• Turkhane Logo

'Dindarlar olarak birbirimizin yüzüne bakmaya bile utanıyoruz'

AKP döneminde, dinin siyasete yoğun bir şekilde payanda yapılması ile ortaya çıkan tablo, AKP'li gazeteci ve yazarlarda da yüksek sesli şikayetleri beraberinde getiriyor.

12:49 21 Ocak 2019 Pazartesi
'Dindarlar olarak birbirimizin yüzüne bakmaya bile utanıyoruz'
AKP döneminde, dinin siyasete yoğun bir şekilde payanda yapılması ile ortaya çıkan tablo, AKP'li gazeteci ve yazarlarda da yüksek sesli şikayetleri beraberinde getiriyor.

Helal adı altında, dinen yasaklanmış birçok şeyin meşru hale getirildiğine yönelik eleştirilere her geçen gün yenileri ekleniyor.

Karar Gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan ise, dindarların içinde bulunduğu hali, Dindarlar olarak zaman zaman birbirimizin yüzüne bakmaktan bile utandığımız çok talihsiz günlerden geçiyoruz sözleriyle özetliyor.

Dinin dürüstlük mesajına rağmen mevcut dindarların hiçbir evrensel ilkeyle kendilerini bağlamadıklarına değinen Ocaktan, Son 20-30 yıllık Türkiye fotoğrafına baktığımızda dindarların nasıl bir savrulma yaşadığını eminim çok daha iyi anlarız ifadelerinin ardından, konuyu, bir dönem tıp fakültesinde okurken başörtüsü nedeniyle okula alınmayan, bugünlerde ise, İnsan hakları ihlali deyince akla somut söylenebilecek bir iki tane olay bile gündeme getiremiyorlar sözlerini sarf eden AKPli vekil Leyla Şahin Ustaya getirdi.


Şahin için, Leyla Şahin’in geçtiğimiz günlerde insan haklarıyla ilgili yaptığı açıklamayı görünce içimde derin bir sızı hissettim. İlk okuduğumda inanamadım, daha doğrusu inanmak istemedim. Bu Leyla Şahin, 28 Şubat’ın en azgın günlerinde mağduriyetler yaşayan Leyla Şahin olamazdı ifadelerini kullanan Ocaktan, eleştirilerini şu satırlarla sürdürdü:

Bu açıklamadaki özellikle Türkiye’de insan hakları ihlali olduğunu söylemek artık abesle iştigaldir cümlesini okuduğumda, Türkiye’deki dindarlık anlayışının sorgulanması gerektiği yönündeki kanaatim daha da güçlendi. Maalesef dindarlar geçmişte yaşadıkları acıları o kadar çabuk unuttular ki, bugün küçücük de olsa bir empati yapma gereği bile duymuyorlar. Oysa özgürlükler ve insan hakları konusunda en çok duyarlı olması gerekenler dindarlardır. Çünkü hem unutmamaları gereken bir mağduriyet geçmişleri var, hem de dinin hak-hukuk ve özgürlük konusunda kendilerine yüklediği büyük bir sorumluluk var.

Unutmayalım, bugün hem Cumhurbaşkanı Erdoğan adaletle ilgili sorunların altını çiziyor, hem de Uluslararası Af Örgütü, Mazlum-Der ve İHD gibi kuruluşlar  Türkiye’deki insan hakları ihlalleriyle ilgili raporlar yayınlıyorlar. Ve biliyoruz ki bu kuruluşlar geçmişte devletin ve AİHM’nin karşısında Leyla Şahin’in yanında yer almışlardı. Demek ki insan hakları örgütleri o gün Leyla Hanım’ı savunurken abesle iştigal ediyorlarmış...
 

Son güncelleme: 12:49 21.01.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı