• Turkhane Logo

Ege'de maskeli kişiler sığınmacılara saldırıyor

Ege'de Yunanistan'a geçmeye çalışan sığınmacıları Türkiye’ye geri itten bir takım maskeli kişiler olduğu iddia edildi

10:34 30 Haziran 2020 Salı
Ege'de maskeli kişiler sığınmacılara saldırıyor
Ege'de Yunanistan'a geçmeye çalışan sığınmacıları Türkiye’ye geri itten bir takım maskeli kişiler olduğu iddia edildi

DW, Yunan sahil güvenlik birimlerinin Yunanistana geçmeye çalışan sığınmacıları Türkiye’ye geri ittiği yönündeki iddiaları araştırdı. Araştırma, sığınmacı botlarına yönelik saldırı ve sabotajların arttığını gösteriyor.

Anne, anne, öleceğiz!
Bu çığlıklar açık denizin ortasında maskeli adamların üzerine tırmandığı sığınmacı botundan yükseliyor. Küçük bir çocuğun çığlıklarının duyulduğu bu video, 4 Haziranda mülteciler için oluşturulan acil yardım hattı AlarmPhoneun Twitter hesabında paylaşıldı. Olay, Türkiye ile Yunanistanın Midilli Adası arasında meydana geldi.
Bağımsız bir kuruluş olan AlarmPhone, açık denizde tehlike yaşayan göçmenler için oluşturulmuş bir acil yardım hattı sunuyor. Kuruluş, kendilerine gelen yardım çağrılarını en yakın sahil güvenlik birimlerine ileterek, sığınmacılar için hızlı bir biçimde harekete geçmeleri ve onları kurtarmaları için yetkililer üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor.
Saldırılar tamamen yasa dışı
İsviçreli bir gönüllü olan Lorenz, 4 Haziranda söz konusu olay yaşandığında AlarmPhoneda görevinin başındaymış. Lorenz, maskeli adamların teknenin motorunu bozarak botu işlevsiz hale getirdiğini ve botta bulunanları kaderine terk ettiğini anlatıyor. Kendisine verilen koordinatlara göre, olayın Yunan karasularında gerçekleştiğini söylüyor. Lorenz, Hukuki standartlara göre bu saldırılar tamamen yasa dışı ve şu anda Yunan sınır hattı boyunca sığınmacılara karşı uygulanan insafsızlığı açıkça gözler önüne seriyor diyor.
AlarmPhone gönüllüleri, bu tür saldırıların giderek arttığını aktarıyor. 5 Haziranda da 19 kişiyi taşıyan bir başka sığınmacı botunun başına benzer bir şey geldiği belirtiliyor. Teknede bulunanlardan 16 yaşındaki Ferhat (isim değiştirilmiştir) Afgan bir genç. DW ye annesi ve kızkardeşiyle birlikte yollara düştüklerini, ancak Türkiye yolunda ikisini de kaybettiğini anlatıyor. Şimdi tek başına devam ettiği bu yolculukta hedefi Avrupaya geçmek. İnsan kaçakçılarına ödeyeceği parayı kazanabilmek için dört ay Türkiyedeki bir fabrikada çalıştığını söylüyor.
Ferhat, o gün Yunan tarafından bir plastik botun yaklaştığını ve teknelerini durdurduğunu anlatıyor. Beş maskeli adam vardı diyor. Bir tanesi dümendeydi, ikisi ellerindeki sopalarla bize vurmaya çalışıyordu, bir diğeri ise elindeki bıçakla botu deldi ve motorumuzu bozdu. Beşinci adam ise olanları öylece seyretti. Ferhat saldırı gerçekleşirken telefonunu çıkartıp çekmeye cesaret edememiş, ancak hemen ardından yaşanan tabloyu kayıt altına almış.
Ferhat: Maskeli adamlar Yunan güçleriydi
DW, Ferhatın çektiği videoları analiz etti ve bu videoların gerçekliği teyit edildi. Görüntülerde bottaki bir delik ve bozulan motor görülüyor. Bottaki sığınmacıların çaresizliği yüzlerinden okunurken, sonunda tekneden atlayıp Midilliye doğru kulaç atmaya ve tekneyi de itmeye başlıyorlar. Bir kadın yumruğunu sallayarak, Teknemizi yok etmek için arkadaşlarını yolladılar, şimdi de bizi seyrediyorlar diye bağırıyor.
Bir Yunan sahil güvenlik teknesi ve ona eşlik eden bir plastik bot videoda açıkça görülüyor. Ferhat çıktısı alınan bir belgede bizim için bu tekneyi işaretliyor ve maskeli adamların Yunan güçleri olduğundan emin olduğunu söylüyor. Bu adamların, bir sahil güvenlik teknesinden geldiklerine ve diğer botla sürekli iletişim halinde olduklarını öne sürüyor.

Yunan yetkililerin işin içinde olduğunu kanıtlamak o kadar kolay değil. Saldırılara ilişkin oldukça az sayıda fotoğraf ya da video var. Maskeliler üniforma giymiyorlar, teknelerinde de herhangi bir amblem, sembol görünmüyor. Bu nedenle 4 Hazirandaki olayın görüntüleri büyük önem taşıyor.
Üst güvertenin titiz bir analizi ve teknelerin ayırt edici özelliklerinin incelenmesinin ardından bağımsız çevrimiçi araştırma platformları Bellingcat ve Lighthouse Reports, şişme botun bir Hellenic Sahil Güvenlik teknesiyle örtüştüğünü tespit ettiler. Araştırmanın sonucuna göre şişme bot, Yunan sahil güvenlik teknesi ?? 080e ait ve bu teknenin o gün Midillide açıldığı kanıtlandı.
Yunanistan iddiaları reddediyor
Ancak Yunanistan, sığınmacılara yönelik yasa dışı yöntemler kullanıldığı iddialarını reddediyor. DW’nin sorularını yanıtlayan Yunan sahil güvenlik birimleri, küresel koronavirüs salgınının yaşandığı bu dönemde, Türkiye’den gelen “yoğun” ve “organize göç akımları” ile karşılaştıklarını belirtti. Yunan sahil güvenlik birimlerinin yasaları ihlal eden faaliyetlerde bulundukları yönündeki iddiaların “sahte haberler” ve “kurumları hakkında kasten yapılan yanlış bilgilendirme” ile bağlantılı olduğu kaydedildi. Yunan sahil güvenlik birimi, Avrupa’nın deniz sınırlarının ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde korunduğunun altını çizdi.
Ege Denizinde Yunanistanla yakın işbirliği içinde çalışan Avrupa Birliği Sınır Koruma Ajansı Frontex de 4 Haziranda yaşananlara ilişkin soruyu genel bir şekilde yanıtladı. Frontexin Varşovadaki merkezinden gelen genel yanıtta Frontex, operasyonlarında sınır kontrollerinin en yüksek standartlarına sadıktır ve geri itmeler uluslararası hukuka göre yasa dışıdır ifadeleriyle yetinildiği görüldü.
Diğer yandan DWnin haftalarca yaptığı araştırma, topladığı görüntüler ve görgü tanığı beyanları bu saldırı ve geri itmelerin artık münferit olaylar olmadığını gözler önüne seriyor. Giderek yoğunlaşan bu saldırılar, ulusal ve uluslararası hukuku ihlal eden acımasız bir korkutma aracına dönüşüyor.
BMMYKdan soruşturma talebi
Bu konuda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) de endişeli. BMMYK Yunanistan Sözcüsü Boris Cheshirkov, DWye yaptığı açıklamada, geçen Mart ayından bu yana benzeri birçok saldırıyı kayıt altına aldıklarını belirtiyor. Yunan hükümetine bu olayları soruşturmaları yönünde çağrıda bulunduklarını ve sınırlarını kontrol etme ve düzensiz göçü yönetme konusunda meşru hakkı bulunsa da, Atinaya bunu ancak insan haklarına saygılı biçimde ve mültecileri korumaya yönelik standartları da gözeterek yapabileceğini hatırlattıklarını söylüyor.
Ferhat, 5 Haziranda acil yardım hattını aradıktan saatler sonra, botlarının hala denizde sürüklendiğini ve havasının inmeye başladığını anlatıyor. Yanlarından geçen Yunan devriyelerinin ise kendilerine yardım eli uzatmak yerine, oldukça yakınlarından geçerek dalga oluşturduğunu ve böylece bozulan botu Türk karasularına yönlendirmeye çalıştığını öne sürüyor. Sonunda kürek çekmekten yorgun düşen sığınmacılar, Türk sahil güvenliği tarafından kurtarılmış.
Avrupaya geçmeye yönelik beşinci denemesi de başarısız olan Ferhatla Türkiyede konuştuğumuzda sesinde öfke ve umutsuzluk vardı.
Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı mütemadiyen kurtarılan sığınmacıların fotoğraflarını paylaşıyor. Bölgedeki gözlemciler, uluslararası hukuku ihlal edenin yalnızca Yunanistan olmadığı görüşünde. Türk yetkililerin sıklıkla Yunan meslektaşları söz konusu ihlallerde bulunurken sığınmacılara acilen yardım eli uzatmak yerine olanları uzunca bir süre izlemekle yetindiği belirtiliyor.
İyi bir taraf yok
AegeanBoatReportun kurucusu Tommy Olsen, Burada iyi bir taraf yok. Zira, iki taraf da savunmasız insanlar üzerinden bir oyun oynuyorlar diyor. Egedeki sığınmacı hareketliliğini 2017den bu yana titizlikle belgeleyen Olsen, Avrupa Birliği de bunun için Yunanistana yeşil ışık yakmış gibi görünüyor diye ekliyor.
Kimi zaman sığınmacılar iki ateş arasında da kalıyor. 22 Haziranda 35 erkek, kadın ve çocuğun bulunduğu bir bot, Yunan karasularından Türkiyeye itildi. Bir sığınmacının çektiği videoda yine siyah giyinmiş adamların bulunduğu bir şişme bot ve hemen arkasında da bir Yunan sahil güvenlik teknesi göze çarpıyor.
Sonra olanlar ise pek net değil. Sığınmacılar Türk devriyesinin Yunan teknesine doğru hareketlendiğini ve silah sesleri duyulduğunu aktarıyor. Videoların doğruluğunu teyit etmeye çalışırken, botta tanıdık bir yüz görüyoruz: Bu yüz izini kaybettiğimiz 16 yaşındaki Ferhattan başkası değil.
Ferhat Avrupa acil yardım hattı 112yle konuşurken görülüyor. Telefonun diğer ucundaki kişi, Yunan aksanlı bir İngilizceyle Sakin kalmalısınız, mümkün olduğunca çabuk gelecekler. Yerinizi biliyorlar diyor. Ferhat ise öfkeli sesiyle, Yunan sahil güvenliği çok yakınımızda diye yanıt veriyor: Bizi izliyorlar, nerede olduğumuzu biliyorlar! Ne zaman gelecekler? Acil yardım hattı görevlisi Mümkün olduğunca çabuk diye tekrarlıyor ve telefon kapanıyor.

Son güncelleme: 10:34 30.06.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı