• Turkhane Logo

Bilirkişi: Berkin Elvan’ı vuran polis bilinçliydi

İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan, 269 gün sonra, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

12:27 13 Kasım 2019 Çarşamba
Bilirkişi: Berkin Elvan’ı vuran polis bilinçliydi
İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan, 269 gün sonra, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Aradan 6.5 yıl geçti ancak Elvan cinayetinde adelet hala gelmiş değil. Davada yeni bir gelişme yaşandı.

Berkin Elvan davasına sunulan Jandarma bilirkişi raporunda, Zet silahını ateşleyen sanık polisin, biber gazı kullanmada “bilinçli olduğu” sonucuna varıldı. Rapora göre olay yerinde ve saatinde göstericilerin eylemi de yoktu.

Bianetten Ayça Söylemezin haberine göre, Berkin Elvan davasında mahkemeye İzmir, Foça’daki Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda hazırlanan bilirkişi raporu sunuldu.


Raporda, polisin biber gazı silahı kullanmada eğitimli olduğu ve “bilinçli hareket ettiği”, nişan alıp almadığının da tespit edilemediği ve bu konudaki gerçeği “ancak polisin kendisinin bileceği” sonucuna varıldı.

Elvan ailesinin avukatlarından Çiğdem Akbulut, raporun sonuç itibariyle hiçbir şey söylemediğini, zaten mahkemenin de raporu yetersiz görüp Adli Tıp Kurumu’na inceleme için gönderdiğini söyledi.

Davanın görülmesine yarın İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da devam edilecek.

Mevzuata uygun kullanımda yere paralel atış yapılması gerektiğini ifade eden rapor, Elvan’ın vurulduğu caddede de biber gazı fişeklerinin “yere paralel –paralele yakın bir şekilde hareket ettiğinin” tespit edildiğini belirtti.

Biber gazı silahı kullanan polislerden birinin yaptığı atışın açısıyla ilgili şu değerlendirme yer aldı:

“13:46:55 zamanında 1. Zet [biber gazı silahı] polisinin gaz tüfeği ile atış pozisyonu incelendiğinde; Baran yazılı işyerinin tabelasının bitim noktasında duvara yaslandığı, sırtının kameraya dönük olduğu, kameranın arkadan görüntü alması sebebi ile gaz tüfeğinin gözükmediği, bu nedenle görüntü açısına göre söz konusu atışın açısının tespit edilmesinin mümkün olmadığı görülmüştür.”

Raporda olay yerindeki diğer polisin de sırtının kameraya dönük olması sebebiyle atış açısının ve doğrudan eylemcilere nişan alıp almadığını tespit edilemediği ifade edildi.

Jandarma raporunun sonuç bölümünde de polislerin eylemcilere nişan alıp almadığının tespit edilemediği yazıldı:

“…görüntülerde gaz tüfeği ile atış yapan polislerin atışları incelendiğinde; atışların tamamının gösterici grubun bulunduğu değerlendirilen bölgelere doğru yapıldığı, atışların bazılarında polislerin başlarını hafif sağa doğru eğerek atış yaptıkları, bu atış pozisyonlarında nişan alıp almadıkları görüntülere göre tespit edilemediği, bazı atışların ise yere paralel-paralele yakın açılarda olduğu ve net atış açılarının tespit edilemediği, kolu sargılı 2. Zet polisinin yaptığı atışlarla diğer iki polisin yaptığı atışların birbirlerine benzerlik gösterdikleri görülmüştür.”

Raporda ayrıca, Zet silahını ateşleyen sanık polisin, biber gazı kullanmada “kanuni sınırların bilincinde olarak” hareket ettiği sonucuna varıldı:

“… sanık olduğu iddia edilen polisin ‘Göz Yaşartıcı Gazlar ve Gaz Maskelerinin Kullanımı Kursu’ eğitimi aldığı, gaz kullanımı ile ilgili kanuni sınırların bilincinde ve uygulamadan doğacak hukuki boyutları yorumlayacak seviyede personel olduğu anlaşılmaktadır.”

Jandarma raporunda, polisin nasıl atış yaptığını ancak kendisinin bilebileceği iddia edildi:

“Olay anındaki görüntülerde gösterici grubun ve bölgenin net görülmediği, atışı yapan kolluk görevlisinin gaz fişeğini gösterici grubun sağına, soluna, önüne veya arkasına doğru atıp atmadığı, doğrudan göstericileri hedef alacak şekilde nişan alıp almadığı, nişan almış ise nereye nişan aldığı, bu hususu sadece kendisinin bildiği, dosya kapsamında bununla ilgili beyanının bulunmadığı ve mevcut görüntü kayıtlarının net olmadığından dolayı kusur oranının tespiti hususunda yetersiz kalındığından kusur oranının tespiti sayın mahkemenizin takdirindedir.”

Son güncelleme: 12:27 13.11.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı