütün seçimlerde Erdoğan AKPnin can simidi gibiydi, partinin lokomotifi oydu ve kendisine göre karizmasıyla seçimleri kazanıyordu. Bu karizma yada lokomotif esasında 7 Haziran seçimlerinde ciddi bir kaza yaptı ve Erdoğanı uyardı. Anımsarsanız, 7 Haziran seçimlerinde propagandayı Recep Tamam Erdoğan tek başına yaptı ve seçimleri bırakın kaybetmeyi, iktidardan düştü.
Bu önemli bir uyarıydı ama Erdoğan ciddi bir megaloman olduğundan bunu anlamadı yada anlamamazlıktan geldi. Esasında bu aynı hızlı tren kazası gibi bişeydi onlar için, nasıl rayları değiştirmeden hızlı treni çalıştıramazsan yada çalıştırmaman gerekiyorsa, seçmen de cumhurbaşkanıyla milletvekili seçimlerine gitmeyi uygun bulmadı. Ne zamanki 1 Kasım seçimleri için lokomotifin başına başbakan Ahmet Davutoğlu geçti ama hileli ama hilesiz, AKP yine iktidarı aldı.
Gelelim 24 Haziran seçimlerine, AKPnin aldığı oylarla cumhurbaşkanı adayı Recep Tamam Erdoğanın oylarını karşılaştırdığınızda, daha doğrusu cumhurbaşkanlığı oylarından MHP ve BBP oylarını çıkardığınızda Erdoğanın oyunun AKP oyunun altında olduğunu görüyorsunuz. AKP öyle bir parti ki, kimse bu olayı sesli olarak dillendirmedi yada dillendiremedi. O yüzden yandaş basının devamlı olarak yazılan ve söylenen 17 yıldır kimse Erdoğanı seçimde yenemiyor safsatası 7 Haziran seçimlerinde bitmişti.
Gelelim bu seçimlere, AKP seçmeni İstanbul ve Ankarada seçimlere ağırlığını koydu ama büyükşehir belediyelerini kazanamadı. Seçmen partisine küstü mü diye soracak olursanız, koskoca bir HAYIR derim. Partisine küsen seçmen ne ilçe belediyelerinde ne de belediye meclis üyeliği seçimlerinde partisini bu şekilde desteklemez.
Peki, ilçe belediyelerini ve belediye meclisini destekleyen seçmen neden direkt Erdoğanın seçtiği büyükşehir belediye başkanlarını seçmiyor. Çünkü o seçmen Her şeyi ben yaparım diyen birisine biyere kadar dayandı ve artık tavrını koydu.
O zaman Erdoğan nerede yanıldı da Tek adam modeli bir anlamda seçmene takıldı ve o seçmen Erdoğandan uzaklaştı. Başka bir örnekle anlatmaya çalışayım, ben karşı karşıya 2 lokanta açsam ve her şeyiyle aynı yemekleri yapsam ama birisini alabildiğine şatafatlı yapsam ve yemekleri 5 liraya satsam, diğerini de sıradan bir lokanta yapsam ama yemekleri 6 liraya satsam, adım gibi eminim ki o müşterilerin %80i pahalı olan yeri tercih edeceklerdir. Bunun nedeni çok basit, hem sosyolojik, hem de psikolojik. Pahalı ama basit olan lokantada kendisini bulacaktır, diğer yer onun yeri değildir, alışık olmadığı biyerdir onun için, evi gibi biyeri tercih ettiğinden 1 lira fazla vermek umurunda olmayacaktır. Ve ben sonuçta diğer lokantayı kapatmak zorunda kalırım, yani AKP durur ama saraydan yürütülen AKP mantığı iflas eder. Seçmen ara sıra da olsa oturup sohbet edebileceği bir parti başkanı ister, saraydaki parti başkanı ona çok ama çok uzaktır, sevgisi korkuya dönüşür, nasıl Osmanlıda devrilen yada sürgüne gönderilen, katledilen padişahlara ses çıkarmadıysa, yarın Erdoğanın devrilmesine de, yargılanmasına da ses çıkarmaz. Çünkü o kendisinin benimsediği bir kişilik olmaktan çıkmıştır. İşte tam da burada, o seçmen de yavaş yavaş Erdoğanın diplomasını sorgulamaya ve evden çıkan dolarları sorgulamaya başlar.
Şimdi Erdoğan haricinde herkes İstanbulda seçimlerin tekrarlanmasını konuşuyor ama Erdoğan YSKnın vereceği kararın son karar olduğunu söyleyerek ve bir anlamda tek yetkili gibi belediyelerle nasıl çalışacağını anlatarak ve 2023e hazırlanılmasını söyleyerek YSKya seçim kararı vermemelerini söylüyor.
Bunun nedeni çok basit, sonraki seçime kadar Erdoğan hırsızlıkla kaybettiklerini anlatacak, oysa tekrarlanır da 100 bin farkla kaybederse bırakın bunu halka anlatmayı, artık bittiğini kabul edip siyaseti bırakması gerekecek.
Seçim sonuçlarına hangi parti ne kadar il kazandı diye bakmamak lazım sadece, MHP bu seçimlerde daha önce AKPnin olan 7 ili kazanmış. Peki MHP kaybettiği 4 ili hangi partilere karşı kaybetmiş, birini AKP, 2si CHP ve diğeri de HDP. AKP seçmeni bu gerçeği önüne koyduğunda artık Tek adamlığı da, MHPyle yapılan cumhur ittifakını sorgulayacaktır.
Yazının başında da yazdım ya uzun bir konu diye ve Celal o yüzden bu kısmı bilerek boş bırakmış, ben de yazıya sonraki yazımda devam edeceğim. Yazının başlığı da bugünden hazır: ERDOĞAN AKP GENEL BAŞKANLIĞINDAN İSTİFA EDECEK...

Son güncelleme: 14:33 20.04.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı