• Turkhane Logo

Drej Ali'nin oğlunun düğünü: 'Çeteler parlıyor: Devletteki yeni cerahat'

AKP'nin halktan uzaklaşarak devlet ile bütünleşen bir parti olmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.

14:15 17 Eylül 2019 Salı
Drej Ali'nin oğlunun düğünü: 'Çeteler parlıyor: Devletteki yeni cerahat'
AKP'nin halktan uzaklaşarak devlet ile bütünleşen bir parti olmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.



MHP ile girilen Cumhur İttifakı ortaklığı bunan en somut örneği olarak gösteriliyor. Son yıllar suç örgütünden hüküm giyenlerin yeniden sahneye çıkışları da tartışma konusu.

Duvardan Bahadır Özgür Çeteler parlıyor: Devletteki yeni cerahat başlıklı yazısında bu konuya değindi. 


8 Eylülde Drej Ali lakaplı Ali Yasak’ın oğlunun düğününde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile TBMM Başkanvekili Celal Adanın şahit olmasını hatırlatılan yazıda, Salonu dolduranlar ise AKP ve MHP’li vekiller, parti yöneticileri, bürokratlar, belediye başkanları, jandarma alay komutanı, dizi oyuncularıydı. Sahnede Ebru Gündeş vardı. AKP iktidarı öncesini hatırlayanlar için hayli tanıdık bir tabloydu bu diyor.

Böyle bir fotoğrafla en son ne zaman karşılaştık? diye soran yazar, devam ediyor:

Bir ironi olsa gerek, yine Drej Ali’nin kız kardeşinin düğünüydü. Ocak 2000’deki törene DYP, MHP ve ANAP’lı siyasetçiler, polis müdürleri, bazı askerler ile Susurluk’un ünlü simaları Sedat Bucak, İbrahim Şahin, Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir de katılmıştı. Sahnedeki isim ise İbrahim Tatlıses’ti …Drej Ali, 1970’lerde devrimci gençleri vurmuş ‘ülkücü bir komando’ydu. 1980 sonrası ise rakiplerini vuran, uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan, Milliyet’i taratan ‘çete lideri’ olarak anılıyordu. 1996’daki Susurluk kazası sonrasında açılan soruşturmada, eski MİT yöneticisi Korkut Eken onunla bazı operasyonlarda beraber çalıştıklarını söylüyordu. O operasyonların ağırlıklı kısmı Kürt işadamlarının infazıydı. ‘Çete-derin devlet-siyaset’ üçgeniyle simgeleşmiş 90’lar, esasında iktisadi ve siyasi krizlerle yönetilemeyecek hale gelmiş bir ülkenin cerahatinin fışkırdığı yıllardı. 28 Şubat, deprem ve 2001 krizi derken art arda üç ‘afet’, sapır sapır dökülen bir devletin yeniden organize edilmesinin manivelası oldu. Yepyeni Türkiye, yepyeni bir partiye yükleniyordu. Ama işte, “Türkiye bağırsaklarını temizledi” denilen yılların simgesi o son fotoğraf, yeniden boy gösteriyor. 19 yıl önce suç mahalli olarak tescillenmiş sahnede siyasetçiler ve şarkıcılar, bürokratlar ve emniyet mensupları çekinmeden yer alabiliyorlar. Nasıl okuyacağız bunu? Geçmişe göndermesi bol nostaljik bir kare mi?

Bahadır Özgür yazısında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün raporlarından çıkarılmış bazı grafiklere de yer verdi. Rakamlar Emniyet’e intikal eden vakalarla ilgili. Yani kesinleşmiş yargı kararları değil. Grafikleri irdeleyen yazar, şu yorumu yapıyor:

Sepetin içine muhaliflere hakaretleri, tehditleri, saldırıları da koyun. Suç olanla olmayanı ayıran kırmızı çizgi tereddüde mahal bırakmayacak şekilde oryaya çıkar. İşte yeni normal budur. Yasal alanının sınırını doğal olarak devletin faaliyeti belirliyor. Mesela eşe dosta ihale dağıtmak suç değilse, bunun toplumda nasıl bir karşılığı olması beklenir? Bugün itibarsız suçluların 19 yıl sonra mutenalaşması, devlette biriken yeni cerahatin göstergesidir. Şurada burada sokağa saçılan bu cerahat, eninde sonunda iğrenç şekilde patlayıp yürürlükteki normalin intiharına yol açacaktır. Tarih toplumların intiharını yazmadığına göre…

Son güncelleme: 14:15 17.09.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı