Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya gezisinin ardından Türkiyeye dönerken yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanan yüzde 50+1 formülünün değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Sistemin ‘partileri yanlış yola sevk ettiğini belirten Erdoğan, bunun yerine ‘En fazla oyunu alan seçilir şeklinde Anayasa değişikliği yapılmasını istedi. Yüzde 50+1 oy oranının aşağı çekilmesi, AKPye MHP ile ittifak baskısından kurtulma avantajı sağlaması açısından önemli. Peki önceki gün yüzde 50+1 koşulunun değişmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önceki sistem tartışmalarında hangi tavrı ortaya koymuştu:
‘BUNUNLA BÖYLE YÜRÜYECEĞİZ…
– 2018: Hem kendi tarihimizdeki hem de dünyadaki yönetim modellerini inceledik. İşte ‘biz bu modele Türkiye modeli diyoruz dedim, çok eleştiri aldım. Varsın alayım. Ama bunun bir markası olması lazım. Bu marka da Türkiye modeli. Bu sistem bizim 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonlarına da katkı sağlayacak kendimize özgü bir sistemdir. Patenti bize ait. Bununla böyle yürüyeceğiz.
– 2019: Cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50 sınırının koyulması rastgele bir tercih değildir. Gayet bilinçli ve vazgeçilmez bir kriterdir. Bu tartışmayı bir daha açılmamak üzere kapatıyoruz.
– 2023: 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır.
Bahçeli, 2 yıl önce “Masum bir talep değildir” demiştiCumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1 koşulu ilk kez 10 Ağustos 2014teki cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulandı ve Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51.79 oyla ilk turda cumhurbaşkanı seçildi. Ancak 2018den itibaren sistemle ilgili tartışmalar başladı. AKP içinde sisteminin değişmesi yönündeki ilk çağrı 2019da eski bakanlardan Faruk Çelikten geldi. MHP buna sıcak bakmayınca, Çelik “Kişisel görüşümdü” dedi ve konu rafa kaldırıldı.
O dönem Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum da ‘50+1i tartışmaya açmanın halkın iradesine saldırı olduğunu iddia ederek, “Halkın, Hükümeti kapsayıcı bir oyla seçmesinden rahatsız olan odaklar halkın iradesinin parçalanması ve Türkiyeyi rahatça kontrol etme hevesi içindeler. Buna asla güçleri yetmez” dedi. Aynı tartışma 2021de yeniden gündeme geldiğinde MHP lideri Devlet Bahçeli açıktan tavır koydu: “Bu konuyu tartışmaya açmak yönetim sistemine karşı güvensizliği körükleyecektir. Bu masum bir talep değildir. Bundan geri adım atma anlamına gelen yüzde 40+1 başkalarının değirmenine su taşımaktır.”
Bu Erdoğanın oyunu oyuna gelmemek lazım– CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak: İktidarın seçim ittifaklarının ve yüzde 50+1 koşulunun yanlış olduğunu 6 yıl sonra fark edip kaldırmayı gündeme getirmesi ve bunu yine yeni anayasa değişikliğine bağlaması bir senaryodur. Otokrat tek adam yönetimini Mısır ve Suriyedeki gibi göstermelik bir seçim, mühürsüz zarf ve sandık oyunlarıyla meşrulaştırıp, en çok oy alanın seçileceği bir sisteme bağlama hevesine, Millet ve iradesiyle seçtiği TBMM, geçit vermeyecektir.
– Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: Erdoğan kaybetmeye başladığında ‘50+1 dengesini sağlayacak bir ‘ortak ihdas etti kendine. Şimdi o ‘ortak da yetmiyor. ‘50+1 formülünü değiştirmeye, mevcut yükleri atmasına yardım edecek yeni bir ‘ortak arıyor. Kimse “muhalefet bu formül değişsin diyordu” demesin. Biz, en azından kendi adımıza bu formülü de içine alan keyfi, hukuk tanımaz, temsilde adaleti iğdiş eden sistemi top yekün değiştirmekten bahsetmiştik.
– CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan: Tayyip Erdoğan, bu tartışmayı planlı olarak başlatıyor. Ama MHPyi hedef aldığını düşünmüyorum. Çünkü Cumhur İttifakı partileri her noktada birlikte hareket ediyor, üstelik Anayasa değişikliği için Erdoğanın MHPye ihtiyacı var. Erdoğan, kendisinden sonra gelecek cumhurbaşkanı adayının önünü açmak istiyor olabilir. Ancak bunca yetkiyi elinde tutan cumhurbaşkanının yüzde 30la seçilmesi, meşruiyet tartışması yaratabilir.
Siyasetin üzerinde sallanan Demoklesin kılıcına dönüştüAKP Genel Sekreteri Fatih Şahin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada sistemin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Şahinin konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
– Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden bugüne, bu şartın siyaset kurumu ve millet iradesi üzerinde bir baskı unsuru haline geldiğini, siyasetin doğal mecrasını tahrip ettiğini, parçalı ve istikrarsızlığa gebe bir tablo oluşturduğunu gözler önüne sermiştir.
– En çok oyu alan adayın seçilmesi, seçim yarışının daha rekabetçi, organik, baskılardan ve sunilikten uzak gerçekleşmesini sağlayacakktır. Siyaseti ve şeffaflığı değil, siyasetsizliği ve kapalı kapılar ardında yürütülen gizli ve karanlık pazarlıkları seçenler, ‘salt çoğunluk/50+1 şartını sistemin ve siyaset kurumunun üzerinde sallanıp duran Demoklesin kılıcına dönüştürmüşlerdir. Meselenin anayasal düzlemde gözden geçirilmesi kaçınılmazdır.