Gazeteci Arslan, twitter hesabından 8 Mart Dünya Kadınlar günü münasebetiyle bir açıklama yayınladı. Cezaevlerinde on bine aşkın kadın, 800 civarında bebek veya küçük çocuğun olduğunu hatırlatan Arslanın açıklaması şöyle;
Dünya kadınlar günü vesilesiyle kısa bir hatırlatma yapmak istedim. Belki duymadınız belki görmediniz, belki izlediğiniz medya organları televizyonlar gazeteler ve internet siteleri bunlardan bahsetmedi. Cezaevlerinde on bine aşkın kadın 800 civarında bebek veya küçük yaşta çocuk var. Bunların ailerinin yanında olması dışarıda özgür olması, işlerinde olması gerekiyordu. Ama Erdoğan rejiminin sınır tanımayan hukuksuzlukları en zayıf insanları da vurdu. Bebekleri, hastanede olması gereken hamile yada yeni doğum yapmış kadınları da. Ve bizim gazetecilik mesleği grubunda da aynı hukuksuzluk devam ediyor. Her yeni gün daha çok gazeteci gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Her yeni gün daha çok medya organı ya susturuluyor ya da ağır sansür adı altında kendilerini fesh etmek zorunda kalıyorlar. Ya da kapılarına tomalarla geliniyor.
Bugün vesilesiyle iki meslektaşımı hatırlatmak istiyorum. Ayşenur Parıldak ve Büşra Erdal herkisi de son derece başarılı genç aktif gazetecilerdi. Gazetecilik yaptığı için kitap yazdıkları için yazdıkları ve söyledikleri için mahkum edildiler. Haksız hukuksuz yere 3 yıla aşkın bir süredir cezaeinde tutuluyorlar. Gazetecilik suç değildir, meslektaşlarımızı serbest bırakın. Masum insanları cezaevinde bırakarak, bebekleri çocukları cezaevinde bırakarak daha fazla zulm etmeyin.