• Turkhane Logo

Bir işsizlik, yoksulluk ve ölüm hikayesi: Adem Yarıcı’nın gerçek hayatı

Sırtı dönük… Yere çökmüş, üstündeki giysisi hafif sıyrılmış… Sokakta yangın söndürme tüpünün saçtığı beyaz köpüklerin içinde kararmış bir insan. Adını öğrenmedik önce, harflerden ibaretti.

13:19 09 Şubat 2020 Pazar
Bir işsizlik, yoksulluk ve ölüm hikayesi: Adem Yarıcı’nın gerçek hayatı
Sırtı dönük… Yere çökmüş, üstündeki giysisi hafif sıyrılmış… Sokakta yangın söndürme tüpünün saçtığı beyaz köpüklerin içinde kararmış bir insan. Adını öğrenmedik önce, harflerden ibaretti.




Haberlerde A.Y. diye bahsedildi ondan. Adını merak da etmedik, çünkü kurtulmuştu, kurtarılmıştı. Hatta polisler yüzünü bile yıkamışlardı. A.Y., çocuklarının aç olduğunu söyleyerek kendini yakmak istemişti ama hastaneye kaldırılmıştı. Tanımasak da, ‘oh’ çekmiştik.


Hikâyesini ve adını sonradan öğrendik. O ölüp gittikten sonra… Adı Adem Yarıcı’ydı. Polisler de öyle sandığımız gibi erkenden yetişmemişlerdi. Zaten devlet Adem Yarıcı’yı da yakından tanıyordu. ‘İşsizim, açım’ diye sık sık kapısını çaldığı ‘devlet baba’ ona verdiği sözlerin hiçbirini tutmamıştı. Hatta sonradan öğrendik ki, Sosyal Yardımlaşma Sandığı’ndan verdiği çocuk yardımını da kesmişti. 

Adem Yarıcı, bu kuşatılmışlığa daha fazla dayanamayacağını aslında iki ay önce göstermişti. Hatay Valiliği önünde ölüme gittiği yola, iki ay öne Hatay Büyükşehir Belediyesi önünde çıkmıştı. Yine kendini yakmak istemişti. Ağabeyleri kardeşlerine belediyenin verdiği iş sözünü tutmadığını onu toprağa verdikten sonra anlattılar. “Adem’in tek isteği çocuklarına bakabilmekti” dedi bir ağabeyi, “Ama yardım parası da kesilince hepten bunalıma girdi.”

Biz Sayıştay raporlarında AKP’li belediyelerin ‘sen ben bizim oğlan’ atamalarını ve belediyelerin sayfalara sığmayan yolsuzluklarını okuyup dururken, Adem Yarıcı çocuğunun doğum gününde kola almak için arkadaşından 5 TL borç istiyordu. Arkadaşı, Adem Yarıcı için 5 TL’nin önemini “Kısa bir süre önce çocuğunun doğum günüydü. Benden kola alabilmek için 5 TL istedi. Elektrik faturası çok gelemsin diye dışarıda yıkanıyordu” diye anlattı.

Türkiye’de zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum giderek büyüyor. Yoksullar, yaşadıkları dramları ancak yaşamlarından vazgeçerek anlatabiliyor. Hatay Valiliği önünde kendini yaktıktan sonra, önce Hatay Devlet Hastanesi’ne oradan da Mersin Şehir Hastanesi’ne sevk edilirken, yolda kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Adem Yarıcı gibi.

Ve devlet, tıpkı Hatay Valiliği gibi ‘psikolojisi bozuk’, ‘Biz ona yardım ediyorduk’ açıklamalarının arkasına sığınıyor.

Ama Adem Yarıcı’nın gerçek hikayesi, devlet ile yurttaşının arasındaki büyük uzaklığın da hikayesi aslında.

Bahri Yarıcı, Adem Bey’in ağabeyi. İnşaatlarda boyacılık yapan kardeşinin daimi bir işi olmadığını anlatarak başladığı sözlerini “Son altı ayda hiç iş bulamadı. Belediyeye gitti, valiliğe gitti, çalmadık kapı bırakmadı ama iş bulamadı yine. Sosyal Hizmetler’den aldığı çocuk destek parası kesilince iyice bunalıma girdi. Antakya Belediyesi erzak yardımı yaptı ama büyükşehir hiç yardımı olmadı. Hatay Büyükşehir Belediyesi iş sözü verdi ama tutmadı. Kardeşim iki ay önce büyükşehir belediyesi önünde de kendini yaktı. Ama kimse onu ciddiye almadı” diye sürdürüyor.

Ve kardeşini intihara çaresizliğin götürdüğünü, hatta çok sevdiği eşinden de işsizlik yüzünden boşandığını anlatıyor:

“Her gün eve eli boş gelirsen, evde tenceren kaynamazsa tabii ki geçimsizlik başlar. Boşanmalarının sebebi de işsizlikti. Adem iş bulmak için çok çabaladı. Öyle oturduğu yerden iş istemedi. Her kapıya gitti. Son süreçte de artık psikolojisi alt üsttü. Kardeşimi intihara çaresizlik götürdü.”

Kardeşi gibi işiz olan ağabey Bahri Yarıcı da, böbrek hastası ve engelli oğluna devletin verdiği çocuk parasıyla geçiniyor. İşsizliğin Antakya’nın en büyük sorunu olduğunu ve işsizliğe çare bulunmazsa herkesin sonunun kardeşi gibi olacağını söylüyor.

Şerif Yarıcı da, Adem Bey’in diğer ağabeyi. Kardeşinin son sürecinin en yakın tanığı. O da konuşuyor kardeşinin ardından:

“İşsizlik, eve bir ekmek dahi alamama kardeşimi bu duruma getirdi. Her kapıyı çaldı. Belediye iş bulacağına söz verdi yine bulamadı. Hep çocuklarını düşündü. Tüm çabası çocuklarına bakabilmekti.

Kardeşinin iş bulma umudu her gün biraz daha azalınca çareyi ölümde bulduğunu söyleyen ağabey Şerif Yarıcı, Adem’i en son kendini yaktığı günün sabahı görmüş:

“Helallik istedi, ‘ben bu işsizlikten çok bunaldım’ dedi.”

Kardeşinin intiharına dair sosyal medyadan ‘ucuz siyasi manevra’ paylaşımı yapan Ağrı Belediyesi’nin AKP’li Meclis Üyesi Selma Gökçen’e de şu sözlerle tepki gösteriyor Şerif Yarıcı:

“Kardeşim ailesine, çocuklarına bakamadığı için bunalıma girdi. Bu tür paylaşımlar doğru değil. Kim şov için canına kıyar. Ama çocuğun açsa ve her gittiğin kapıdan geri dönüyorsan canına kıyarsın.”

Faris Yarıcı da, Adem Yarıcı’nın ağabeylerinden. O da uzun süre işsiz kalmış, şimdi bir ayakkabıda çalışıyor:

“Ben de çok işsiz kaldım. Şimdi bir ayakkabıcıda çalışıyorum. Ama ne zamana kadar bilemiyorum tabi. Çalışanların her an isten çıkartılma korkusu var. Kardeşim Hatay’ın yerel kanalın HRT’ye gidip, programa çıkmayı bile talep etti. Bana anlattığına göre kayıt da almışlar ama yayınlandı mı bilmiyoruz.”

Adem Yarıcı’nın isminin yayınlanmasını istemeyen arkadaşı, ağabeylerinin anlattığı hikayeyi doğruluyor ve onun tek amacının çocuklarına bakabilmek olduğunu söylüyor:

“Eşiyle ekonomik sebeplerden dolayı ayrıldılar. Mahkeme çocukları eşine verdi. Adem çocuklarının her türlü ihtiyacını karşılamaya çalışıyordu. İş bulduğunda 50 TL yevmiye alıyordu. Kazandığı tüm parayı direkt çocuklarına götürüyordu. Ben aç kalsam da onlar kalmasın diyordu. Sigara içen bir insandı. Sigara dahi içmiyordu artık, çocuklarıma veririm parayı diyordu. Aklıma geldiğinde üzüldüğüm konu var. Kısa bir zaman önce oğlunun doğum günüydü. Oğluna kola alabilmek için benden 5 TL borç istedi. Cebinde 1 TL olmadan tüm gün dolaşıyordu bazen. Elektrik faturası çok gelir diye şofbeni çalıştırmıyordu evde, dışarıda yıkanıyordu. Tek istediği bir işti.”

Adem Yarıcı’nın boşandığı eşinin kardeşi Zeynep Çeviren, eniştesiyle ablasının bir ay önce boşandığını fakat beraber yaşamaya devam ettiklerini söylüyor:

“Biz şoktayız. Ablam kendinde değil. Ekonomik problemlerden dolayı boşandılar ama kısa bir süre sonra eniştem yine burada kalmaya başladı, ablam da sorun etmedi. Çünkü ailesi enişteme sahip çıkmadı. İstemiyorlardı, ablam da eniştemi kapıda bırakamazdı. Çok bunalımdaydı. Yevmiye işi yapıyordu, kazandığı parayı çocuklarına getiriyordu. Çok öfkeliyiz. Eniştem gibi bir sürü işsiz var onlar da mı kendilerini yaksınlar? Devletin bu konuya el atmasını istiyoruz.”

Yarıcı ailesini ziyaret eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şube Eş Başkanı Servet Üstün Akbaba, yoksulluğun bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguluyor.

Akbaba “İnsanların işsizlik, yoksulluktan dolayı ruh sağlığı bozuk. Bir insan aylardır iş arıyor. Belediye önünde kendini yakıyor ama hala kimse duyarlılık göstermiyor. Devlet sosyal devlet olmaktan kaynaklı sorumluluğunu yerine getirmelidir” diyor.

Kentin hem ekonomik hem de sosyolojik olarakzor bir süreçten geçtiğini belirten Hatay Defne Halk İnisiyatifi Üyesi Nurcan Ördek, Suriye savaşıyla beraber göç dalgasıyla zaten az olan iş alanlarının hepten daraldığına dikkat çekiyor:

“Hatay’ın en büyük iş alanı nakliye ve sınır ticareti idi. Bu ikisi de savaşla birlikte bitti. Yıl içinde elektrik, doğalgaz, gıdaya üst üste zamlar geldi. İşsizliğin üzerine bir de zamlar olunca insanlar hepten geçinemez duruma geldi. Bir yandan hayat korkunç pahalı bir yandan asgari ücret 2 bin 400 TL. Acilen üretimi artıracak bir şeyler yapılmalı.”

CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Hatay’ın Suriye savaşının ekonomik açıdan en çok etkilediği il olduğunu doğruluyor. 14 ülkeye açılan sınır kapısı kapatıldığını belirten Güzelmansur “ Hatay’da 600 bin Suriyeli var. Fabrika yok, var olan fabrika da kapatılıyor. Ayakkabı sektöründe ucuz iş gücü olduğu için Suriyeliler çalışıyor. Bu insanlar nasıl işsiz kalmasın. Hatay acilen teşvik bölgesi ilan edilip, fabrika açılmalı, sanayisi genişletilmeli” diye konuşuyor.

Son güncelleme: 13:19 09.02.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı