• Turkhane Logo

Bahçeli'nin erken seçim çağrısını anlattı: Bir telefon görüşmesi yaptı, birdenbire ilan etti

Eski bakan Namık Kemal Zeybek, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 2002 yılında Türkiye'yi erken seçime götüren çağrısını nasıl yaptığını anlattı.

17:17 10 Eylül 2021 Cuma
Bahçeli'nin erken seçim çağrısını anlattı: Bir telefon görüşmesi yaptı, birdenbire ilan etti
Eski bakan Namık Kemal Zeybek, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 2002 yılında Türkiye'yi erken seçime götüren çağrısını nasıl yaptığını anlattı.


12 Eylül döneminde MHP davasında yargılanan, ANAP, DYP, MHP, BBP ve DP’de siyaset yapan, Türk dünyasına ilişkin çalışmalarıyla tanınan Namık Kemal Zeybek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Zeybek, 2002 yılında erken seçim çağrısı yapan ve dönemin hükümetinde Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Devlet Bahçelinin bu kararı verdiği anları anlattı.


Bahçelinin 11. Kocayayla Türkmen Kurultayında yaptığı çağrıya ilişkin Zeybek Orada çadırda birisi ile telefonda konuştu. Çıktı, yüzü sapsarıydı çıkarken. 5 dakika sonra kürsüye çıkıp 3 Kasımda erken seçim var diye ilan etti. Birdenbire oldu, hiçbir yardımcısının haberi yok dedi.

Zeybekin Independent Türkçeye verdiği röportajdan ilgili bölüm şöyle:

Bir dönem Recep Tayyip Erdoğan ile o dönem başbakan tabii Devlet Bahçelinin arasındaki o atışmalar herhalde Türk siyasi tarihinde çok azdır… 

Yoktur öyle bir şey. Hiç yoktur. O ona zürriyetsiz dedi, o ona bilmem ne dedi. Doğru değil böyle şeyler söylemek, ayıp. Çünkü balık baştan kokar. Onlar bulundukları konumun gereğine uygun davranmalı ve konuşmalıdırlar. 

Sonra Devlet Bahçelinin siyasi dirliğinde açıklanamamış, açıklanmamış kendisinin dahi açıklamadığı, kimsenin bilmediği ani kararları var. Onlardan birisi, AKPyi iktidara getiren 3 Kasım 2002deki seçimin çağrısı mesela… Ortada seçim gündemi yoktu. 57. Hükümet iş başında, Ecevit Başbakandı. Kendisi ve Mesut Bey, Başbakan Yardımcısıdı. Ekonomik kriz çıkmış, ekonomik kriz sonucunda IMF ve Kemal Derviş gelmiş. Türkiye krizden çıkmak üzereyken, tam çukurdayken Seçim var dedi. Biraz bekleseydi 1,5 yıl sonra rahatlama döneminde seçim olurdu. Zavallı Ecevit yalvardı. İntihar ediyoruz dedi Başbakan.

YÜZÜ SAPSARIYDI

Neden seçim çağrısı yaptığını Devlet Bahçeliye sordunuz mu?

Keles Kaymakamıyken benim başlattığım, MHPnin de benimsediği ve sonra gelenek haline gelen Kocayayladaki yörük şöleninde kendisine sordum. Bahçeli, orada çadırda birisi ile telefonda konuştu. Çıktı, yüzü sapsarıydı çıkarken. 5 dakika sonra kürsüye çıkıp 3 Kasımda erken seçim var diye ilan etti. Birdenbire oldu, hiçbir yardımcısının haberi yok.

Bir anda mı oldu? 

