• Turkhane Logo

“Çok zamanım yok” demişti… Ölüm orucundaki Mustafa Koçak hayatını kaybetti

Adil yargılanma talebiyle 3 Temmuz 2019’da başlattığı ölüm orucu nedeniyle 29 kiloya düşen Mustafa Koçak, mücadelesinin 297. gününde hayatını kaybetti.

09:18 24 Nisan 2020 Cuma
“Çok zamanım yok” demişti… Ölüm orucundaki Mustafa Koçak hayatını kaybetti
Adil yargılanma talebiyle 3 Temmuz 2019’da başlattığı ölüm orucu nedeniyle 29 kiloya düşen Mustafa Koçak, mücadelesinin 297. gününde hayatını kaybetti.



Gizli tanık ifadesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mustafa Koçak, adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297.gününde hayatını kaybetti. Halkın Hukuk Bürosu, müvekkilleri Koçak’ın hayatını kaybettiğini Twitter hesabından duyurdu.

Mustafa Koçak’ın kendisine ağır işkence altında imzalatılan gizli tanık ifadelerini kabul etmediği için ölüm orucuna başladığını hatırlatan Halkın Hukuk Bürosu, “Egemenler, onu bir tanıklarına ‘Beyanlarım yalandı, bana işkenceyle yalan ifadeler imzalattılar’ sözünü söyletmemek için katletti. Cinayet işlediler.” açıklamasında bulundu.


Halkın Hukuk Bürosu, ölüm orucundaki diğer müvekkilleri ve avukatları da hatırlatarak, ” Bir kez daha sesleniyoruz, müvekkillerimiz İbrahim Gökçek, Didem Akman ve Özgür Karakaya’yı yaşatmak için arkadaşlarımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ı yaşatmak için taleplerini kabul edin.” dedi.

“ÇOK ZAMANIM YOK” DEMİŞTİ

28 yaşındaki Mustafa Koçak, 297 gündür sürdürdüğü ölüm orucu nedeniyle 29 kiloya düşmüştü. Mustafa Koçak ailesiyle yaptığı dünkü telefon görüşmesinde, “Çok kötüyüm. Ayaklarım kıpkırmızı oldu, kan topladı. Tüm vücudum şişti, karnım hep şişti. İki gündür nefes alamıyorum. Çok zamanım yok. Kıpırdayamıyorum. Belki pazar günü telefona bile çıkamam. Çok ağrılarım var, yatakta dönemiyorum.” demişti.

Telefon görüşmesinde oğlunun sesini duyan, anlattıklarını dayanamayan tüm aile gözyaşlarına boğulmuştu. Babası ise “Bunlar Allah’ı tanımıyorlar. Allah korkusu yok bunlarda. En sonunda cezaevinin önünde kendimi yakacağım.” ifadelerini kullanmıştı.

  Müvekkilimiz Mustafa Koçak, ölüm orucu direnişinin 297. gününde şehit düşmüştür.

Mustafa, adil yargılanma hakkı için, hücre hücre eriyerek, direnerek ölümsüzlüğe yürüdü.

Bilin, devlet Mustafayı bir tanığını mahkemede dinlememek için katletti.

Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. pic.twitter.com/B6lFs7MtRY — Halkın Hukuk Bürosu (@halkinhukuk_) April 24, 2020
  MÜVEKKİLİMİZ MUSTAFA KOÇAK ÖLÜM ORUCUNUN 297. GÜNÜNDE ŞEHİT DÜŞTÜ.

EGEMENLER, ONU, TANIKLARINA BEYANLARIM YALANDI, BANA İŞKENCEYLE YALAN İFADELER İMZALATTILAR. SÖZÜNÜ SÖYLETMEMEK İÇİN KATLETTİ!

TARİH ÖNÜNDE SORUYORUZ: NEYDİ MUSTAFANIN O BÜYÜK SUÇU? pic.twitter.com/FKG3bkdfFL — Halkın Hukuk Bürosu (@halkinhukuk_) April 24, 2020

NE OLMUŞTU?

Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın 2015 yılında İstanbul Adliyesi’ndeki odasında öldürülmesi olayında silah temin etmekle suçlanan Mustafa Koçak müebbet hapis cezası aldı. Adil yargılanmadığını savunan Koçak, 3 Temmuz’dan beri açlık grevinde.

Savcı Mehmet Selim Kiraz, 2015 yılında Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından Çağlayan Adliyesi’ndeki odasında rehin alınarak öldürülmüştü. 23 Eylül 2017 tarihinde itirafçı Berk Ercan, Mustafa Koçak’ın Şafak Yayla’ya cinayet için silah temin ettiği yönünde ifade verdi. Bunun üzerine gözaltına alınan Koçak, 12 günlük gözaltı sonrası 4 Ekim 2017 tarihinde tutuklandı. Koçak’ın yargılanmasına 22 Kasım 2018 tarihinde başlandı. 11 Temmuz 2019 tarihinde ise karar verildi: “Ağırlaştırılmış müebbet ve 42 yılı geçen cezalar.”

Suikastın itirafçısı olan Berk Ercan, itirafçı olmadan önce 2017 yılında “vahim nitelikte silah, tabanca ve mühimmat” taşıdığı gerekçesiyle tutuklanmış, ardından pişman olduğunu ve ifade vermeye hazır olduğunu söylemişti. Basına ulaşan mektupta Mustafa Koçak, 12 gün boyunca gözaltında kalan Berk Ercan’ın 150-200 kişi hakkında çeşitli ifadelerde bulunduğunu ve itirafçı tanık olduğunu, fakat buna rağmen cezaevinde kalmaya devam ettiğini iddia ediyor:

“Berk Ercan 12 gün boyunca gözaltında kalmış, düşünmüş, yaklaşık 150-200 kişi hakkında çeşitli ifadeler vermiş. Ancak benimle ilgili tek bir kelime ifadesi yok. Bunca kişinin üstüne iftiralar içeren ifadeler vermesine rağmen tutuklanmaktan kurtulamıyor. Yine iddianame içerisinde 15 Ağustos 2017 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na yazdığı bir dilekçesini gördük. Berk Ercan bu dilekçede ‘yaşadığı belirsizliklerden dolayı psikolojik sorun yaşadığını ve eğer bu belirsizlikler çözülmezse kalıcı psikolojik sorunları olacağını’ belirtiyor. Bu dilekçesinden sonra bulunduğu cezaevinden alınıp tekrar emniyete ve savcılığa götürülüp ‘ek ifadeler’ veriyor. Bu ifadelerden sonra ben de bu yüzlerce kişinin içine 25 Ağustos 2017 tarihinde dahil ediliyorum. Ancak bir farkla: Ben cumhuriyet savcısının öldürülmesi olayına silah temin ettiğim iddiasıyla ekleniyorum.”

Son güncelleme: 09:18 24.04.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı