Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz ‘darbe girişimi’nin yöneticileri arasında yer aldığı suçlamasıyla 62 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen eski albay Muzaffer Düzenli’nin 5 yıldır tek kişilik hücrede tutulduğu için yaptığı hak ihlali başvurusunu, açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez buldu.
Resmi Gazete’de yer alan karara göre Düzenli, darbe girişiminde yer aldığı gerekçesiyle tutuklanmasının ardından 19 Temmuz 2016’da Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsüne konuldu. Bir süre sonra cezaevi yönetimi tarafından “tehlikeli tutuklu” statüsüne alınan Düzenli, tek kişilik hücrede tutulmaya başlandı.
TEHLİKELİ TUTUKLU STATÜSÜNE ALINDI, 5 YILDIR TEK KİŞİLİK HÜCREDE
Cezaevi yönetiminin aldığı karara itiraz eden ancak itirazı reddedilen Düzenli, kararın kesinleşmesinin ardından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı. Muzaffer Düzenli, tek kişilik odada tutulması ve havalandırma hakkından günde bir saat yararlandırılması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürdü.
Yüksek Mahkeme, darbe girişimi nedeniyle 62 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen eski albay Düzenli’nin başvurusunu, açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez buldu.
Kararın gerekçesinde, Adalet Bakanlığınca sunulan bilgiye göre, Düzenli’nin günde bir saat güneş ışığından faydalanacak şekilde havalandırma hakkından yararlandırıldığı, yakınları ve avukatı ile görüşme imkanı bulunduğu, talep ettiği yayımlara da ulaşabildiği ifade edildi.
ADALET BAKANLIĞI’NA GÖRE DUYUSAL VE SOSYAL OLARAK İZOLE SAYILMAZ
Gerekçede, başvurucunun kaldığı odanın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen Avrupa Cezaevi Kuralları’na uygun olduğu aktarıldı.
Düzenli’nin tutulduğu oda nedeniyle dış dünya ve diğer tutuklularla iletişiminin kesilmediği belirtilen gerekçede, “Başvurucunun duyusal ve sosyal olarak izole edildiği sonucuna ulaşılmamıştır.” denildi.
Tutuklu yada hükümlülerin tek kişilik hücrede tutulması süresinin kişi üzerindeki etkilerinin kötü muamele yasağı açısından asgari seviyeye ulaşıp ulaşmadığının değerlendirmesinin her başvuru yönünden ayrı yapılması gerektiğine işaret edilen gerekçede, “Somut olayda başvurucunun şikayet ettiği tutulma koşulları ve süresi bakımından söz konusu asgari eşik derecesinin aşılmadığı sonucuna varılmıştır.” tespiti yapıldı.
Gerekçede, kötü muamele yasağına ilişkin bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksunluğu nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildiği bildirildi.
Eski albay Muzaffer Düzenli, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hazırlanan iddianamelerde darbe girişimini yöneten askerlerden oluşan sözde yurtta sulh konseyinin üyeleri arasında gösterilmişti.
