• Turkhane Logo

Alman Hükümeti Bişkek'e resmi olarak sordu: Orhan İnandı'ya ne oldu?

Alman hükümeti, haziran ayı başından beri kendisinden haber alınamayan Türkiye kökenli Kırgızistan vatandaşı Orhan İnandı'nın akıbetini Bişkek hükümetine sordu ve yaşanan belirsizlikten duyduğu endişeyi dile getirdi.

12:31 19 Haziran 2021 Cumartesi
Alman Hükümeti Bişkek'e resmi olarak sordu: Orhan İnandı'ya ne oldu?
Alman hükümeti, haziran ayı başından beri kendisinden haber alınamayan Türkiye kökenli Kırgızistan vatandaşı Orhan İnandı'nın akıbetini Bişkek hükümetine sordu ve yaşanan belirsizlikten duyduğu endişeyi dile getirdi.

1 Haziran 2021den beri kendisinden haber alınamayan Türkiye kökenli Kırgızistan vatandaşı Orhan İnandının akıbeti konusunda Alman hükümeti Bişkek hükümetiyle bağlantıya geçti. Almanya Dışişleri Bakanlığında görevli Devlet Müsteşarı Miguel Bergerin, yöneltilen bir önergeye verdiği cevapta, Federal Hükümet Kırgızistanda kaybolan Orhan İnandının olayını Kırgız hükümeti ile 3 Haziranda konuşmuştur. Görüşmede belirsizliği süren vaka hakkında endişesini dile getirmiştir ifadesi yer aldı.
DW Türkçede Elman Topçu imzasıyla yer alan haberde önergeyi sunan Yeşiller partili Federal Meclis Milletvekili Cem Özdemir hükümete şu soruyu yöneltmişti: Federal Hükümet, Türk hükümeti tarafından kaçırıldığı ve Bişkekteki Türkiye Büyükelçiliğinde tutulduğu tahmin edilen Türk-Kırgız Sapat Okullarının Başkanı Orhan İnandının olayını Kırgız hükümeti ile görüştü mü, (görüştüyse tarih, içerik ve görüşülen kişileri listeleyiniz) ve Federal Hükümet benzer bir olayın Almanyada olmayacağını garantileyebilir mi?
Federal Hükümet, ellerinde Almanyada söz konusu vakaya benzer bir tehlikeye işaret eden somut ipuçları olmadığını, olması halinde yasal sorumlulukları çerçevesinde bunların üzerine gideceği cevabını verdi.Orhan İnandı için Bişkekte gösteriler sürüyor

Önergeyi yönelten Cem Özdemir, DW Türkçeye verdiği demeçte, Orhan İnandının iki haftadan fazla süredir kayıp olduğunu belirtip, Alman hükümetinin bunu Bişkek hükümeti ile görüşmesinin doğru ve gerekli olduğunu söyledi. Özdemir ilaveten, Dünya çapında sürgünde yaşayan Türkiye kökenliler için tehlike sürüyor. Belarusta veya Türkiyede, nerede olursa olsun, insanların kaçırılması devlet terörüdür ve böylesi olayların bir sonucu da olmalıdır diye konuştu.
Eşimin nerede olduğunu hâlâ bilmiyoruz
Orhan İnandının eşi, dört çocuk annesi Reyhan İnandı, Bugün 19 gün oldu, eşimin nerede olduğuna dair hâlâ hiçbir bilgi yok diyor ve Çok endişeliyiz diye ekliyor. Reyhan İnandı eşiyle en son 31 Mayıs akşamı haberleşmiş. Daha sonra defalarca denemesine rağmen ona ulaşamamış. Bunun üzerine endişelenerek aramaya başlamışlar ve boş aracını bulmuşlar. Sorumlu emniyet birimlerine eşinin kayıp olduğunu bildirerek bulunması için başvuru yapmışlar. O süre zarfında kendisine hem Kırgızistandan hem de yurt dışından çok sayıda telefon geldiğini ve bunlarda eşinin kaçırıldığı ve Bişkekteki Türk Büyükelçiliğinde tutulduğuna dair bilgilerin yer aldığını söylüyor. Bundan şüphelenmek ve endişelenmek için önümüzde yeterince başka örnekler vardı zaten diye konuşuyor. Reyhan İnandı, iddialar üzerine Türk Büyükelçiliğine de başvurduğunu, eşinin akıbetini sorduğunu ancak cevap alamadığını belirtiyor.Reyhan İnandı

