Adalet Bakanı olarak atandıktan sonra Kaşıkçı hakkındaki davanın Suudi Arabistan’a devredilmesiyle tepkileri üzerine çeken Bekir Bozdağ sosyal medyadan açıklama yaptı. Davanın Suudi Arabistan’a devredilmesinin hukuki olduğunu savunan Bozdağ, “Cemal Kaşıkçı davası olarak bilinen davada mahkemenin durma ve yargılamanın nakline karar vermesi; kanuna uygundur, yargı yetkisinin devri değildir, davanın düşmesi değildir. Bu hakikati bilmelerine rağmen kimi siyasilerin aksi beyanı, siyasî hesapla yapılan çarpıtma yorumdur” dedi.
“KANUNÎDİR AMA ASLA AHLAKÎ VE VİCDANÎ DEĞİLDİR”
Bakan Bozdağ’ın bu yöndeki açıkalmalarına eski AKP’li Kültür ve Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik’ten tepki geldi. Dava dosyasının Suudi Arabistan’a devredilmesi hakkında sosyal medyadan Bozdağ’a yanıt veren Çelik, “Cemal Kaşıkçı dosyasının Suudilere devredilmesi kanunîdir ama asla ahlakî ve vicdanî değildir. Prens’in sözünün her türlü hukukun üstünde olduğunu bilmiyor muyuz? Bizim ülkemizde, Prens’in emriyle doğrandığı iddia edilen bir insanın hukukunu aynı prense emanet etmek! Vah ki vah…” ifadelerini kullandı.
“DAVANIN KAPATILMASI KANUNA UYGUNDUR”Muhalefetten gelen tepkilere karşılık veren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sosyal medya hesabından “Cemal Kaşıkçı davası olarak bilinen davada Mahkemenin durma ve yargılamanın nakline karar vermesi; kanuna uygundur, yargı yetkisinin devri değildir, davanın düşmesi değildir, Bu hakikati bilmelerine rağmen kimi siyasilerin aksi beyanı, siyasî hesapla yapılan çarpıtma yorumdur.” dedi.
GÜL, ‘KAŞIKÇI DAVASI’ GÖTÜRDÜ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gülün, Cemal Kaşıkçı dosyasını Suudi Arabistana devretmeye yanaşmadığı için gözden çıkarıldığı ve zorla istifa ettirildiği iddiasını gündeme getirmişti. Erkek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Kaşıkçı dosyasını Suudi Arabistana devretmeye yanaşmadığı için gözden çıkarılmış ve zorla istifa ettirilmiş. Yerine devri onaylayacak bir Bakan atanmış. Saray İktidarı ülkemizin itibarını satacak kadar acz içinde... demişti.