Evet bir anda, bir telefonda. Nedir, bilmiyoruz. Ama kendisi bana şöyle açıkladı. Dedi ki: Hürriyet gazetesinde bir yazar, Yalçın Doğan, MHPsiz ve Ecevitsiz iktidar diye yazı yazdı. O oyunu bozmak için yaptım. Ben de dedim ki: Sayın Genel Başkanım, bozmadınız ki tam tersi oldu. Belki de öyledir ne bileyim, bilmiyorum ki. Benim bir adetim vardır, komplo teorilerini benimseyip anlatmam. Bilmem çünkü. Bir şey anlatıyorsam biliyorum demektir. Enteresandır, şu anda Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğana yapılan eleştirilere ondan önce cevap veriyor. Kesin olarak kraldan çok kralcı. 

BAHÇELİNİN HAYATININ AMACI MHP GENEL BAŞKANLIĞI KOLTUĞUNDAN KALKMAMAK

Bu tutum kraldan çok kralcılık değil de siyaseten bir hamle olamaz mı?

Bilmiyorum. Tahmin yapabilirim de tahmin olur. Bir tahminim şu: Devlet Bahçeli için en önemli konu, hayatının amacı MHP Genel Başkanlığı koltuğundan kalkmamak, oradan ayrılmamak.

Neden?

Çünkü başka hiçbir şey yok hayatında. Kadın, aile, çoluk-çocuk yok. Öyle tefekkür konuları, düşünme konuları yok. Hiçbir şey yok. Ama MHP Genel Başkanlığı kutsal. Başbakan bile olmak istemiyor.

7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu teklif etmişti… 

Ben de teklif etmiştim. Dedim 25 milletvekili var. Getireyim partiye. 57. Hükümet sırasında…

O KOCA BİNADA OTURUYOR, ORANIN PADİŞAHI

1999-2002 arasında mı?

Evet... 25 milletvekilini ben nasıl getireceğim? Bana gidip geliyorlar MHPye girmek isteyenler. Siz birinci parti olun Ecevit bırakmaya hazır diyorlar. Tarihi bir fırsat var. Sizi Başbakan yapalım dedim. Bir sinirlendi, Tansu Hanıma da böyle dediler, şimdi kadın siyaset dışında dedi. Sustum ne diyeyim yani? Ben sanki ona tuzak kuruyormuşum gibi. Yani Başbakan falan olmak istemiyor. Çünkü o mutlu. O koca binada oturuyor, o binanın padişahı. Özel kalemler, arabalar, her gittiği yerde Devletin başına Devlet gelecek diye bağıran çocuklar. 

Ülkü Ocakları da bu hale geldi. Küçük çocuklar geliyor, bağırıyorlar, bağırıyorlar. Bir süre sonra bakıyorlar ki devletin başına gelen giden yok. 

Ülkü Ocakları, zaman zaman benim toplantılarımı da basmaya kalkıştılar ama hiç önemli değil. Ben onların bu halini seviyorum. Çünkü ben kurdum Ülkü Ocaklarını, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Gençlik Kolları Başkanı iken. 1966da ilk Ülkü Ocağını ben kurdum, ikinciyi, üçüncüyü ben kurdum. Sonra yayıldı gitti. Şimdi, kendi örgütünün kurucusuna karşı Devlet Bahçeli adına eylem yapıyorlar. Bizim çocuklar deyip geçiyorum. Sonra bakıyorum oradan yetişenler çok değerli insanlar oluyorlar, hayatta yükseliyorlar. Mesela Ülkü Ocaklarından yetişen şu anda bu iktidarda çok üst düzeyde bakanlık yapan insanlar var. AKPnin Grup Başkanı Naci Bostancı, eski Ülkü Ocakları mensubudur. 

Çok meşhur bir söz var, Biz hapisteyiz ama fikirlerimiz iktidarda... Şu anda bu dönemi mi yaşıyoruz?

Öncelikle o sözü Alparslan Türkeş değil, Agâh Oktay Güner söyledi. Doğru bir söz, ama şu andaki halimizle hiç ilgisi yok. Fikrimizin neyi iktidarda? Bütün milliyetçilikleri ve Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına aldım diyen bir kişi şu anda cumhurbaşkanı.


 

Son güncelleme: 17:17 10.09.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı