• Turkhane Logo

Başörtülü siyasetçilerden 'vitrin mankeni' tepkisi: Esas mesele oy kaybı!

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “vitrin mankeni” çıkışıyla polemik başlatmasına, başörtülü siyasetçilerden tepki geldi.

18:26 03 Ocak 2021 Pazar
Başörtülü siyasetçilerden 'vitrin mankeni' tepkisi: Esas mesele oy kaybı!
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “vitrin mankeni” çıkışıyla polemik başlatmasına, başörtülü siyasetçilerden tepki geldi.


AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, CHP’de yer alan başörtülü kadınlara yaptığı “vitrin mankeni” benzetmesine tepkiler devam ediyor.

AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal ve yıllardır başörtüsü mücadelesi veren HDP Milletvekili Hüda Kaya, esas meselenin başörtüsü değil, AKP’nin oy kaybetmesi olduğunu ileri sürdü.


ÜNSAL: BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASI TÜRKİYE’DE BİTTİ, ARTIK İSTİSMAR EDİLİYOR

İki isim de Mezopotamya Ajansı’nın sorularına cevap verdi. Fatma Bostan Ünsal başörtü tartışmalarının Türkiye’de tükendiğini ve artık istismar edildiğini söyledi. CHP Eski Milletvekili Fikri Sağlar’ın sözlerinin ardından başlayan tartışmalara ilişkin Ünsal, “Sağlar CHP’de yetkili bir isim değil. Hem parti içerisinde hem de temsil boyutunda etkili değil. AK Parti tarafından kendi faydasına olan çatışmayı hatırlattığı için hemen hücum edildi. CHP zaten üst düzeyde buna karşı olduklarını ifade etti. Bu sorunun çözülmesinden memnun olmak gerekirken ‘vitrin mankeni’ ifadeleri meselenin de başörtülü kadın meselesi olmadığını hatırlatıyor” dedi.

BAŞÖRTÜSÜ GÖRÜNÜMLÜ OY KAYGISI

Erdoğan’ın sözleriyle başörtülü bir kadını küçümsediğini ve oy kaygısıyla konunun suistimal edildiğini belirten Ünsal, “Çok rahat bir destek, oy sağlayabilen konulara gidip, oy toplamak istiyor. Erdoğan’ın açıklaması en çok başörtülü kadınları rencide ediyor. ‘Vitrin mankeni’ ne demek? Bu bir hakkı vermek yerine kendine siyaset olarak pekiştirecek tarzda görüldüğünü ifade ediyor. Bugün her partide başörtülü olması aslında normal olandır. Normalleşme budur. Bir partiyi temsil etmeyen bir kişi üzerinden o kadar hücum etmek en üst düzeydeki bir cevabı dikkate almamak aslında başörtüyü dikkate almamaktır. Parti Meclisinde yer alan başörtülü kadını da küçümsemek anlamına geliyor. Bu yanlış bir şey” diye konuştu.

“AKP DE TÜRBANA MESAFELİYDİ”

AKP’de yer aldığı dönemde de parti içerisinde başörtülü kadınların ötekileştirildiğini ve parti organlarında yer verilmediğini dile getiren Ünsal, AKP içinde yaşadıklarını ise şöyle anlattı: “2011 seçimleri için 2010’daki istişare toplantısında başörtülü milletvekili aday gösterilmesi gerektiğini söyledim. Merve Kavakçı olayında, başörtü bir siyasi çıkış olarak görüldü ve yasaklandı. Bu yasağın kaldırılması için siyasetin önemli olduğunu öngörerek, başörtülü milletvekili adayı olması gerektiğini söyledim. O dönemde başörtülü aday olması için kampanya yürütenlere ‘Ergenekon operasyon yapıyor’ diye ithamlarda bulunuldu. En azından ‘Başörtülü aday olsun’ dediğimde ‘evet, elbette’ hiç kimse demedi. Başörtü Mecliste yasak değildi. Fiili bir yasak vardı. 2013 yılında hiçbir değişiklik yapılmadan başı açık seçilmiş olan vekiller hac dönüşü başlarını açmak istemedikleri için başörtülü girdiler. Başörtü sorunu Mecliste çözüldü ve hızla diğer alanlara yansıdı. Başörtülü kadınların öznelliğini görmemek ‘konu mankeni’ demek büyük bir haksızlık.”

KAYA: İSTİSMAR ETMEKTEN HİÇ ÇEKİNMEDİLER

Konunun iktidar tarafından istismar edildiğini vurgulayan HDP milletvekili Hüda Kaya ise “AKP, 18 yıldır kadınlar ve başörtü sorununu sürekli kaşıyarak, gündem ederek, her çaresiz kaldığında her tıkanış yaşadığında sürekli istismar etmekten hiç çekinmedi. Böyle bir gerçeklik varken, aradan geçen 18 yıl boyunca maalesef Fikri Sağlar gibi düşünenlerin ortaya koyduğu argümanlar, gündemler, üslup, zihniyet tam da AKP’nin istediği bir gündem. AKP’ye can simidi yaratıyor. Tam da bu ideolojik fanatizm ve basiretsiz muhalefet dili, üslubu AKP’nin varlık sebebidir” dedi.

Son güncelleme: 18:26 03.01.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı