• Turkhane Logo

Çocuk istismarı araştırması: Faillerin yüzde 75’i tanıdık

10 yıllık bir araştırma çocuk istismarcılarının yüzde 75’inin tanıdık olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre sosyal medya, çocukları istismarcıların hedefi haline getirdi.

11:50 06 Ocak 2021 Çarşamba
Çocuk istismarı araştırması: Faillerin yüzde 75’i tanıdık
10 yıllık bir araştırma çocuk istismarcılarının yüzde 75’inin tanıdık olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre sosyal medya, çocukları istismarcıların hedefi haline getirdi.



Iğdır Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Sait Yıldırım, 2008-2018 yılları arasındaki 500 istismar vakasını inceledi. Çalışmasını ‘Türkiye’de Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar’ isimli kitapta toplayan Yıldırım’a göre taciz ve tecavüz faillerinin yüzde 75 tanıdık isimler. Çalışmada dikkat çeken bir başka tespite göre sosyal medya, çocukları istismarcıların hedefi haline getiriyor.

BİLİNEN MEKANLAR, TANINAN FAİLLER


Cumhuriyet’in haberine göre Dr. Yıldırım 10 yıllık süre içerisinde medyaya yansıyan çocuk istismarı haberlerini ve hukuki boyutlarını ele aldı. Yaptıkları araştırmada fail ve mağdurun bir birini tanıdığı sonucuna varan Yıldırım “İstismar eylemlerinin yüzde 74’ü bilindik mekanlarda, failin ya da mağdurun evinde, iş yerinde, yakın çevresinde gerçekleşiyor. Aynı şekilde vakaların yüzde 75’inde de fail, mağdurun tanıdıklarından oluşuyor. Biz bu sonuca 500 vaka değerlendirmesiyle ulaştık. Fail ya aile içinden ya da öğretmeni, arkadaşı, annesinin, babasının sevgilisi veya bir akrabası gibi hep tanıdık, bildik çevrelerden çıkıyor” dedi.

İSTİSMAR EĞİTİMİ ÖNEMLİ

Eğitim politikalarının ve içeriklerinin istismarı engellemede önemli olduğunu belirten Sait Yıldırım “Aslında dikkat edilmesi gereken şeyin bu istismar eyleminin ortaya çıkışında temel hassasiyetleri belirlemek. Önleyici bağlamda da çok yönlü eğitim vurgusu yaparken çocuklara iyi dokunuşu, kötü dokunuşu anlatarak istismara ‘dur’ denilmesini istiyoruz. Bunu yaparken de çocuğun ailesine, çevresine karşı şüpheyle yaklaşmasını değil, kötü davranış neyse biz bunu ona anlatalım çocuk farkına vararak buna karşı durmayı öğrensin, bunu amaçlıyoruz. Bu noktada vakaları incelerken buna dikkat ettik” ifadelerini kullandı.

‘İDAM’ PROBLEMİ BÜYÜTEBİLİR

Kitabında, son zamanlarda istismar vakalarının faillerine yönelik ‘idam’ ve ‘hadım’ cezası taleplerini de değerlendirdiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

“Toplumda bir talep olarak idam, sorunlara çözüm olarak sunuluyor. Fakat idam uygulamasının gelmesiyle istismar vakalarının ortaya çıkma sıklığının artacağından endişeleniyoruz. Yani bir kişi istismarcı bireyi ihbar ettiği zaman idama gidecekse sonucu failin ailesi ile ihbar edenin arasında husumet söz konusu olabilir. İnsanlar ihbar etmekten çekinebilir. Çocuk açısından bakarsak istismarcı kimse, söylediği zaman idam olacağını düşünerek korkusundan söylemeyebilir. Amacımız istismar eylemlerinin ortaya çıkmasında engeli ortadan kaldırmak, bunun için idam çözüm değil. Çözüm önerisi şudur; ulusal ve uluslararası tüm çalışmalar gösteriyor ki toplumun içinde çok yönlü bir eğitime ihtiyaç var. Çocuğun iyiyi, kötüyü bilmesi, ailenin bu noktada çocuk, istismara maruz kaldıysa ne tür belirtiler göstereceğini bilmesi, aynı zamanda sosyal çevrede çocukla iletişim halinde olan herkesin bu farkındalık bilincine sahip olması çok önemlidir.”

‘ÇOCUKLARINIZIN FOTOĞRAFLARINI ÇOK FAZLA PAYLAŞMAYIN’

İstismarın bugün ciddi problem olduğuna dikkat çeken Sait Yıldırım, ailelerin isimleri çıkmasın, diye bazen olayların üstünü örttüğünü kaydetti. Gizlenen ve üstü örtülen vakaların çocuklar için ileride çok ciddi travmalara yol açabildiğini belirtip, ailelerin sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını paylaşarak istismarcıların hedefi haline getirmemesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

“Birçok istismarcı bireyin, yakalandıktan sonra sosyal medya veya internetten fişlediği resimler, çocukların arşivleri olduğunu gördük. Tabi ki isteriz çocuğun resmini paylaşalım. Ama bu noktada sürekli paylaşım yapmamız çocukları istismarcıların hedefi haline getirebilir… Eğitimlerde şunu anlatıyoruz; ‘Sosyal medyada çocuklarınızın resim ve videolarını afişe etmeyin, paylaşmayın’. Anne babalar diyor ki ‘Bizim hesaplarda akrabalarımız ve tanıdıklarımız var. Yabancı kimse görmüyor o sebeple riskli değil’. Ancak şunu görüyoruz ki vakaların yüzde 75’ini tanıdıklar oluşturuyor. Bu tür hassasiyetleri içeren birçok nüans var onun için önemsiyoruz.”

Son güncelleme: 11:50 06.01.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı