Demirtaş, Sincan Cezaevi Kampüsünde başlayan duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevinden SEGBİS aracalığıyla katıldı.
Demirtaş, savunmasında 15 Nolu fezlekeye değinerek, Savcı, 15 nolu fezlekede, 8 Nisan 2011de suç işlediğimi iddia ediyor. Bir yürüyüş. Peki bu fezleke yürüyüşten hemen sonra mı hazırlanmış? Hayır. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, 6 Ekim 2015te hazırlanmış. Bu fezleke, 7 Haziran ile doğrudan bağlantılıdır. Ne hikmetse bu savcı tam 4 buçuk yıl beklemiş, 7 Haziran seçimlerinden sonra da fezleke düzenleyip Meclise göndermiş ifadesini kullandı.
Erdoğanın, seçim sürecinde meydanlardakini çokça Öcalan’ın heykelini dikeceğiz sözlerinin olduğunu gösterdiğini hatırlatan Demirtaş, Ben Öcalanın heykelini dikeceğiz dediğim günde Erdoğanın elinde İmralıdan gelen Öcalanın iki mektubu vardı. Bu mektuplar çözüm sürecini başlatacak olan mektuplardı ve bu mektuplar üzerine çözüm süreci başladı bilgisini paylaştı.
Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:
O dönemde AKP cenahında bu sefer kesinlikle barış olacak ve barışı yapanların heykeli dikilecek şeklinde bize güvence veriyorlardı. Benim de buna atıf yaparak yapmış olduğum bir sözdür. O fezlekenin sırası geldiğinde söyleyeceklerime siz de şaşıracaksınız. Üstelik bu hususu elinde Öcalanın mektuplarını elinde bulunduran Erdoğan da biliyordu. Erdoğan’ın seçim sürecine eş başkanlarımız ve milletvekili arkadaşım Tayyip Temel’in ‘Kürdistan’ söylemine ilişkin söylemlerine; Kürdistan vardır biz de bu vatanın eşit ve özgür yurttaşlarıyız ve kimsenin haddine olmadığı gibi gidin buradan demeye hakkı da yoktur.
Bu fezleke Mecliste tartışılmadan, Anayasaya aykırı bir şekilde dokunulmazlıklarımız kaldırıldı diyen Demirtaş, Fezleke, aradan geçen 4 buçuk yıla rağmen kelimesi kelimesine iddianameye dönüştürüldü vurgusu yaptı.
Demirtaş hakkında, tutuklu yargılandığı dava kapsamında örgüt kurma ve yönetme, örgüt propagandası ve suç ve suçluyu övme iddialarıyla, 142 yıla kadar varan hapis cezası isteniyor.
Demirtaş, duruşmada açlık grevindeki milletvekilleri ve tutuklulara selam yollayarak, Kızılay meydanında darp edilerek gözaltına alınan avukat arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim dedi.
Demirtaş, tutuklu ailelerine dönük polisin tutumunun da onur kırıcı olduğunu belirterek, annelere yönelik saldırıları kınadı.
Demirtaş, tutuklanma sürecine ilişkin olarak, Erdoğan ve Davutoğlu tarafından, bugün olduğu gibi, kamuoyuna açık bir şekilde yargının baskı altına alınması ve Hükümete yakın medya tarafından 24 saat bunun propagandasının yapılması sonucu savcılar harekete geçmiştir diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu ki, kendisi Türkiyenin bu hale gelmesinden de sorumludur diyen Demirtaş, Tutuklandığımızda başbakandı, bütün bu kararların altında da imzası vardı. Bugün de kendince muhteşem tespitler yapan Davutoğlundan dinleyelim, yargı ne haldeymiş. Bu hale getirenlerden biri de kendisi değilmiş gibi: Hukuk güç biriktirme arası değil, gücü denetleme alanıdır. Bunları söyleyen, siyasi tarihimizin en büyük hukuksuzluğuna imza atan başbakanlardan biri. Milletvekillerinin yasama süreci içindeki etkinliği güçlendirilmelidir diyen Davutoğlu, bizi milletvekili kimliğimizle cezaevine gönderen başbakan olarak tarihe geçmiştir görüşünü dile getirdi.
@DemirtasSavunma adlı Twitter hesabından duruşmaya ilişkin paylaşılan notlar şöyle:
#Demirtaş: Barış ve demokrasinin güçlenmesi için; sağduyunun, diyaloğun hakim olabilmesi için yapılan açlık grevleri devam ediyor. Hem arkadaşlarıma selamlarımı gönderiyorum hem de kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyorum.
— Demirtaşın Savunması (@DemirtasSavunma) 24 Nisan 2019
#Demirtaş: Gebze Cezaevi önünde çocukları için oturma eylemi yapan annelerimize yönelik onur kırıcı muameleleri asla kabul etmeyeceğimizi, annelerin gözyaşlarının rengi olmayacağını hatırlatarak kınıyorum.
— Demirtaşın Savunması (@DemirtasSavunma) 24 Nisan 2019
#Demirtaş: Savcı 15 nolu fezlekede, 8 Nisan 2011de suç işlediğimi iddia ediyor. Bir yürüyüş. Peki bu fezleke yürüyüşten hemen sonra mı hazırlanmış? Hayır. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, 6 Ekim 2015te hazırlanmış. Bu fezleke, 7 Haziran ile doğrudan bağlantılıdır.
— Demirtaşın Savunması (@DemirtasSavunma) 24 Nisan 2019
#Demirtaş: Erdoğan ve Davutoğlu tarafından, bugün olduğu gibi, kamuoyuna açık bir şekilde yargının baskı altına alınması ve Hükümete yakın medya tarafından 24 saat bunun propagandasının yapılması sonucu savcılar harekete geçmiştir.
— Demirtaşın Savunması (@DemirtasSavunma) 24 Nisan 2019
#Demirtaş: Savcı 8 Nisan 2011de KCK bir çağrı yapmış, BDP de bu çağrının yayınlandığı gün 2 bin 600 kişiyi toplamış, sivil Cuma namazı kılmışlar diyor. Keşke partim Erdoğandan bu kadar hızlı organize olabilse. [Salonda gülüşmeler.] Ama o kadar zorlama ki. O kadar uyduruk ki. pic.twitter.com/Pw556cEFwF
— Demirtaşın Savunması (@DemirtasSavunma) 24 Nisan 2019