Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptıkları görüşmenin ardından KKTC Cumhurbaşkanlığında basın toplantısı düzenledi.
Tüm muhataplarına federasyonu artık müzakere etmeyeceklerini birçok kez söylediklerini belirten Çavuşoğlu, “Biz artık federal çözüm için zaman kaybetmeyeceğimizi, yeni fikirlerin, yeni vizyonun görüşülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de adadaki gerçekler çerçevesinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir tüm taraflar için de kazan-kazan getirecek bir çerçeve ve vizyon ortaya koyuyoruz” dedi.
CENEVREDEKİ TOPLANTI GAYRİ RESMİ BİR TOPLANTIDIR
“Cenevredeki 5+1 formatındaki toplantı gayriresmi bir toplantıdır. Burada yeni bir müzakere başlamıyor” diyen Çavuşoğlu, “Kesinlikle ve kesinlikle Crans-Montanadan kaldığımız yerden devam etmeyeceğiz. Bu söz konusu bile olamaz” ifadelerini kullandı.
KKTC Anayasa Mahkemesinin, din görevlilerinin üyesi olduğu Hizmet Sendikasının (HİZMET-SEN) 2018de açtığı davayla ilgili dün verdiği karara ve KKTCde Kuran-ı Kerim eğitim-öğretiminde yetki tartışmasına ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, bu konunun büyük bir hassasiyet yarattığını söyledi.
KKTC ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI İDEOLOJİK
Yargının bağımsızlığı ilkesinin ve Anayasa Mahkemesinin verdiği kararların bağlayıcılığına her ülkenin saygı duyduğunu ve hukukun üstünlüğüne inandıklarını belirten Çavuşoğlu, Bu, mahkemenin verdiği bir kararı eleştirmemek değil. Eleştirme hakkımız vardır dedi.
Çavuşoğlu, mahkemenin hukuka uygun karar vermemesi halinde bunu doğrudan eleştireceğini söyledi ve şöyle devam etti:
Baştan söyleyeyim en sonda söylemek istediğimi: Bu karar ideolojik bir karardır. Neden? Anayasaya göre ya da hükümlerine göre verilmiş bir karar değildir. Zaten ideolojik verilen bu kararın içinde her ne kadar gerekçesinde ve içinde ibareler yer almasa da, daha sonra bu karar yön veren ve bunun uzantılarının yaptığı açıklamalar çok açık ve nettir. Yok laiklikmiş, yok başka bir şeymiş. İşte yasaklandı, vesaire Kuran kursları buna benzer ifadeleri de gördük, yorumları da gördük. Laikliğin kendisi ne demektir? Tanımı nedir? Herkesin din ve özgürlüğünü, inancını ve dinini öğrenme hakkının garantisidir laiklik.
Ramazan ayında açıklanan kararın zamanlamasının da son derece manidar olarak nitelendiren Çavuşoğlu, Hiç kimse kusura bakmasın. Evet yargıya saygımız var ama bu karar ideolojik bir karardır. Elbette bunun düzeltilmesi konusunda saygıdeğer Cumhurbaşkanının ve Başbakanın yaptığı açıklamaları önemsiyoruz diye konuştu.
TATAR: TÜRKİYENİN GARANTÖRLÜĞÜ VAZGEÇİLMEZ
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiyenin garantörlüğünün Kıbrıslı Türkler için çok önemli olduğunu söyledi.
Tatar, (Cenevre görüşmelerinde) Egemenliğimiz, bağımsızlığımız ve Türkiyemizin garantörlüğü vazgeçilmez unsurlardır dedi.
Biz, BMde devletten devlete ilişkiyi ifade edeceğiz” diyen Tatar, Böylelikle egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir. O anlaşma olduktan, KKTCnin bu coğrafyada kendi halkının geleceği için vereceği umut, cesaretle burası gelişecektir ve bütün Kıbrıs halkı bundan faydalanacaktır ifadelerini kullandı.
KURAN KURSLARININ KAPANMASI GİBİ BİR DURUM ASLA OLAMAZ
KKTC Anayasa Mahkemesinin Kuran kurslarıyla ilgili aldığı karardan büyük rahatsızlık duyduğunu belirten Tatar, mahkemeden kararın açıklamasını beklediğini, gerekçeli kararın henüz netleşmediğini dile getirdi.
KKTCde bazı kurum kuruluşların başkanları ve bazı kişilerin bu işi kışkırtmaya yönelik söylemde bulunduğunu söyeleyen, KKTCde böyle bir mesele olamaz. Bizler 1571den beri bu topraklarda evvela Müslüman olarak, İslamın bir parçası olarak mücadelemizi hep inançlarımızla götürdük ve bugünlere kadar imanımızla geldik. KKTCde Kuran kurslarının kapanması gibi bir durum asla olamaz dedi.
SPEKÜLASYONA SON VERİLMELİ
Karara göre, Kuran kursları konusunda Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının yetkili olduğunu belirten Tatar, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının bütün detayları da ortaya çıktıktan sonra benim isteğim derhal Din İşleri Başkanlığının da yetkilendirilmesi noktasındadır. Çünkü bu işi icra eden esas itibarıyla Din İşleri Başkanlığıdır. O bakımdan bunun derhal düzeltilmesi, bütün bu spekülasyonlara da son verilmesi en büyük dileğim ve temennimdir. ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
HİZMET-SENin açtığı davada KKTC Anayasa Mahkemesi, Din İşleri Değişiklik Yasasında yer alan “Din Hizmetleri Eğitimi ve Halkla İlişkiler Birimi bünyesinde eğitim işleriyle görevli bakanlığın izniyle yapılan hafızlık eğitimi kurslarını düzenlemek, sınav yapmak ve başarılı olanlara hafızlık belgesi vermek” şeklinde düzenlenen ve Din İşleri Komisyonuna verilen hafızlık kursu açma yetkisinin iptal etmişti.
Kararın ardından Kuran kurslarının kapatılacağı iddia edildi. İddiaların doğru olmadığını açıklayan KKTC Başbakanı Ersan, “eksiklerin giderilerek kursların devam edeceğini” söylemişti.
Saner, “Anayasamız açıkça hiç kimsenin bir inancın kitabını ve esaslarını öğrenme ve uygulama hürriyetinden mahrum bırakılamayacağını yazmaktadır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması gibi bir durum söz konusu olamaz diye konuşmuştu.
AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da karara tepki göstermiş ve “Kuzey Kıbrıs, Fransa değildir. Anayasa Mahkemesi Başkanı yanlışından dönmelidir” demişti.







