• Turkhane Logo

AYM, ektiğini biçiyor

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, AYM’nin kararını tanımadığı açıklaması sürpriz değil aslında. 15 Temmuz sonrası hukuktan adım adım uzaklaşan ve siyasi kararlarla gündeme gelen Anayasa Mahkemesi, meşruiyetini yıllar önce kaybetmişti.

10:20 15 Ekim 2020 Perşembe
AYM, ektiğini biçiyor
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, AYM’nin kararını tanımadığı açıklaması sürpriz değil aslında. 15 Temmuz sonrası hukuktan adım adım uzaklaşan ve siyasi kararlarla gündeme gelen Anayasa Mahkemesi, meşruiyetini yıllar önce kaybetmişti.



KaranlıktakiAydınlıkten İlker Doğanın haberine göre Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalarda tutuklanan bir hakimle ilgili AİHM’nin kararını tanımayan AYM’den başkası değildi! Hukukçular, “Sen AİHM’nin kararını tanımazsan, alt mahkeme de senin kararını tanımaz!” diyor.

Sulh Ceza Hakimlikleri’nin hukuka uygun olduğunu söyleyen de yine Anayasa Mahkemesi’ydi… Halbuki, aralarında Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk, Prof. Dr. Kemal Gözler, Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç  gibi anayasa ve ceza hukukunun önde gelen isimleri söz konusu mahkemelerin Anayasa’ya aykırı olduğunu anlattı, aylarca! Ancak nafile… AYM’nin ‘hukuka uygun’ olduğunu iddia ettiği sulh ceza hakimlikleri iktidarın sopası haline geldi.


TALİMATLA KARAR ALIYORDU

AYM’nin internet sitesinde karar araması yaptığınızda PDY’yle (paralel devlet yapılanması) ilgili başvurularda ‘açıkça dayanaktan yoksunluk’ kararı verilmesi için yazılmış iç talimatlar olduğu ortaya çıkmıştı geçtiğimiz yıl. Talimatla karar veriyordu AYM! Hukukçulara göre AYM, ektiğini biçiyor. KaranlıktakiAydınlık’e konuşan KHK’lı eski hakim Kemal Karanfil, “Anayasa Mahkemesi, iki üyesini uyduruk nedenlerle tutuklattığı gün meşruiyetini tartışılır hale getirmişti,” ifadelerini kullanıyor. 

Sadece AKP rejimi değil, Anayasa Mahkemesi’nin bizzat kendisi aldığı kararlarla itibarını yerle bir etti. İktidar temsilcileri aylardır AYM’yi hedef alan açıklamalar yapıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda Can Dündar kararı sonrası, ‘AYM’nin kararını tanımadığını, saygı da duymadığını’ söylemişti. MHP lideri Bahçeli ise aylardır AYM’nin yeniden yapılandırılması gerektiğini anlatıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha geçtiğimiz hafta AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı açıktan tehdit etti. Ve nihayet bir yerel mahkeme, AYM’nin CHP’li Enis Berberoğlu ile ilgili verdiği ‘hak ihlali ve yeniden yargılama’ kararını tanımadığını açıkladı. 

KEMAL KARANFİL: BALIK BAŞTAN KOKAR!

KHK’lı hakim Kemal Karanfil, AYM’nin bu yolu bizzat kendisinin açtığını anlatıyor. 6216 sayılı AYM’nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 50 maddesini hatırlatan Karanfil, “İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM kararına uymama gibi bir lüksü ve hakkı yok. Ancak Anadolu’da ‘balık baştan kokar’ diye bir deyim vardır. Şu anda yaşanan şey tam olarak bu. AKP başkanı  geçmişte verilen bir iki AYM kararı ile ilgili olarak ‘Yerel mahkeme direnme hakkını kullanabilirdi’ demişti. Aynı şekilde AYM, AİHM’in Hakan Baş ve Alparslan Altan kararlarında hakimlerin tutuklanmasının hukuka aykırı olduğu ile ilgili verdiği ihlal kararlarını tanımamıştı. ‘Ben yerel hukuku daha iyi uygularım’ diyerek AİHM kararına uymayacağını belirtmişti. Sen AİHM kararına uymazsan, altındaki mahkeme de ‘ben de AYM kararını takmam’ der. Bu yolu maalesef AYM bizzat kendisi açtı,” ifadelerini kullanıyor. 

