• Turkhane Logo

Erdoğan, Demirtaş'tan sonra, Akşener'in siyasi hayatını da mı bitirecek?

Yerel seçimlere 20 gün kala, muhalefete karşı söylemini iyice sertleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir adım daha atarak muhalefet liderlerinden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında “Cumhurbaşkanına iftira ve hakaretten” dava açtı.

11:24 11 Mart 2019 Pazartesi
Erdoğan, Demirtaş'tan sonra, Akşener'in siyasi hayatını da mı bitirecek?
Yerel seçimlere 20 gün kala, muhalefete karşı söylemini iyice sertleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir adım daha atarak muhalefet liderlerinden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında “Cumhurbaşkanına iftira ve hakaretten” dava açtı.



Ahvalden Gazeteci Zülfikar Doğanın analizine göre 24 Haziran 2018’deki seçimlere partisinin Cumhurbaşkanı adayı olarak giren ve kaybeden Akşener, milletvekili olmadığı için doğrudan yargılanabilecek.

HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekili olduğu halde 4 Kasım 2016’da gözaltına alınmış, dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanmıştı. Yaklaşık 2,5 yıldır Edirne cezaevinde olan Demirtaş, son olarak AİHM’nın “hak ihlali ve tahliye” kararı vermesine karşın, tahliye edilmeyip, hızlandırılmış yargılamayla hapis cezasına çarptırıldı.


İstinaf mahkemesine itirazı reddedilen Demirtaş’a, hapis cezasının beşmyılın altında olması nedeniyle, Yargıtay’da temyiz yolu kapalı. Böylece cezası kesinleşti ve “siyasi yasaklı” haline geldi.

Meral Akşener için de Erdoğan’ın açtığı dava sonrası, böyle bir ihtimal belirmiş durumda.

Diğer partiler YSK’nın seçim yasaklarına uyarken, “Toplu Açılış” adı altında Şubat başında mitinglere başlayan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydanlarda CHP-İYİ Parti arasındaki Millet İttifakı’nı HDP ile gizli ittifak yapmak, terör örgütlerinin işbirlikçisi olmak, F... ve PKK’dan talimat almakla suçluyor. Saadet Partisi’ni de “kirli, şer ittifakı, dörtlü çete” olarak nitelendirdiği bu işbirliğinin içinde yer almakla itham ediyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 6 Mart’ta Denizli’de Millet İttifakı’nın düzenlediği ortak mitinge CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile katıldı. Konuşmasına meydanda toplananları “Merhaba Cumhurbaşkanının terörist dediği Denizlililer”  diye selamladıktan sonra şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanının terörist dediği Denizlililer nasılsınız? Evine ekmek götürmekten başka derdi olmayan teröristler iyi misiniz? Şakası bile ne kadar acı değil mi... Bu ülkenin cumhurbaşkanı çıktı CHP ve İYİ Parti seçmenine terörist dedi. 18 milyona yakın seçmene terörist diyen bir cumhurbaşkanı!”

Bu sözler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin ve Siirt’teki AKP mitinglerinde, HDP’ye oy verenlere terörist demediğini, yöneticileri kast ettiğini belirterek, “Ben vatandaşlarıma terörist diyecek kadar enayi miyim?” diye tepki gösterdi.

Akşener’e “Meral Hanım utanmadan, sıkılmadan, benim Denizlili kardeşlerime terörist dediğimden bahsediyor. Utan utan, sen ne terbiyeden muafsın. Şu anda avukatlarımı görevlendirdim. Asla ve kat’a benim işim yöneticilerle, halkımla değil” sözleriyle kendisini savundu.

Erdoğan’ın suç duyurusunun ertesinde Aydın mitinginde konuşan Akşener, bu kez meydandakileri “Merhaba Cumhurbaşkanının terörist dediği Efeler diyarının insanları, Aydınlılar” diye selamladı.

