AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti sonunda gazetecilerle bir araya geldi.
Bir gazetecinin “Avrupa Birliğinin icra komitesi olarak adlandırılan Bakanlar Komitesi, Osman Kavala ile ilgili olarak Türkiye’ye ihlal cezası verdiğini ifade etti. Selahattin Demirtaş ile ilgili de benzer karar alabileceğini söyledi. Yorumunuz, değerlendirmeniz ne olur?” sorusuna AKPli Cumhurbaşkanı Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Biz, Avrupa Birliğinin Kavalayla, Demirtaşla, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedir. Bunları kaç kez açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, Avrupa Birliği kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar.”
İLK BAŞVURU HAPİS CEZASI İÇİN
Erdoğanın bu açıklamaları akıllara AİHM’e geçmişte yaptığı başvuruları getirdi.
Erdoğan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ilk başvurusunu kendisine verilen hapis cezası için yaptı.
12 Aralık 1997 günü Siirt’te bir miting sırasında yaptığı konuşmada okuduğu şiir nedeniyle Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından yargılandı.
Mahkeme 21 Nisan 1998 tarihinde, Erdoğan’ın “halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçunu işlediği gerekçesiyle Erdoğan’ı 1 yıl hapis ve 860 milyon TL para cezasına çarptırdı. Daha sonra sanığın mahkemedeki ve duruşmadaki iyi hali göz önüne alınarak cezası 10 ay hapis ve 177 milyon TL para cezasına indirildi. Erdoğan Diyarbakır DGM kararına temyiz başvurusu yaptı, ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi 24 Eylül 1998 günü Erdoğan’ın cezasını onadı. Erdoğan bunun üzerine 1999 yılında AİHM’e başvurarak adil yargılama talep etti.
İKİNCİ BAŞVURU SABIKA KAYDI İÇİN
Hapis yatan Erdoğan, AB Uyum Yasaları çerçevesinde hüküm giydiği suçun ortadan kalktığı tezine dayanarak, milletvekili adayı olabilmek amacıyla, adli sicil kaydının silinmesi için 2001 Diyarbakır 3 Nolu DGMye başvurdu. Mahkeme, Erdoğanın başvurusuna olumsuz yanıt verince temyize gitmiş ve bir üst mahkeme olan Diyarbakır 4 Nolu DGMye başvurmuştu. Bu kez mahkeme, Erdoğanın sicil kaydının silinmesine karar vermişti. Ancak Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu karara itiraz etmiş ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Diyarbakır 4 Nolu DGMnin kararını “yok hükmünde” saymıştı.
AKP avukatları 2002 yılında Erdoğan’ın sabıka kaydının silinmesini kabul etmeyen Yargıtay kararı aleyhinde AİHM’ye başvurmuşlardı. Erdoğanın avukatlarının AİHMe sundukları dilekçesinde, kararın siyasi olduğu belirtilerek “Özgürlüklere kişiye özel sınırlama getirildiği ve “hukuk dışı yollarla halkın iradesinin önüne geçilmesi”nin söz konusu olduğu savunulmuştu.
ÜÇÜNCÜ BAŞVURU MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun milletvekili olamayacağı yönündeki kararını da Eylül 2002’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürmüştü. Gazetecilerin o dönemde konuya ilişkin sorularına Erdoğan şu yanıtı vermişti: “Hukukumuzu son noktasına kadar arama hakkını kullanacağız. Bu, Tayyip Erdoğanın özgürlük veya demokrasi mücadelesi olmaktan çıkmıştır. Bu, milletimizin özgürlük mücadelesidir. Bu konuda hukukumuzu son noktasına kadar arama hakkını kullanacağız. Bu mücadeleden ülkem mesafe alarak çıkacaktır.”
Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılında başbakan seçildikten sonra AİHMe yaptığı bütün başvuruları geri çekti.