ABD’de Donald Trump’ın başkanlığa seçilmesi, Avusturya’da ırkçı eğilimi ile bilinen Sebastian Kurz’un başbakanlık koltuğuna uğraması ve Almanya’da da AFD’nin ciddi oranda oy toplayarak Federal Meclis’e girmesi bunun on örneklerinden.
Türkiye’de ise bilanço her geçen gün ağırlaşıyor…
Demokrasi günden güne derin bir krizin içine girerken Alman Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan araştırmanın sonuçları da bunu doğruluyor.
DW Türkçe’nin haberine göre, araştırmada dünya genelinde demokrasilerin zor bir dönemden geçtiği belirtilirken, Türkiye’nin siyasi durumun belirgin şekilde zorlaştığı 13 ülke arasında sayıldığına dikkat çekiliyor.
Kalkınmakta ve az gelişmiş olan 129 ülkenin değerlendirildiği araştırmada, 1 Şubat 2015 - 31 Ocak 2017 arasındaki dönem ele alınıyor. Araştırmada, söz konusu 129 ülkeden 71i demokrasi olarak tanımlanırken 58inin otokrasi olduğu belirtilerek şu yoruma yer veriliyor:
Giderek daha fazla sayıda ülkede yöneticiler kontrol mekanizmalarını genişletiyor.”
Araştırmada 13 ülkede siyasi durumun belirgin bir biçimde kötüleştiği vurgulanırken bu ülkeler arasında Yemen, Mozambik ve Türkiyenin bulunuyor.
Türkiyenin dengesini kaybettiğinin belirtildiği araştırmada, dünyanın hiçbir ülkesinde kuvvetler ayrılığı ilkesinin Türkiyedeki kadar zedelenmediğine dikkat çekiliyor.
Boğazın bozuk demokrasisi nitelemesi yapılan söz edilen Türkiyede 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra düşünce, basın ve toplanma özgürlüğünün ciddi biçimde kısıtlandığı, iktidarın topluma kendi görüşünü empoze etmeye çalıştığı, muhalefetin ise marjinalleştirildiği ifade ediliyor.
