19 Mart 2016 tarihinde İrana yönelik yaptırımların yasa dışı yollarla delinmesi suçlamasıyla ABD’de tutuklanan iş adamı Reza Zarrab’ın kilit tanık olarak itirafları birkaç gündür hem Türkiye’nin hem de dünyanın gündemine oturdu.
Türkiye’yi yakından tanıyan eski Hindistan Türkiye Büyükelçisi M.K. Bhadrakumar Erdoğan’ın ve dolayısı ile Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ele alan bir yazı yazdı.
M.K. Bhadrakumar, Reza Zarrab davasına ilişkin kaleme aldığı Asian Times yazısında Erdoğan’ın üzerindeki ABD baskısında değindi. Şu ana dek sadece buz dağının ucunu görmüş durumdayız,’’ diyen Bhadrakumar, Altın tüccarının ifadeleri Erdoğan’ın altındaki zemini sallıyor’’ başlıklı makalede Erdoğan’ın mevcut durumda iki seçeneği olduğunu söylüyor: şartlı teslim olmak ya da şimdiye kadar inşa ettiği evin büyük hasara uğraması.
Bhadrakumar, davanın sonucunda Türk bankalarına milyarlarca dolarlık ağır cezalar kesilebileceğini, hatta daha da kötüsü, Türkiye’ye yaptırımlar dayatılabileceğini ifade etti.
“Zarrab, Erdoğan’ın itibarına onarılamaz bir hasar gelmesine yol açabilir ve ailesi ile yakın yardımcılarının suçlular olarak zan altında bırakabilir” diyen Bhadrakumar, ‘Erdoğan’ın Batı’dan uzaklaşan politikalarından geri adım atmak ile ülkeye zarar gelmesi’ arasında bir tercihle karşı karşıya olduğunu öne sürdü.
Bhadrakumar Erdoğan’ın şimdiye dek azimli bir savaşçı olduğunu gösterdiğini, ancak mevcut durumda etrafını kuşatan mücadelede bir kazananın olmayacağına vurgu yapıyor.
Davanın çok önceden planlanmış bir ABD hamlesi olduğunu savunan Bhadrakumar, ABD’deki müesses nizam bu dava için uzunca bir süredir hazırlanıyor ve bu girişim Trump’ın başkanlığının öncesine gidiyor. Türk tarafı Trump’ın şahsını ateş hattının dışında tutuyor. Esasında burada Rusların da söyleyip durduğu şeyle, yani Trump’ın kendisinin Rusya ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’le iyi bir ilişki kurmayı hak ettiği ama ne yazık ki, Washington’daki yerleşik düzenin aksi yönde bir gündem izlediği yönündeki tezle ürkütücü bir benzerlik söz konusu ifadelerini kullanıyor.
Erdoğan’ın Washington’a stratejik karşı koyuşunun Amerikan çıkarlarına zarar verdiğine değinen Bhadrakumar, Türkiye’nin işbirliği olmadan Amerika’nın Suriye’nin kuzeyindeki askeri varlığının sürdürülemeyeceğini söyledi. Eski diplomat, Türkiye’nin Rusya ve İran’la anlaşması ABD’nin bölgesel stratejilerinin altını oyuyor dedi.
