Cumhuriyetten Barış Terkoğlunun haberine göre sunuculuğunu manken Ece Gürsel’in yaptığı toplantıda Mehmet Metiner, salona AKP’nin eski seçim şarkısı aynı yoldan geçmişiz biz ile girdi.
Metiner, Em Kurd’in em Tirk’in (Biz Kürtüz, biz Türküz) diyerek Kürtçe başladığı konuşmasında, Kim ki Bu devlet sadece Türklerin devletidir derse bölücülük yapmış olur. Türk ve Türklük adına bu tür iddialarda bulunmak, bilesiniz ki Türk’le ete kemiğe bürünmüş anlam ve maneviyat dünyamıza darbe anlamına gelir ifadelerini kullandı.
Metiner, Türk tanımının ırksal bir tanımlamanın ötesinde İslamiyetle büründürdüğü o birleştirici anlam dünyasını ortadan kaldırdığınızda geriye sadece ruhsuz bir beden kalır. İslamiyetin o birleştirici anlam dünyasıyla özdeşleşmiş Türk tanımını tahrif ederek Kürd’ü öteki görenler bilsinler ki en büyük bölücülüğü bu ülkenin başına onlar bela etmişlerdir dedi.
Eski Türkiye diye tanımladığı dönemin politikalarını inkarcı ve asimilasyoncu diye niteleyen Metiner şöyle devam etti:
Kürtler ve Türkler, bu ülkede o devrin ideolojisi gereği zulmü eşit olarak yaşadılar. Sadece Kürtler iki kat daha fazla yaşadılar o zulmü. Çünkü Kürtlerin etnik aidiyetleri de bir tehdit olarak görüldü. İnkar dönemi bitti. Asimilasyon politikaları tüm utancıyla tarihe uğurlandı. Artık Kürtlerin varlığını inkar eden, dilini ve kültürünü yasaklayan bir devlet anlayışı yok. Bu çok önemli bir devrimsel değişimdir. Bu devrimsel değişimi gerçekleştirenleri yürekten selamlıyoruz. Bu değişimi kalıcı ve anlamlı bir birlikteliğe dönüştürmenin vaktidir diyoruz.
Kürtler ve Türkler birbirinin kardeşidirler. Varsa orta yerde bir sorun, bir yanlış anlaşılma bize düşen kardeşlerin arasını bulmaktır. Onları yeniden güçlü bir şekilde kardeşleştirmektir. Demokrasi ve Birlik Derneğimizin en temel amacı budur. Görmemiz gereken gerçek şu: Her anlamda yüreği yaralı bir toplum var. Dışlandığını düşünen bir toplum var.
Yeni bir kazanım sürecini başlatmamız lazım. Kucaklayıcı ve kazanımcı politikaları hayata geçirmemiz lazım. Demokrasi ve Birlik Derneği olarak biz bu konuda üstümüze düşeni yapacağız. Bugün Türkiye Kürtlerinin gerçek anlamda özgürleşmesinin önündeki en büyük engel, PKK’nın ve partisi HDP’nin varlığıdır.
PKK’nın Kürtler üzerindeki silahlı boyunduruğu ve HDP’nin silaha yaslanan siyasi vesayeti son bulmadıkça Kürtler arasında gerçek demokrasi neşv ü nema bulamaz. O yüzden DEMBİR-DER olarak Kürtlerin demokratik tercihleri önünde silahlı ve siyasi engel oluşturan bariyerlerin kaldırılmasını nirengi önemde görüyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yapılması gerekenler var elbette. Kürtlerin gerçek sorunlarını çözerek onları PKK ve partisi HDP’ye mecbur ve mahkum olmaktan kurtarmak, dahası PKK/HDP canibinin silahtan gücünü alan baskı rejimine son vermek. Her ikisi bir arada yürümezse bu amaç gerçekleşmez diyorum.
Türkiye’nin her yerinde Kürtlerin sorunlarını dinleyecekleri toplantılar düzenleyeceklerini söyleyen Metiner, o sorunların çözümü için devlet düzeyinde gerekli girişimlerde bulunacağız dedi.
Ayrı devlet, federasyon, otonomi gibi talepleri, herkese kaybettireceğini düşündükleri zararlı talepler olarak gördüklerini söyleyen Metiner, Türkiye Kürtlerinin PKK/HDP üzerinden okunmasından son derece rahatsızız ifadelerini kullandı.
