Aynı AYM söz konusu programın ve köşe yazılarının kardeş Mehmet Altan’ın tutukluluğuna gerekçe yapılamayacağına hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi, 9 gazeteci hakkında açıkladığı gerekçeli kararında önceki kararlarıyla çelişti. AYM, gazeteciler Murat Aksoy, Ali Bulaç ve Kadri Gürsel’in başvurularında hak ihlali var derken, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Bülent Utku’nun bireysel başvurularını reddetti. AYM, Taraf Gazetesi eski Yayın Yönetmeni Ahmet Altan’ın kararını ise oy çokluğuyla reddetti. Karara AYM Başkanı Zühtü Arslan dahil 5 üye muhalefet şerhi yazdı.
TAM ZIT İSTİKAMETTE KARAR
Altan’ın tutukluluğunun hak ihlali olduğunu belirterek karara muhalif olan AYM Başkanı Zühtü Arslan, gerekçeli karara yazdığı muhalefet şerhinde bu duruma işaret etti. Ahmet Altan’ın tutukluluğunun haksız olduğunu, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğini kaydetti.
Arslan, “Mahkeme aynı programdaki konuşması suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak sunulan Mehmet Altan’ın başvurusunda tam zıt istikamette bir sonuca ulaşmıştır” değerlendirmesi yaptı. Arslan, gazeteci Altan’ın programdaki sözlerinin darbeye zemin hazırlamak şeklinde nitelendirilemeyeceğini, suç işlemek için kuvvetli belirti sayılamayacağını kaydetti.
Altan’ın dava konusu Mutlak Korku ve Ezip Geçmek adlı iki yazısının da, iktidara yönelik ağır eleştiri ve uyarı mahiyetinde yazılar olduğunu belirten Arslan, savcılığın iki yazının birkaç cümlesinden hareketle Altan’ı suçladığını, ancak olgusal temellerini ortaya koyamadığını kaydetti.
BYLOCK TEK BAŞINA DELİL DEĞİL
Ahmet Altan’a yönelik gizli tanık ifadelerinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı belirten Arslan, Bylock yazışmalarında Altan’ın isminin geçmesinin tek başına suç şüphesini gösterir kuvvetli bir belirti olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığına işaret etti. Yine AYM’nin Bylock’la ilgili yazışmanın delil teşkil edemeyeceğine dair Mehmet Altan kararını hatırlattı.
HUKUKİLİK ŞARTI YOK, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ
Arslan, “Başvurucunun tutuklanmasının hukukilik şartını sağlamadığını” belirtti. Ahmet Altan’ın farklı tarihlerdeki yazı ve televizyon yayınındaki sözlerinden dolayı tutuklandığını ifade etti.
Arslan, “Hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin hukukilik şartını sağlamadığı tespiti ışığında, tutuklama gibi ağır bir tedbirin ifade ve basın hürriyetleri bakımından demokratik toplumda gerekli ve ölçülü bir müdahale olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bir gazeteci olan başvurunun yazılarından ve televizyon konuşmasından dolayı tutuklanmasının ifade ve basın özgürlüklerine yönelik caydırıcı bir etki doğurabileceği açıktır” ifadelerini kullandı.