SEN AİHM’İ TANIMAZSAN, YEREL MAHKEME DE SENİ TANIMAZ

İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak da Kemal Karanfil gibi düşünüyor. Altıparmak’a göre de AYM, kendi meşruiyetini kendisi bitirdi. Şöyle diyor: “Geçen ay AYM, AİHM’in hakimlerin tutuklanmasına ilişkin kararının uygulanmamasına karar verirken ‘ulusal hukuku yerel mahkemeler daha iyi uygular’ dedi. İstanbul 14. Ağır Ceza da ‘Madem ben daha iyi biliyorum, ben de senin kararına uymuyorum’ demiş. Tencere doğurursa, ölür de.”

Kerem Altıparmak’ın bahsettiği olayda AYM, Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalarda tutuklanan bir hakim hakkındaki kararında ilk kez AİHM tarafından verilmiş bir kararı tanımamıştı. AYM Temmuz ayında verdiği kararında, AİHM’in kararının Türk hukuk sistemini yorumladığı savunularak bunu ancak Türk mahkemelerinin yapabileceğini söylemişti. 

TALİMAT YAZISI DEŞİFRE OLDU

Milli Savunma Bakanlığı’nda denetçi iken hukuksuz bir KHK ile ihraç edilen ve ardından hukuk fakültesini bitiren Levent Mazılıgüney, AYM’nin internet sitesinde çok önemli bir açığı ortaya çıkardı geçtiğimiz yıl. Buna göre AYM’nin internet sitesinde karar araması yapıldığında PDY’yle (paralel devlet yapılanması) ilgili başvurularda ‘açıkça dayanaktan yoksunluk’ kararı verilmesi için yazılmış iç talimatlar olduğu görülüyordu. Sözde ‘yüksek mahkeme’ kanunlara, hukuka dayanarak değil, talimatla karar alıyordu. 

SULH CEZALAR İKTİDARIN SOPASI HALİNE GELDİ

15 Temmuz’un ardından kurulan proje mahkemeler sulh ceza hakimlikleri için ‘hukuka uygun’ kararı veren de yine Anayasa Mahkemesi’ydi. Duayen Anayasa profesörleri ve ceza hukukçularının ısrarla, “Bu mahkemeler Yassıada Mahkemesi gibi. Tabii hakim ilkesine aykırı. Anayasa’ya aykırı.” sözleri kulak ardı edildi. Sami Selçuk, Ergun Özbudun, Kemal Gözler, İzzet Özgenç gibi Anayasa ve ceza hukukunun bu saygın otoritelerinin aksine, AYM söz konusu mahkemeleri uygun buldu. Sonuç; o mahkemeler bugün iktidarın sopası haline geldi. 

İŞKENCEYİ ‘MAZUR’ GÖRDÜ

Anayasa Mahkemesi, TÜRKSAT baskını davasından yargılanan Aydın Yavuz’un ihlal başvurusunu da hukuksuz ve mesnetsiz bir kararla reddetmişti. Söz konusu karar AYM’nin “F...” ile ilgili olarak verdiği ilk karardı. Yavuz’un ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle yaptığı bireysel başvuru Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca reddedildi. Hukuka aykırı olarak işkence ile elde edilen ifadelerden yola çıkan AYM, söz konusu karasında henüz 15 Temmuz darbe iddianameleri bile ortada yokken, ‘Darbeyi Cemaat yaptı, dolayısıyla cemaatle iltisaklı insanların tutuklanması orantılı bir tedbirdir’ diyebilmişti. 

KHK’LARI İNCELEMEYİ REDDETTİ

KHK’larla ilgili yapılan başvuruları ‘iç hukuk yolları tüketilmediği’ gerekçesiyle reddeden da AYM’ydi. Yüksek Mahkeme, Olağanüstü Hal KHK’larıyla (OHAL) ihraçlar ve idari işlemlere dönük 70 bin 771 bireysel başvuruyu Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurulmadan yapıldığı için “Başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle” kabul edilemez bulmuştu.

AYM’nin ByLock başta olmak üzere bir çok konuda verdiği hukuki dayanaktan yoksun kararlarına ulaşmak mümkün. Görüldüğü gibi AYM, hukuksuzlukların taşlarını bizzat kendisi döşedi. Şimdi kendi açtığı yolda idam sehpasına doğru emin adımlarla ilerliyor…



Kaynak: KaranlıktakiAydınlık

Son güncelleme: 10:20 15.10.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı