• Turkhane Logo

'Bileklerim mor, eşyam çöp torbasında!' Atayman’dan Adalet Bakanı’na çağrı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ye yönelik soruşturma kapsamında 19 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan, 5 Haziran günü ailesinden ve avukatlarından habersiz Silivri'den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne gönderilen ve 5 gündür ceaevinde yerde yattığı öğrenilen Medya A.Ş. eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, yaşadıklarını anlattı.

19:53 10 June 2025 Tuesday
'Bileklerim mor, eşyam çöp torbasında!' Atayman’dan Adalet Bakanı’na çağrı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ye yönelik soruşturma kapsamında 19 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan, 5 Haziran günü ailesinden ve avukatlarından habersiz Silivri'den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne gönderilen ve 5 gündür ceaevinde yerde yattığı öğrenilen Medya A.Ş. eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, yaşadıklarını anlattı.

T24te yer alan habere göre Atayman, 72 gün hücrede kaldığını, ardından 5 gün koğuşta tutulduğunu, daha sonra ise bir parça ekmekle, 7,5 saat bilekleri kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyona sevk edildiğini ifade ederek Adalet Bakanına çağrıda bulundu. Atayman, Sayın Adalet Bakanı, Tutuklular devletimize emanettir diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin, dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderilen Medya A.Ş. eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, 72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutulduktan sonra, 5 Haziran günü ailesine ve avukatlarına hiçbir bilgilendirme yapılmadan, Silivri Cezaevinden Afyonkarahisar Kapalı Cezaevine sevk edildi. Ailesi ve avukatları, Ataymanın nerede olduğuna dair bilgiye büyük uğraşlar sonucunda ulaşabildi. 10 dakikalık telefonla görüşme hakkı kapsamında ailesi ile konuşan Atayman, yaşadığı fiziki ve psikolojik süreci aktardı. Adalet Bakanına çağrıda bulunan Atayman, tutukluluk sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
Bileklerim mor, yerde yatıyorum, eşyam çöp torbasında

Herhangi bir suçum olmadığı için adaletin tecelli edeceği inancıyla serbest kalmayı sükûnetle beklerken, Afyona sevk ile en somut halini alan fiziki ve psikolojik şiddet, yaşanan süreci paylaşmayı gerekli kıldı. 72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutuldum. Sonra bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyona sevk edildim. Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, bu açık bir cezalandırmadır…

Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, şiddet ve açık bir cezalandırmadır.
MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok

MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok. 20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum.

Görev yaptığım süre içinde makam aracını mütevazı bir araç ile değişerek kurum menfaatini gözettim. Genel müdürlük kartvizitimi dahi çalıştığım kuruma masraf olmasın diye kırtasiyede bastırdım. Bu mu suçum?

Sayın Adalet Bakanı, Tutuklular devletimize emanettir diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin. Tüm bu gerçeklere rağmen kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller var deniyorsa, tutuksuz yargılayın!
Ziyaret ve savunma hakkım fiilen engelleniyor

Afyonkarahisarın İstanbula olan uzaklığı nedeniyle aile ve avukat ziyaretlerinin çok zor olacağını belirten Atayman, bu şekilde ziyaret ve savunma hakkının fiilen engellendiğini vurguladı:

Afyonkarahisara ulaşım en hızlı 6 saat sürüyor, en yakın havalimanı 60 kilometre uzaklıkta. Ailem yaşlı insanlar… Güvenlik ve sağlık haklarım ihlal ediliyor, ziyaret ve savunma hakkım fiilen engelleniyor; kişilik haklarım ve masumiyet karinesi çiğneniyor.

Devlete ve millete zarar verecek tek bir eylemim olmadı
Yalnızlaştırılarak, sosyal bağlarının koparılmakta olduğunu söyleyen Dr. İpek Elif Atayman, Bu sevk ile yalnızlaştırılarak sosyal bağlarımdan koparılıyorum. Bulunduğum koşulları hak edecek hiçbir davranışım olmadı. Bugüne dek devlete ve millete zarar verecek tek bir eylemim olmadı dedi.  Genel müdürlük kartvizitini dahi çalıştığı kuruma masraf olmasın diyerek kırtasiyede bastıran bir insandan suçlu çıkmaz

Atayman ailesi de yaşananların açık bir cezalandırmaya dönüştüğünü ve hukuk devleti ilkelerinin ihlal edildiğini dile getirdi. Aile, Elif, ortada suçlama olmaksızın hücre, koğuş ve cezaevi değişikliğiyle oradan oraya savruluyor. Bu ceza değilse nedir? Uygulamalar ne hukukidir ne vicdanidir. Biz sadece adalet istiyoruz. Elifi serbest bırakın, tutuksuz yargılayın diyerek Bakanlığa çağrı yaptı.

Ataymanın meslek hayatı boyunca tüm görevlerinde şeffaf, etik, hukuka ve idari mevzuata titizlikle uyarak hizmet sunduğunu vurgulayan Atayman Ailesi, Medya A.Ş.deki görevi sırasında gösterdiği az rastlanır yönetici hassasiyetlerinin, kendileri için Ataymanın suçsuzluğunun en değerli kanıtı ve aile olarak vicdani iç huzurlarının kaynağı olduğunu belirtti.

Atayman ailesi Elif bir iletişim profesyoneli olarak haberden reklama, yayıncılıktan sinemaya uzanan geniş bir yelpazede deneyime sahip. Aynı zamanda Basın Konseyinde tüm iletişim faaliyetlerinin meslek ilkelerine ve ahlakına uygun yürütülmesi için fikir üretiyor, emek veriyor. Genel Müdürlük kartvizitini dahi çalıştığı kuruma masraf olmasın diyerek kırtasiyede bastıran bir insandan, bir anneden suçlu çıkmaz sözleri ile yaşananlara tepki gösterdi.

Son güncelleme: 19:53 10.06.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı