Gazeteci Sezin Öney, P24’te yer alan yazısında “Cumartesi Anneleri de, Türkiyedeki insan haklarının “uzun mesafe soluğuna sahip” mücadelecileri. 1995ten beri 700 haftalık bir tarihi ilmek ilmek örerek, Türkiyedeki en uzun soluklu insan hakları eylemini gerçekleştirdiler, gerçekleştiriyorlar” diyor.
Annelerin bu Cumartesi, Galatasaray Meydanında 700. kez buluştuklarını hatırlatan yazar, şöyle diyor:
“Ellerinde karanfiller ve soluk portre fotoğrafları, kısa anma konuşmaları dışında tamamen sessiz, sakin ve şiddetsiz; Cumartesi Anneleri, tam 700 haftadır, her türlü koşulda, durumda, müthiş bir dirayetle bir araya geliyor ve mesajlarını, hepimize iletmeye çalışıyorlar. O mesaj da, öncelikli olarak geçmişle yüzleşmek ve adaletin yerini bulmasına ilişkin.”
Bir daha asla Türkiyede faili meçhullerin yaşanmaması, gözaltında kayıpların olmaması, darbeler-işkenceler kıskacında bir ülke olmaktan çıkmamız ve Türkiyenin geçmişiyle hesaplaşan ve adaletin sağlanabildiği, insan haklarına saygı duyulan bir yer haline dönüşmesi...
Öney, bunların Cumartesi Annelerinin idealleri olduğuna dikkat çekiyor.
“Cumartesi Anneleri de, hepimizin annesi aslında; katılımcılarının cinsiyetlerinden bağımsız olarak, hepimize “annelik” yapıyorlar. Türkiye olarak, Türkiye toplumu olarak “daha iyi” olmamızı, kusurlarımızı aşmamızı istiyorlar; bunun için son derece özverili biçimde mücadele veriyorlar. “Daha iyi olmamız”, “acı çeken ve çektiren” bir toplum olmamamız için, her türlü engele ve zorluğa göğüs gererek çabalıyorlar, didiniyorlar. Müthiş bir sabırla, sükûnetle veriyorlar mücadelelerini...
İşte, bunlar tam da “annelik”tir. Annelik, tam da kendini, derdini, acısını aşan bir özveriyle mücadele etmek... Bir “kayıp insanı” unuttuğunuzda o insan gerçekten de kaybolmuş oluyor.
Bu Cumartesi yani 25 Ağustos 2018de, tam 23 yaşına girecek Cumartesi Annelerinin mücadelesi.
Bunu hatırlatan Sezin Öney “Bu Cumartesi ve her Cumartesi, Galatasaray Meydanında veya her neredeyseniz, insan hakları mücadelesine bir nakış da bizden, sizden olsun ki, kaybedeceğimiz tek şey, dört bir yanımızı saran şiddet ve nefret olsun” diyor.
