• Turkhane Logo

Bilirkişi heyeti ön raporu tamamladı:Maden faciası geliyorum demiş.

Amasra'da 41 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasına ilişkin ön bilirkişi raporunda, metan drenajı uygulamasının hayata geçirilmiş olması halinde, kazanın önlenebileceği belirtildi.

20:00 01 Kasım 2022 Salı
Bilirkişi heyeti ön raporu tamamladı:Maden faciası geliyorum demiş.
Amasra'da 41 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasına ilişkin ön bilirkişi raporunda, metan drenajı uygulamasının hayata geçirilmiş olması halinde, kazanın önlenebileceği belirtildi.





Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında 14 Ekim’de meydana gelen, 41 madencinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin ön bilirkişi raporu tamamlanarak, Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edildi.



Rapor, maden, jeoloji, jeofizik, elektrik ve makine mühendisleriyle iş güvenliği uzmanından oluşan yedi kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlandı.



Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda, “TTK’ya bağlı ocaklarda metan drenajı uygulaması yapılmamaktadır. Bu durum yaşanan kazanın, yetersiz ve etkisiz havalandırma ile birlikte temel nedenlerinden biridir. Metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi” denildi.







Raporda; teknik personel eksikliği ve kömür tozu ile yeterince mücadele edilmemesinin de kazanın meydana gelmesinde payı olduğu açıklandı.Söz konusu raporda, faciaya ilişkin “İş kazası, -320 Kalın Damar Tavan Yolu’ndaki patlatma çalışması kaynaklı olarak meydana gelmiş, grizu ve kömür tozu patlamasını içeren bir patlamadır” tanımı yapıldı.Bartın’ın Amasra ilçesinde 14 Ekim 2022 tarihinde 41 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili 7 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 28 sayfalık ön raporda patlama ile ilgili açıklamalara yer verildi.



Patlamanın, patlatma olayı ile birlikte eş zamanlı gerçekleştiği, patlama ile birlikte metan gazının ve kömür tozunun birlikte ve zincirleme olarak gerçekleştiği belirtildi.



Raporda patlama anı ve metan gazı değerleri belirterek, “Eksi 320 kalın damar üst tavan galerisinde delik delme işleri tamamlanmış ve delikler patlayıcı madde ile doldurulup kazı arını patlatmaya hazır hale getirilmiştir.



Patlamanın olduğu eksi 320 kalın damar üst tavan hazırlık galerisinde metan miktarını gösteren sensör CHa-27 nolu sensördür.



16.00-24.00 vardiyasında bu sensöre ait kayıtlar incelendiğinde saat 16.00 ile 17.55 arasında ortamdaki metan konsantrasyonunun yüzde 0,63 ile başlayıp kısa bir aralıkta değişerek yüzde 0,65’te kaldığı görülmektedir.



17.56’da yüzde 0,71 olan metan değerinin artmaya başlayarak, 17.59’da yüzde 1,06’ya geldiği ve ikaz verdiği, saat 18.05’de ise yüzde 1,55’e gelerek gaz izleme sisteminde alarm verdiği kayıtlardan anlaşılmaktadır.



Sensörden son ölçüm saat 18.09’da alınmış ve bu değer yüzde 1,69 olarak kaydedilmiştir.



Sensör kayıtlar temel alınmak üzere, patlamanın etkisi, yeryüzünde meydana gelen alarm koşulları ve kurtarma ekiplerinin ocağa giriş süreleri incelendiğinde, patlama olayının 18.09’da olduğu anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verildi.



“METAN GAZI VE KÖMÜR TOZU BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİ”



Ön raporda, patlamanın, patlatma olayı ile birlikte eş zamanlı gerçekleştiği belirtilerek şöyle denildi:



“Sensör kayıtlarının, kaza bölgesinde bulunan işçi ifadelerinin ve tertiplerin incelenmesi neticesinde grizu patlaması olayının eksi 320 kalın damar üst tavan hazırlık galerisinde, patlatma olayı ile birlikte eş zamanlı olarak gerçekleştiği patlama ile birlikte ortamdaki metan gazının ve kömür tozunun birlikte ve zincirleme olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır.



Patlama olayının olduğu galeride vefat eden isçilerin bedenlerinin bulunduğu kroki incelendiğinde, 2. kartiyede bulunan barutçu Öner Yıldız’ın önde, ayakta çalışacak isçilerin de barutçunun arkasında bulunmuşlardır. Kazanın meydana gelmesinden sonra, kazanın etkileri tüm maden ocağına yayılmıştır.”



“KAZANIN ÖNEMLİ SEBEPLERİNDEN BİRİ DE İŞÇİ AÇIKLARIDIR”



Maden faciasına yargı sürecinin takipçisi olduklarını belirten Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Hakan Yeşil, işçi eksikliğine değinerek, “GMİS olarak yıllardır, ağır şartlarda yoğun emek sarf ederek derin madencilik yapıyoruz. Bu madenciliği yaparken de şu kadar kişiyle çalışmamız gerekir.



Bunun bilimsel bir açıklaması ve karşılığı da var. Bu işlerin artık kolay olmadığını, yaşadığımız işçi açıkları nedeniyle 3 kişinin yapması gereken işleri 2 kişinin, 1 kişinin yaptığını yıllardır beyan ediyoruz. Hala aynı şeyi söylüyoruz.



TTK işçi açıkları sebebiyle iş güvenliği ve işçi sağlığı anlamında ileriki dönemlerde sıkıntılar yaşayacağız demiştik. Geldiğimiz noktada bu patlamanın nedenlerinden bir tanesi de işçi açıklarıdır.



İşçi açıkları giderilse hem iş güvenliği ve işçi sağlığı anlamında da büyük önlemler alınırken, daha sağlıklı ortamda daha fazla kömür üretimi sağlanacaktır. Kazanın önemli sebeplerinden bir tanesi de işçi açıklarıdır” dedi.

Son güncelleme: 20:00 01.11.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı