HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) fetva referanslarında Kuran-ı Kerim olmadığını söyledi.
Meclis’teki bütçe görüşmelerinde söz alan Kaya, kadınların boşanmalarından rahatsız olanların ‘ikna odalarını hatırlatan’arabuculuk mekanizmasını devreye soktuklarını, ancak ‘iş erkeğe gelince’ SMS’le ‘boş ol’ diyerek boşanmanın kolaylaştırıldığını savundu.
HDP’li vekil şunları söyledi: “Din adına bu boş ol diyerek boşanma cehaletinin, sapkınlığının neresinden tutsak elimizde kalıyor. Özellikle, Müslüman ve kendini muhafazakâr kabul eden kadınların bu iktidar eliyle kendilerine dayatılan bir Emevi dinciliği tehlikesinin her geçen gün artarak devam ettiğini görüyoruz.”
‘Referansları Kuran değil’
İslam adına insanların yetki mercii olarak bildikleri Diyanet’in fetva referanslarının Kur’an’ın olmadığını aktaran Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhammed Peygamber’den on yıllar veya yüzyıllar sonrasında yaşamış kişilerin o çağda kendi akli yetilerine göre yaptıkları yorumları dinin asli kaynağı gibi kabul ediyorlar ve bunları fetva olarak yayımlıyorlar. Vahim olan da tam budur. Referans Kur’an değildir ama insanlar böyle sanmaktadır. Şunu ifade etmek istiyorum. Muhammed Peygamber’in vahiy ile kadını eşit insan olarak tanımlaması ailevi, toplumsal, ekonomik yaşamda bunu pratikleştirmesine rağmen onun vefatından sonra dini saltanatlaştıran, ırkçılaştıran Emeviler dini erkekçi bir dinciliğe dönüştürdüler. Dini bir iktidar aracı hâline getirerek kadınların kaderini de yazma hadsizliğine düştüler. Allah ve peygamber adına yalan ve iftiralarla bu sahte din anlayışının kaynaklarını ve külliyatlarını oluşturdular.”
Kaya, ‘Emevi dincilik’ geleneğinin Kuran’ın ve peygamberin karşı çıktığı ne varsa din adına inşa ettiği aktardı.
HDP’li vekil, ders kitabındaki “İslam, erkeğin üstlendiği mesuliyetlere karşılık kadının da kocasına itaat etmesini istemiş ve bu itaati ibadet saymıştır” ifadesine de değindi.
Kaya, şu eleştirilerde bulundu: “Ne acı ki milli eğitim bakanının‘Kadının itaati ibadettir’ sözü de işte tam bu erkekçi, saltanatçı, iktidarcı, Emevici dinciliğin bir tezahürüdür.”
