Aralık ayından bu yana enflasyon nedeniyle eriyen muhalefetin ve sendikaların sık sık ara zam talebinde bulunduğu asgari ücrete yüzde 20 ile yüzde 40 arasında bir zam yapılacağının iddia edildiğini söyleyen CHPli Ağbaba, “Sendikaların açıkladığı haziran ayı ortalama açlık sınırı 6 bin 500 TL’ye yükselmişken verilecek zam yine açlık sınırı altında kalacaktır. Asgari ücret açlık sınırının üzerinde belirlenmeli” dedi.
Ağbaba, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“TÜİK, madde sepetini mayıs ayı itibariyle açıklamayı bırakmasına rağmen geçtiğimiz ay dâhil olmak üzere her ay ‘madde sepetini’ açıklayacağımızı söylemiştik. Araştırmalarımıza göre son bir ayda beyaz peynir ve makarnanın fiyatları yüzde 25 civarında artarken, şeker fiyatlarında yaşanan bir aylık artış oranı yüzde 29’u buldu. Et ve tavuk ürünlerinde bir aylık artış oranları yüzde 4 ile 5 arasında gerçekleşirken, kuru bakliyat ürünlerindeki aylık artış yüzde 15 oranında arttı.
ASGARİ ÜCRETLİNİN SOFRASINDAKİ KAYIP 93 EKMEK, 1345 YUMURTA
4 bin 253 TL asgari ücret geçtiğimiz yılki 2 bin 825 TL asgari ücretin karşısında hemen hemen bütün temel besin maddeleri karşısında alım gücü olarak kayba uğradı. Asgari ücret geçtiğimiz yıl yüzde 50 oranında artarak 4 bin 253 TL olmasına rağmen ekmekteki bir yıllık kaybı 93 adet olurken, en temel besin maddelerinden olan makarnada 206 paket kayba uğradı. Asgari ücretlinin en çok kayıp yaşadığı ürünlerin başında ise yumurta geldi. Günlük besin öğünü olan yumurtada, asgari ücretli 1345 adet kayba uğradı.
Asgari ücretin kaybı ette 17 kilogram olurken, tavukta ise 60 kilogram oldu. Bu kayıp domateste 354 kilogram olurken patateste ise 704 kilogram oldu.
ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ÜZERİNDE BELİRLENMELİ
Asgari ücrete yüzde 20 ile yüzde 40 arasında bir zam yapılacağı öne sürülmektedir. Sendikaların açıkladığı haziran ayı ortalama açlık sınırı 6500 TL’ye yükselmişken verilecek zam yine açlık sınırı altında kalacaktır.
Asgari ücretlinin sofrasındaki son bir yıllık kayıplar yerine gelmeyecektir. Asgari ücretin açlık sınırının üzerinde belirlenmesi ve bundan sonraki aylarda da asgari ücretin açlık sınırı altında kalmaması için aylık enflasyon farkı kadar zam verilmelidir.
Sebzedeki yıllık artış oranları yüzde 384’ü bulmuşken, süt ve süt ürünlerindeki artış yüzde 280’lere dayanmışken, Türkiye’de resmi enflasyonda dahi üç hanelere gitmişken; asgari ücretliye göstermelik değil ailesi ile birlikte insanca geçinebileceği bir ücret verilmelidir.”
