İsrailli NSO şirketi tarafından geliştirilen casus yazılım Pegasus ile hedef alınan isimler arasında iki Dubai prensesinin de olduğu bildiriliyor.
Birleşik Arap Emirliklerinden (BAE) Dubai Emirinin kızı olan Latifenin ülkeden kaçışı dünya kamuoyu tarafından takip edilmişti. Prenses Latife, Şubat ayında kaydettiği bir videoda rehin alındığını ve hayatından endişe ettiğini söylüyordu. Onunla birlikte, sızan telefon listesinde, Dubai Emirinin Londraya kaçan eşi Prenses Hayanın da yer aldığı bildiriliyor. Veri sızması sonucu elde edilen 50 bin telefonluk liste, Uluslararası Af Örgütü ve 15ten fazla basın kuruluşu tarafından inceleniyor.
Bu 50 binden fazla kişinin, her birinin telefonuna yazılım yüklenip yüklenmediği bilinmiyor ama listede olmak bu kişinin olası hedef olduğunu gösteriyor. Birleşik Arap Emirlikleri de bu casus yazılımı kullanan ülkeler arasında sayılıyordu. Uluslararası Af Örgütü, iki prensesin telefonlarının listede bulunması ile ilgili iddiaya ilişkin, yazılımın geliştiricisi NSO grubu hedef aldı ve insan haklarını ihlal etmekle suçladı.
Örgüt, kontrolsüz durumdaki istihbarat endüstrisinin için de düzenleme getirilmesi çağrısında bulundu.
NSO Group şirketi ise yanlış bir iş yapılmadığı açıklamasını tekrarlıyor. Şirket, yazılımın terör ve diğer suçları önlemek için geliştirildiğini ve ancak insan haklarına saygılı olan ülkelere satın alma hakkı tanındığı savunuldu.
İSRAİL HÜKÜMETİ DE İDDİALAR ÜZERİNE HAREKETE GEÇTİBBCye konuşan bir İsrail hükümet yetkilisi, Pegasus yazılımının incelenmesi için bir ekip kuruduğunu söyledi. Prenses Latife geçen yıl Birleşik Arap Emirliklerinden kaçarak Umman üzerinden denize açılmış, bulunduğu tekne Hindistan yakınlarındayken silahlı kişilerin baskınına uğramış ve Latife Dubaiye geri götürülmüştü.
Dubai yetkilileri, Prenses Latifenin kaçışının kötüye kullanmaya açık olduğunu, Latifenin Dubaide güvende olduğunu açıklamışlardı. Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Reşit El Maktumun Dubaiden kaçan eşi Prenses Haya da İngilterede ikamet ediyor.
Prenses Hayanın kaçırılarak Dubaiye geri götürülmekten endişe ettiği belirtiliyordu.