Bence eşimi kaçıracaklardı ancak beklemedikleri kadar güçlü bir dayanışma ve kamuoyu desteği, tahminlerinin üzerinde bir siyasi baskı ve uluslararası dayanışmayı görünce başaramadılar diye anlatıyor. Bize burada halk, yüzlerce mezunumuz ve aileleri destek veriyor diye ekliyor. Orhan İnandının kaybolmasından sonra başta Türkiye Büyükelçiliği önü olmak üzere Kırgızistanda farklı yerlerde gösteriler düzenlenmişti.
Ankara 2019da Orhan İnandının iadesini istedi
DW Türkçenin haberinde Reyhan ve Orhan İnandının 1995te gittikleri Kırgızistanda Sebat Okulları adıyla okullar zinciri kurmaya başladıkları ve halen dört ilkokul, 16 lise, bir uluslararası okul ile bir de üniversitesi bulunan okullarda eğitimin ağırlıklı olarak İngilizce yapıldığı, ilaveten Kırgızca, Rusça ve Türkçe dersler de verildiği belirtiliyor.
DW Türkçeye konuşan Reyhan İnandı, Türkiyenin 2019da eşinin iadesini talep ettiğini ancak Kırgız vatandaşı olması sebebiyle Ankaranın iade talebinin reddedildiğini öğrendiklerini belirtiyor.
Reyhan İnandı, Biz Kırgızistana 1995te geldik, yedi aylık evliydik ve daha 20li yaşlardaydık. Bizim bütün çocuklarımız burada doğdu, kendilerini buralı görüyorlar, şu yaşadığımız korkunç olaya rağmen buradan gitmek istemiyorlar. Biz Kırgızistanı ve halkını çok sevdik, onlar da bize çok hürmet gösterdi. Halkı eğitime çok önem veriyor, hem kız çocukları hem de erkek çocukları için eğitimi önemli görüyor. Burada kabul gördük, okullarımız 15 bin mezun verdi diye konuşuyor.
MİT değil, Kırgız istihbaratı kaçırdı iddiaları
Sabah gazetesi yazarı Ferhat Ünlü, İnandıya yönelik operasyonun arkasında Kırgızistan gizli servisinin olduğunu iddia etmişti. Ünlüye göre Sapat Okullarının Kırgızistandaki mal varlığı 100 milyon dolardan fazla ve Türkiye Maarif Vakfı, Sapat Okullarının kendisine devredilmesini talep ediyor.

Maarif Vakfının Sapat Okullarının devri için Bişkek hükümetinden talepte bulunduğunu Reyhan İnandı da doğruluyor. 2016 yılında kurulan Türkiye Maarif Vakfı, yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti adına Milli Eğitim Bakanlığı dışında doğrudan eğitim kurumu açma yetkisine sahip bir kuruluş. Kimi ülkelerde Gülen Cemaatine ait okulların kendisine devredilmesi için bastıran Maarif Vakfı bazı ülkelerde bu hedefine ulaştı. Ancak Kırgızistandaki okulların devredilmediği bildiriliyor.
Bağımsızlığını 1991de ilan eden Kırgızistanı uluslararası toplumda ilk tanıyan ülkelerin başında Türkiye geldi. Dolayısıyla iki ülke bu yıl ilişkilerinin 30uncu yılını kutluyor.

Son güncelleme: 12:31 19.06.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı