• Turkhane Logo

Çakıcı ve Yılmaz'ın tahliyesi ne anlama geliyor?

Haluk Kırcı ve Alaaddin Çakıcı'nın ardından Kürşat Yılmaz'ın da tahliyesi, ülkücü mafyanın yeniden yapılandırıldığı iddialarına neden oldu. Fikri Sağlar'a göre ise AKP, MHP'nin paramiliter gücüne ihtiyaç duyuyor.

11:13 08 Kasım 2021 Pazartesi
Çakıcı ve Yılmaz'ın tahliyesi ne anlama geliyor?
Haluk Kırcı ve Alaaddin Çakıcı'nın ardından Kürşat Yılmaz'ın da tahliyesi, ülkücü mafyanın yeniden yapılandırıldığı iddialarına neden oldu. Fikri Sağlar'a göre ise AKP, MHP'nin paramiliter gücüne ihtiyaç duyuyor.

Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Pekerin açıklamalarıyla gündeme gelen karanlık ilişkilerin üzerine gidilmezken ülkücü mafya liderleri Haluk Kırcı ve Alaattin Çakıcının ardından Kürşat Yılmazın da tahliye edilmesi soru işaretlerine neden oluyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin Cumhur İttifakındaki ağırlığını artırdığı bir dönemde gerçekleşen tahliyeler, ülkücü mafyanın yeniden yapılandırılacağı ve sokaklara hakim olacağı savlarını gündeme getirdi. Özellikle İstanbulda yeraltı dünyasında oluşan boşluğun bu tahliyelerle doldurulacağı, kara paranın da bu yolla yönetileceği iddia ediliyor.

Eski TBMM Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar ise iktidarın seçimleri kaybedeceğini belirterek AKPnin MHPnin paramiliter gücüne ihtiyaç duyduğu öngörüsünde bulunuyor.

Haluk Kırcının tahliyesi sonrası verdiği fotoğraflar
Ülkücü kökenli isimlerin tahliyesine ilişkin ilk işaretler 2012de verilmişti. Bu tarihte çıkarılan yargı paketiyle 1978 yılında Ankarada sol görüşlü yedi gencin öldürülmesiyle ilgili Bahçelievler Katliamı davasının hükümlülerinden ülkücü Haluk Kırcı, Bünyamin Adanalı ve Ünal Osmanağaoğlu tahliye edilmişti.

Kırcı, daha sonra Can Dündara yönelik silahlı saldırıyı azmettirmek suçundan gözaltına alınan Ergün Celeple ortaya çıkan fotoğrafıyla dikkat çekti. Kırcının Sedat Pekerin uyuşturucu baronu olmakla suçladığı ve Kıbrısta tutuklanan Halil Falyalı ile yemek yerken fotoğrafı da basına yansıyan tartışmalı görüntülerinden biri oldu.

Çakıcının Kılıçdaroğlunu tehdidi
Devlet Bahçelinin hastanede ziyaret ettiği, sağlık durumuyla yakından ilgilendiği Alaattin Çakıcı ise Nisan 2020de MHP ve AKPnin ortaklaşa Meclisten geçirdiği infaz paketiyle 16 Nisan 2020de Sincan Cezaevinden tahliye edildi. Tahliyeden kısa bir süre sonra MHP Genel Merkezinde Devlet Bahçeliyi ziyaret eden Çakıcı, daha sonra uzun araç kuyruklarıyla kent kent gezerek gövde gösterisi yaptı.

Bahçelinin dava arkadaşımdır dediği Çakıcının ilk eylemi ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu tehdit etmek oldu. Twitter hesabı üzerinden 17 Kasım 2020de bir mektup yayınlayan Çakıcı, Kılıçdaroğlunu akıllı ol, Seni bakla kazığı ile tanıştırırım ifadeleriyle tehdit ederken dürzü diyerek de hakaret etti. Kılıçdaroğlunun şikayeti üzerine Çakıcı, hakaret ve tehditten 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Çakıcının, Sedat Pekerin çöküldü dediği Yalıkavak Marinada eski Susurluk hükümlüsü Mehmet Ağar, Korkut Eken ve emekli Özel Kuvvetler Komutanı, eski MHP milletvekili Engin Alan ile bir araya gelmesi de tartışma yarattı. Susurluk davasında çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmekten hüküm giyen Ağar ve Eken, halen faili meçhul cinayetler davasında sanık olarak yargılanıyor. Çakıcının tahliyesinin ardından mafya-polis-siyaset üçgeninde çekilen bu fotoğraf yeraltı dünyasına bir mesaj olarak yorumlandı.

Emniyetin raporuna göre Türkiyede en çok üyesi bulunan mafya grubunun başında Çakıcı geliyor. Çakıcının 428 adamı varken yeni tahliye olan Kürşat Yılmaz grubuna bağlı kişi sayısının ise 58 olduğu ifade ediliyor.

Çakıcı, yalnızca bir mafya lideri değil aynı zamanda devletin örtülü operasyonlarda kullandığı bir isim. Çakıcının bir dönem MİT tarafından Asalaya karşı yurt dışı operasyonlarda kullanıldığı iddia edilmişti. Eski MİT Kontr-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür de eski MİT yöneticisi Yavuz Ataçın Çakıcıyı Almanyada PKKya karşı yapılan bir operasyonda kullandığını öne sürmüştü.

Ülkücü Gençlerden mafya liderliğine
Örgüt kurmak, yağma, yaralama gibi suçlardan 2005 yılında 66 yıl hüküm giyen Kürşat Yılmaz ise 17 yıldır cezaevindeydi. Yılmaz, yeniden yargılama talebinin kabul edilmesi üzerine 32 yıllık cezasından beraat ederek tahliye edildi.

Geçmişte birçok adam öldürme ve yaralama gibi suçlara adı karışan Kürşat Yılmaz, 12 Eylül döneminde Ülkücü Gençler Derneğinde yöneticilik yapmış, 1995te ise Kuşadası Belediye Başkanı Lütfi Suyolcunun öldürmeye azmettirmekten de mahkûm olmuştu.

Mafya yeniden mi yapılandırılıyor?
Peki bu tahliyeler ne anlama geliyor? Her iki isim, emrinde onlarca üyesi olan organize bir yapı olarak dikkat çekiyor. Bu grupların yeraltı dünyasında Pekerin yurtdışına çıkışıyla oluşan boşluğu dolduracakları tahmin ediliyor. Tahliyelerin özellikle de İstanbulda yeraltı dünyasına hakim olma ve buradaki kara para trafiğini yönetmeye doğrudan etkisi olacağı da dile getirilen iddialar arasında. Çakıcı ve Yılmazın İstanbulda son yıllarda güçlenen yabancı suç örgütlerine karşı da öne sürülmüş olma ihtimalinden söz ediliyor.

Bir diğer iddia ise Çakıcı ve Yılmaz gibi ülkücü mafyanın, olası bir kaos durumunda kullanılmak için tahliye edildikleri savı oldu.

Fikri Sağlar: İktidar korku yöntemini kullanacak
Çakıcı ve Yılmazın tahliyelerini DW Türkçeye değerlendiren eski TBMM Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar da benzer görüşleri savunuyor. İktidarın zayıfladığına dikkat çeken Sağlar, Bugünkü iktidar, koltuğun kurtarmak için yeni bir yöntem deniyor: Korkutma yöntemi. İnsanları seçime seçim sürecinde yıldırma yöntemini kullanıyor. Kaybedeceğini anladı görüşünü dile getirdi.

Bahçelinin ülküdaş diyerek savunduğu bu kişilerin çıkarılan infaz paketiyle tahliye edildiğini belirten Sağlar, Çakıcının tahliyesi sonrası Kemal Kılıçdaroğlunu tehdidine, Kürşat Yılmazın da Kuşadası Belediye Başkanını öldürmekten mahkum olduğuna dikkat çekti.

Sedat Pekerin gündeme getirdiği iddialara da işaret eden Sağlar şöyle konuştu:

Sedat Peker, iktidarın korku ortamı yaratacağını söylemişti. Kendisinin de bu doğrultuda görev yaptığını açıklamıştı. Hükümetin artık geleceği olmayacağı görülüyor. AKP, koltuğu kaptırmamak için sandığa giderken her türlü engeli koymak isteyecektir. Mafya liderleriyle anlaşması çok doğal. Türkiyenin uluslararası arenada itibarı kaybolmuş. Anlaşılan o ki Sedat Pekerin açıklamalarından da yola çıkarak AKP, MHPnin para militer gücüne ihtiyaç duyuyor. Onları sokağa çıkaracaklar. Ancak Atatürk Türkiyesi buna izin vermeyecektir.

Son güncelleme: 11:13 08.11.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı