Mardin’in Derik ilçesinde kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’in hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili davada tutuklu yargılanan sanık Şerif Mesutoğlu, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yalnız ifade verdiği odada üzerine sıvı madde döküp kendini ateşe verdi.
Yaklaşık 40 saniye boyunca üzerindeki kıyafetlerle yanan Mesutoğlu, infaz koruma memurlarının müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
11 Kasım 2016 günü saat 12.15 sıralarında kaymakamlık binasında gerçekleştirilen bombalı saldırıda kaymakam Safitürk’ün de aralarında bulunduğu üç kişi yaralanmıştı.
İki ay önce Derik belediyesine kayyım olarak atanan Safitürk, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Valilik, saldırının el yapımı patlayıcıyla gerçekleştirildiğini açıklamıştı. Saldırıyı PKK’nın gençlik yapılanması olarak bilinen YPS üstlenmişti.
Davada, sekizi tutuklu 15 sanık yargılanıyor.
Yalnız kalmak istediğini söyledi
Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunan sanıklar Devran Aslan, Tahsin Erdaş, Şerif Mesutoğlu, Mehmet Deniz, Ahmet Deniz, Fikret Bağı, Fikret Deniz ve Vedat Erol, SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesindeki cezaevinde tutuklu bulunan ve duruşma için SEGBİS odasına getirilerek mahkeme salonuna bağlanan sanık Şerif Mesutoğlu, önemli bir bilgi vermek için odada yalnız kalmak istediğini söyledi.
Mahkeme heyetinin kabul ettiği talep sonrası Mesutoğlu’nun bulunduğu oda boşaltıldı.
Bu sırada, odada yalnız kalan Şerif Mesutoğlu üzerine sıvı bir madde döküp kendisini ateşe verdi. Yaklaşık 40 saniye boyunca Mesutoğlu’nun üzerindeki kıyafetler yanarken, arkasına sandalyelerin çekildiği kapının zor açılması nedeniyle görevliler güçlükle müdahale edebildi.
SEGBİS odasına giren infaz koruma memurlarının müdahalesinin ardından Mesutoğlu, ambulansla Siverek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Duruşma, verilen aradan sonra yeniden devam etti.
Safitürk’ün kardeşi Ali Haydar Safitürk ve babası Asım Safitürk tanık olarak dinlendi.
‘Siyasi olarak ne yapabiliyorsanız yapın’
Ali Haydar Safitürk, ağabeyinin ölümünden önce yengesinin Sakarya’daki evlerine geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Ağabeyim, şehit olmadan üç ay önce eşini Konya’ya yerleştirme kararı aldı ve eşi Konya’ya gitmeden önce Sakarya’ya bize geldi. Bana ‘Oradan kesinlikle çıkış yok, öldürecekler. Siyasi olarak ne yapabiliyorsanız yapın’ dedi. Yine şehit olmadan önce cuma günü bir kişi yanına gelmiş ve öldürüleceğini haber vermiş; ama o kişi kim, hala ortaya çıkartılmadı. Kim o kişi? Aslında herkes biliyor, bir biz ve mahkeme heyeti bilmiyor.”
Baba Safitürk ise ifadesinde şunları söyledi: “Benim çocuğum ilk olarak Derik’te bir sağlık ocağına götürülüyor. Benim bildiğim bir vatan evladı yaralandığı zaman helikopter gelip, hastaneye götürüyor. Şu an Afrin’de öyle değil mi? Ama benim evladım sağlık ocağına götürülüyor. Buradan da Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne götürülüyor. Bir müddet burada kaldıktan sonra Gaziantep’e sevk ediliyor. Gaziantep’te de eski devlet hastanesine götürülüyor. 1,5 yıldır mahkeme devam ediyor; ama bunlar sumen altı ediliyor. Eğer bu dünyada, bu hesap sorulmazsa da ahirette mutlaka sorulacaktır. Benim çocuğum, beklettikleri için şehit oldu. ‘Adalet mülkün temelidir’ deniliyor. İnşallah, adalet yerini bulacaktır.”
Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