Akşener sözlerini: Önce kendileri yaptılar iki parti bir ittifak. Biz bir ittifak yaptık, bize oy verenler terörist çete oldu. 11 milyon CHPye oy veren seçmen var. İYİ Parti’ye oy vermiş 1 milyon. Saadet Partisi ve Demokrat Parti’ye oy vermiş 1 milyon kişi. Çoluğu ile çocuğu ile 30 milyondan fazla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına terörist dediği sözleri hatırlattığımız için bize çok kızmış. Bana ‘Bu kadın’ diyor.” diye sürdürdü.

Erdoğan’ın avukatları, Akşener hakkında mahkemeye verdikleri hakaret davası ve suç duyurusu dilekçesinde, Denizli halkına terörist denilmesinin söz konusu olmadığı ifade edilerek;

“Cumhurbaşkanımızın konuşmalarında vurguladığı husus, Millet İttifakının başta PKK ve F... olmak üzere diğer terör örgütleriyle olan ilişkisidir. Bu ilişkiyi kamuoyunun bilgisine sunarak özellikle Millet İttifakına mensup partilerin seçmenini duyarlı olmaya davet etmektedir. dediler.

Erdoğan 9 Mart’taki Elazığ mitinginde, Akşener’e cezaevindeki Demirtaş ve tutuklu HDP’lilerle, darbe girişiminden tutuklu F...’cüleri ima ederek, hapse girebileceği, tutuklanacağı tehdidini şu sözlerle dillendirdi:

“Şu anda mahkemeye verdim, mahkemede hesaplaşacağız, oradan da bir şeyler muhakkak gelecek. Fakat hanımefendinin kaçacak deliği de yok, çünkü o milletvekili de değil, onunla hemen hesaplaşacağız, onun hesabı ağır olacak. Bak şu anda birileri cezaevinde süre dolduruyor. F...cüler dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin.

Akşener hapis tehdidine “Hodri Meydan” diyerek, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Hak söze uydum diye tehdit mi ediyorsun? Ben 28 Şubat’ın tanklı-tüfekli paşalarından korkmamışım da, zamanında onlardan korkanlardan niye korkayım?” karşılığını verdi.

Meral Akşener, Samsun mitinginde ise Erdoğan’a “Elinden geleni ardına koyarsan namertsin! Hapisse hapis, ölümse ölüm. Bir adım geri atmak varsa fıtratımda kanım kurusun. diye seslendi.

Akşener’e ilk destek ittifak ortağı CHP’den geldi. Akşener’in yanında olduklarını açıklayan Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba “Cumhurbaşkanı, senin milletvekilliğin, dokunulmazlığın yok. Seni hapse atacağım diye tehdit ediyor. Böyle bir cumhurbaşkanlığı, böyle bir siyaset olur mu? Sen bu tehdidi yapıyorsan hukuk askıya alınmıştır dedi. İYİ Parti Başkanlık Divanı da hafta sonu olağanüstü toplanarak, Erdoğan’a karşı çok sert bir açıklama yaptı.  

Erdoğan’ın Balyoz ve Ergenekon kumpas davalarında TSK mensuplarını,  ardından gazetecileri, akademisyenleri, hukukçuları terörist ilan ettiği, Oslo’da, Habur’da terör örgütüyle masaya oturduğu ifade edilen açıklamada, son olarak da çiftçiyi, hal esnafını, marketleri gıda teröristi diye itham ettiği anımsatıldı. Açıklamada ‘Hakikati haykıran bir sesi, ‘Hapishanelerle tehdit etmek, ancak darbecilerin yapabileceği bir iştir….Birimiz hepimiz, hepimiz Meral Akşener’iz” denildi.  

AKP adaylarının fazla ortalıkta görünmediği AKP kampanyasında, muhalefete dönük, terör ve terörist suçlamalarının dozu yükselirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Millet İttifakı’nın İstanbul, Ankara ve İzmir adaylarının “HDP’nin, terör örgütlerinin Truva atı” olduğunu öne sürdü.

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer’i “üç Truva atı” diye nitelendiren Soylu, teröristlerin bu isimler aracılığıyla, belediyelere, belediye meclislerine gireceğini söyledi. Soylu “Tehlike büyük, bu seçim 2014’teki seçim değil” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Erdoğan ve Soylu’ya paralel şekilde, PKK ve F...’nün Millet İttifakı üzerinden belediyeleri ele geçireceği iddiasını her gittiği yerde yineliyor.

Ancak seçmeni etkilemeye yönelik bu açıklamalar, aynı zamanda “muhalefet adayların seçimi kazanacağı” kabulü ve teyidi anlamına da geliyor.

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014 yılından bu yana “Cumhurbaşkanına hakaret” davalarında patlama yaşanıyor. 2017’de cumhurbaşkanına hakaretten açılan savcılık soruşturması sayısı 20 bin 539’a, ceza davası sayısı ise 6033’e ulaştı.

Son olarak CHP-İzmir Balçova belediye başkanı ve 31 Mart seçimi için yeniden aday gösterilen Mehmet Ali Çalkaya’nın adaylığı, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından düşürüldü. YSK gerekçesini, Çalkaya’nın Cumhurbaşkanına hakaret davasında aldığı ve paraya çevrilen 11 ay 20 günlük hapis cezası olarak açıkladı. Adaylığı düşürülen Çalkaya, aynı zamanda siyasi yasaklı konuma geldi.

Şu anda milletvekili olmayan ve dokunulmazlığı bulunmayan Akşener, ifadeye çağrılırsa gitmek zorunda. Muhalif isimlere yönelik pek çok davada olduğu gibi, şayet yargı hızlı bir şekilde dosyayı ele alırsa, Akşener 31 Mart’tan önce savcılık tarafından ifadeye çağrılıp, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilebilir ve tutuklanabilir.

Yargılamanın tamamlanması ve nihai kararın 31 Mart yerel seçimlerine yetişmesi beklenmese de, sonrasında Akşener’in hakaret davasından mahkum olması durumunda, alacağı 1 yıl ve üzerindeki hapis cezasının, istinaf dışında temyiz olanağı yok. Cezası paraya çevrilse de, mahkumiyetin kesinleşmesi durumunda, Selahattin Demirtaş’ın konumu veya YSK’nın CHP’li Çalkaya kararındaki gibi, siyasi yasaklı konuma gelebilecek. Milletvekilliği ya da cumhurbaşkanlığına aday olamayacağı gibi, genel başkanlığı bırakmak, siyasetten çekilmek zorunda kalabilecek.

Kendisi de Siirt’te okuduğu şiir nedeniyle aldığı 4 aylık mahkûmiyetten ötürü 2002’de siyasi yasaklı olarak milletvekili olamayan Erdoğan, sonrasında CHP’nin desteğiyle mecliste yapılan yasa değişikliğiyle milletvekili ve başbakan olsa da, mağduriyetini siyasal yaşamında sürekli dile getirerek, kamuoyunda lehine kullandı.

Akşener için de böyle bir mağduriyet, Erdoğan’ın hesaplarının aksine, hem kadın hem de mağdur olmasından ötürü, destek ve sempatinin artmasına neden olabilir.

Erdoğan’ın muhalefete dönük, “beka ve terörle işbirliği” söyleminin seçmen nezdinde pek de yankı bulmadığı, aksine rahatsızlık yarattığı gözlemi dile getiriliyor. Son olarak AKP’ye yakın ANAR kamuoyu araştırmanın sahibi İbrahim Uslu beka söyleminin seçmende fazla karşılığı olmadığını ekonomik krizin önde olduğunu kaydetti.

Dolayısıyla muhalefete dönük terör suçlamaları, Akşener’e açılan dava ve 31 Mart’a kadar savcılıkça ifadeye çağrılması, Erdoğan ve Cumhur İttifakı açısından bumerang etkisi yaratabileceği gibi, Akşener’le aynı “Ülkücü-Milliyetçi” tabana hitap eden ittifak ortağı MHP karşısında İYİ Parti’yi yükselişe geçirebilir.


Kaynak: Ahval

Son güncelleme: 11:24 11.03.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı