• Turkhane Logo

'Cezaevi yönetimleri öyle uygun gördü' diye 3 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor

Abdulkadir Aybars isimli mahkum, 8 kişi öyle uygun gördü diye 3 yıldır tek kişilik hücrede, gardiyanlar dışında kimseyi görmeden tutulmaya devam ediliyor.

17:28 03 Kasım 2021 Çarşamba
'Cezaevi yönetimleri öyle uygun gördü' diye 3 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor
Abdulkadir Aybars isimli mahkum, 8 kişi öyle uygun gördü diye 3 yıldır tek kişilik hücrede, gardiyanlar dışında kimseyi görmeden tutulmaya devam ediliyor.


28 Ocak’ta Osmaniye’den nakil edilen Aybars’ın aralıksız cezaevinde tutulmasına hukuki bir yanıt veremeyen Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nin 8 kişilik idare ve gözlem kurulu yapılan itiraza “Cezaevine gelen her kişiyi 14 gün karantinada tutuyoruz”, “Kurumumuza nakil geldiği, dolayısıyla asayiş ve güvenlik nedeni ile kurumumuza nakledilmesinden dolayı tek kalması idare ve gözlem kurulu tarafından uygun görülmüştür” şeklinde cevap verdi, Savcı da bu kararı tasdik etti.

“BU İNSANLAR ORADAKİ BİNLERCE İNSANIN HAYATINI BELİRLİYOR”


Av. Tugay Bek, tek kişilik hücrenin disiplin cezası olduğunu ve belirli süreli olması gerektiğini belirterek cezaevi yönetiminin bu cevap ile suç işlediğini ikrar etmiş olduğunu söyledi. Uygulamanın sebepleri izah edilerek tecridin sonlanmasını istedikleri dilekçeye böyle bir yanıt geldiğini ifade eden Bek, “Dalga geçer gibi verilen cevabı tasdikliyken bir Cumhuriyet Savcısı var ve bu insanlar oradaki binlerce insanın hayatını belirliyor. İnfaz Hakimliği’ne itiraz edeceğiz, ayrıca imzası bulunanlardan suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

Abdulkadadir Baybars, Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunuyor. 28 Ocak 2021 tarihinde Osmaniye F Tipi Cezaevi’nden Adana’ya nakli gerçekleştirilen Baybars, her iki cezaevinde de aralıksız olarak 3 yıl boyunca tek kişilik hücrede tecritte tutuldu. Av. Tugay Bek, “Ceza infaz memurları dışında hiç kimseyi görmüyor. Hiç kimse ile karşılaşma şansı yok. Tutuklu ve hükümlülerin tecrit ve izolasyonu ancak disiplin suçlarında o da belirli bir süre ile sınırlı olmak kaydı ile olabilir. Ama herhangi bir disiplin cezası olmaksızın keyfi şekilde kişiye özel bir muamele ile tecritte tutulması bir hukuk ihlalidir” dedi.

AYBARS’IN TALEBİNİ CEZAEVİ YÖNETİMLERİ GÖREMEZDEN GELMİŞ

Aybars’ın bu durumu dile getirerek dilekçeler verip tecridinin sonlandırılması talebinin defalarca reddedildiğini dile getiren Bek, “Geçtiğimiz ay artık bu duruma tahammül edemeyeceğini düşünerek açlık grevine başlıyor ancak bu açlık grevini ölüm orucu şeklinde yapıyor. Sıvı almayı da kabul etmeyerek 28 gün boyunca ölüm orucu yapıyor. Ailesinin isteği ile açlık grevini sonlandırıyor. Bu ölüm orucundan sonra bu hak ihlalinden haberdar olduk ve vekili sıfatıyla Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na tecridin son bulması için başvuruda bulunduk. Kanunlarda böyle bir düzenlemenin olamayacağını, varsa bu uygulamanın sebeplerinin bize izah edilmesini talep ettik. Cezaevi idaresi kanalıyla başvurumuza ret kararı verildi” dedi.

“KANUNLARI UYGULAMAKLA YÜKÜMLÜ OLANLAR HUKUKİ BİR YANIT VERME ZORUNLULUĞUNU DAHİ HİSSETMİYOR”

Gözlem kurulunun tam anlamıyla dalga geçen bir yanıt verdiğini dile getiren Bek, ‘14 günlük karantinadan sonra diğer odalara alıyoruz’ yanıtı aldık. Oysa ki müvekkilimiz sadece Adana’da 9 ay toplamda 3 yıldır aralıksız tek kişilik hücrede tutuluyor” dedi.

Kararın tek kişi değil, gözlem kurulu tarafından alındığını ifade eden Bek, “Bu kararı Kurum Müdürü, Kurum İkinci Müdürü, İdare Memuru, Öğretmen, Sosyal Çalışmacı, Psikolog, baş Memur ve Teknisyenden oluşan bir kurul alıyor ve Savcılık da bu kararı tasdikliyor. Kanunları uygulamakla yükümlü olanların kanunları dikkate almak, hukuk çerçevesinde yanıtlamak gibi bir zaruret halinde dahi kendisini hissetmiyor. Cevabın kendisi bile açık bir keyfiyet içeriyor. Bu cevaptan, ‘Biz Abdulkadir Baybars’ı keyfi şekilde tek kişilik hücrede tutuyoruz’ şeklinde hukuku yok sayan bir yaklaşımın olduğunu anlıyoruz. Buna karşı İnfaz Hakimliği’ne karşı itirazda bulunacağız. Ayrıca bu cevabın kendisi suç duyurusunu da gerektiren bir durum. Gayri ciddi, görev ve sorumlulukları aşan, hukuku ihlal ettiğini ikrar eden bir cevap bu. İlk etapta kararın kendisine itiraz edip, bu kararın altında imzası bulunanları da Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet etmeyi düşünüyoruz” dedi. (Evrensel)

Son güncelleme: 17:28 03.11.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı