21 Haziran 2018 Perşembe günüydü. Bağlı olduğum İstanbul Emniyet koruma şube müdürlüğünden bir amirim tarafından görev tebliğ edildi. Burak Erdoğan'ın İstanbul'a geleceği ve Cumhurbaşkanlığı koruma dairesi başkanlığına bağlı bir ekiple birlikte, bizden bir ekibin kendisine refakat etmesi söylendi. Genelde bu tür üst düzey vip görevlerde yer alacak personele, ya aynı gün, ya da duruma göre 24 saat önceden görev tebliğ yapılır. Bu güvenlik prosedürüdür.
Olayın yaşandığı gün, Burak Erdoğan önce kardeşi Bilal Erdoğan ile Kısıklı da buluştu. Bilal Erdoğan'ın yanında Ankara'dan tanıdığım ve Cumhurbaşkanının koruması ve yeğeni olan Ali Erdoğan ile birlikte kendi korumaları ve şube müdürlüğümüze bağlı bizden bazı arkadaşlar vardı.
Ayrıca bazı mesai arkadaşlarımdan İstanbul'a bir bakanın geldiğini ve bakanın ekibinde yer almaları için görev verildiğine dair duyumlar alıyordum.
Ancak İstanbul gerek eski, gerek yeni Türk siyasilerine ev sahipliği yaptığı için, gerekse birçok yabancı önemli siyasetçi tarafından sık sık ziyaret edildiği için, görev hareketlilikleri pek göze batmazdı.
Örnek vermek gerekirse, Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski başbakanlar Ahmet Davutoğlu, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller gibi isimlerin hepsi istanbul'da oturuyor. Birçok bakan her hafta İstanbul'a gelir ve bakanların kendi koruma ekiplerine ek olarak şube müdürlüğümüz personelinden ilave ekip görevlendirilir. Bu nedenle bu duyumu pek önemsemedim.
Olayın yaşandığı gün Burak Erdoğan ve Bilal Erdoğan'ın bir araya geldiği Kısıklı'daki evin önünde beklediğimiz sırada, telsizden Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın Kısıklı'daki eve yaklaştığı bilgisi geldi. Evin araç ana giriş kapısı açıldı ve gerekli tedbirler alınarak beklenmeye başlandı.
Aynı dakika içerisinde Ali Erdoğan evden dışarı çıkarak beklemeye başladı. Elindeki telsizden anonsu duymuş olmalı diye içimden geçirdim.
Zaten çok kısa bir süre sonra sayın bakanın aracı ve eskortu kapıda göründü. Kendisine refakat eden ekip prosedürlere uygun olarak bekleme pozisyonuna geçti ve bakan eve giriş yaptı. Prosedür gereği hiçbir koruma personeli ana kapıdan eve girmez. Ya dışarıda beklenir, ya da personel bölümünde yemek yenmesi vs gibi özel durumlarda, ekip amiri tarafından vardiya düzenlenir. Programda yemek yenmesi gibi bir durum olmadığından tüm koruma ekipleri bahçede pozisyon almış bekliyorduk.
Sayın Bakan, evin kapısından içeri girdiği anda bir bağırtı çağırtı ve bir arbede ile birlikte tekrar dışarı çıktı. Ancak dışarı çıktığı anda Burak Erdoğan'ın kendisine doğru koşarak tekme ve yumruk attığını tüm koruma ekibi gördü. Bu esnada, Ali Erdoğan, Burak Erdoğanı tutarak, Burak burada olmaz, biraz sabret vs gibi şeyler söyledi ve olayı yatıştırmaya çalıştırdılar. Bu esnada sayın Bakan, Burak Erdoğan'a hitaben, Burak önce bi konuşalım, Bilal olayı biliyor gibi birşeyler söyledi. Koruma ekibinden bazı arkadaşlarla birlikte müdahale edecek olduk. Bu sırada Ali Erdoğan, koruma ekibinden bir arkadaşa tokat atıp, siz ne karışıyorsunuz lan diyerek sinkaflı kelimeler kullandı. O an Burak Erdoğan da, Berat Albayrak 'ın koruma ekibinden bir personele tekme atıp, burda olanları kimse görmedi, duymadı, kimse kimsenin başını belaya sokmasın diye bağırdı.
Olayın ardından hep birlikte içeri girdiler. Sayın Bakan içerde yaklaşık 40 dakika kadar kaldı. Ancak son dakikalara doğru içerden yoğun bir arbede yaşandığına dair sesler ve bağırışmalar geldi. Bu arbedeyle birlikte sayın Bakan kapıyı açıp dışarı çıktı. Yüzünde kızarıklık ve hafif şişlikler vardı. Kravatı bozulmuş, gömleğinin ön düğmelerinden bazıları kopmuştu. Hızla arabaya bindi ve ekibiyle birlikte oradan ayrıldı. İçerden gelen bağrışmalardan anladığım ve bazı koruma arkadaşlarla yaptığım istişare sonucunda , sayın Bakan ve eşi arasında bir olay yaşanmış. Sayın bakan Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'a ait özel yat'da manken Özge Ulusoy ile bir kaçamak yapmış. Bununla ilgili olarak, bakanın eşi Esra Erdoğan Albayrak ile arasında bir tartışma geçmiş. Bunu öğrenen Burak Erdoğan, apar topar Türkiye'ye gelmiş ve Bilal Erdoğan ile birlikte Berat Albayrak'ı darp etmeye karar vermişler. Sayın Cumhurbaşkanı da konudan haberdar olunca, yeğeni Ali Erdoğan'ı da olayla ilgili görevlendirmiş. Sanırım, aşırı birşey yaşanmasın, oğullarına göz kulak olsun, ellerinden bir kaza çıkmasın diye. Ali Erdoğan genelde, ayırma, sakinleştirme modunda olduğu için bende böyle bir kanaat oluşturdu. Zaten Sayın bakanın olaydan 6 gün sonra, yani 27.06.2018 tarihinde Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Projesi Finansman Anlaşması İmza Töreninde yaptığı konuşmayı izleyenler, yüzündeki darp izlerini görebilirler.
Olaydan sonra Ali Erdoğan, sayın Bakanın ayrılmasının hemen ardından koruma arkadaşların hepsini Kısıklı'daki evin ana giriş kapısından girdiğinizde koridoru geçince karşınıza çıkan büyük alanda toplayıp burada olanlar herhangi bir yerde konuşulursa önce hepinizi başka birimlere sürdürür, sonra da KHK ile ihraç ederiz diye tehdit etti.
Olay esnasında, koruma arkadaşlarımıza tekme ve tokat atılması, hakaret ve tehdide maruz kalmamız nedeniyle bu olayı Turkhane.com adlı haber sitesine email atarak duyurmaya karar verdim.
