Son yapılanlar ile Türkiye’de en temel hak olan savunmaya darbe vurulmak istendi. Onlarca avukat hukuksuzca gözaltına alındı ve bazıları da tutuklandı. Başta Avrupa Konseyi olmak üzere çok sayıda uluslararası kurum ve kuruluşlardan adeta tepki yağdı.
International Journalist Derneği, Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan hukukçular ile evrensel değerlere, hukuka ve demokrasiye inanan gönüllüler tarafından Twitter’da sosyal medya çalışması yapıldı.
Akşam 20.00’de başlayan etkinliğe katılım çığ gibi oldu ve “AnwaltSeın InDerTurkei” etiketine destek giderek büyüdü. Tag çalışması uzun süre Almanya Twitter gündeminde 11 saat boyunca 2 ve 3. sırada kaldı.
Başta Rebecca Harms olmak üzere farklı çevrelerden de destek geldi.
In the last week 67 lawyers have been detained in Turkey. The reason is that they were doing their job.#ToBeALawyerInTurkey@ECHR_CEDH @rav_gs @Anwaltverein @ArrestedLawyers https://t.co/hNWGIVLvl6
— Rebecca Harms (@RebHarms) September 26, 2020
Gündem çalışması “ToBeLawyer” etiketiyle İngilizce olarakta yapıldı. İngilizce etiket Türkiye gündemine girmeyi de başardı.
❝
Speaking at the opening of the judicial year in the Palace, Tayyip Erdogan said, I hope we will do the necessary work to prevent this bloody road from lawyer to terrorism in the coming period.@WorldLawFound
TobeALawyer inTurkey
AnwaltSein InDerTürkei pic.twitter.com/3NlsIFDRwA
— Berlin Yeni Medya (@BerlinYeni) September 26, 2020
Türkiye’deki hukuksuzluklar başta Almanya olmak üzere dünyanın dört bir yanında duyuruldu.
PEKİ DAHA ÖNCE NE OLMUŞTU?
İktidar tarafından yapılan alternatif baro düzenlemesi ve Ak Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adli yıl açılış töreninde hakim ve savcılara hitaben sarf ettiği, “Teröristlerin avukatlığını yapanın teröristliğe soyunması mümkün değildir. Şayet yaparsa bunun bir bedeli olmalıdır.’ sözüyle avukatlara yönelik kırımda yeni bir aşamaya geçileceğinin işareti verilmişti. Bu konuşmadan kısa bir süre sonra 11 Eylül 2020 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 48 avukat, 7 stajyer avukat, 3 ihraç hakim, 1 ihraç hakim adayı ile 1 hukuk fakültesi mezunu toplam 60 kişi hakkında ‘terör örgütü üyeliği’ suçlaması ile gözaltı kararı vermişti.Avukatlardan 6 ‘sı tutuklandı.
Bu karardan 10 gün sonra 22 Eylül 2020’de ise bu sefer İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 32 avukat ile aralarında hukuk fakültesi öğrencilerinin de olduğu kişiler hakkında gözaltı kararı verilerek polis operasyonu yapıldı.
39 avukat mesleki faaliyetlerinden ötürü özgürlüklerinden yoksun bırakıldılar. Oysa, bir avukatın mesleki faaliyetlerini icra ettiği için sorgulanıp avukatlık mesleğini uluslararası normlara rağmen icra etmesinin suç delili olarak gösterilip gözatılan alınması ya da tutuklanması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesininde ihlali anlamına gelmektedir
