• Turkhane Logo

AKP kurucularından Yalçınbayır: Yozlaşma ve yolsuzluk haberlerinden yıldık

AKP'nin kurucu isimlerinden Ertuğrul Yalçınbayır'dan mevcut iktidara yönelik çarpıcı açıklamalar geldi.

17:18 26 Ekim 2021 Salı
AKP kurucularından Yalçınbayır: Yozlaşma ve yolsuzluk haberlerinden yıldık
AKP'nin kurucu isimlerinden Ertuğrul Yalçınbayır'dan mevcut iktidara yönelik çarpıcı açıklamalar geldi.


Bursadan 20, 21 ve 22’inci dönemde Refah Partisi, Anavatan Partisi ve kurucusu olduğu AKPden milletvekili seçilen Ertuğrul Yalçınbayır, Yozlaşma ve yolsuzluk haberlerinden yıldık dedi.

Abdullah Gülün Başbakanlığında kurulan 58nci hükümette Başbakan Yardımcısı olarak da görev alan Yalçınbayır, Sözcü gazetesinden Ruhat Mengiye konuştu. 


Yalçınbayır, Türkiyenin kara paranın aklanmasıyla ilgili gri listeye alınması üzerine “Neden şaşırıyoruz ki? Güreşçiyi bankanın yönetimine atarsan gri olursun” ifadelerini kullandı. Yalçınbayır, devamında Yozlaşma, her gün ayrı yolsuzluk haberleri, yasaklar, hiddet, şiddet ve beraberinde kabarık suç listesi. Bunlardan biz yıldıysak gri listeye girmemize neden şaşırıyoruz ki? diye konuştu.

Röportajın ilgili kısımları şöyle:

Sayın Yalçınbayır, Türkiye FATF tarafından kara paranın aklanmasında ve terörizmin finansmanını engellemede başarılı olamadığı, yolsuzluklar, uyuşturucu olayları engellenmediği için Gri Listeye alındı. Ak Partiyi ve daha 2003 yılında TBMM Yolsuzlukları Önleme Komisyonunda neler olduğunu bilen bir siyasetçi olarak bu noktaya nasıl geldiğimizi açıklar mısınız?

Türkiyede kanunlar var, uygulamıyorsun, kendi çıkarın doğrultusunda birilerini bir yerlere atıyorsun, ehliyeti liyakati olmayan kişiyi, güreşçiyi bankanın yönetimine atıyorsun. Bunlar olacak iş mi? Siyasi etikle bağdaşır mı? Yozlaşma, her gün ayrı yolsuzluk haberleri, yasaklar, hiddet, şiddet ve beraberinde kabarık suç listesi. Bunlardan biz yıldıysak gri listeye girmemize neden şaşırıyoruz ki? Türkiyenin uluslararası hukuktan doğan görevleri, mecburiyetleri var. Bunlara uymadığınız zaman ne oluyor? Siz Avrupa Konseyinin kurucu ülkesisiniz ve Konseyden çıkarılmanız mümkün. ABye aday üyesiniz, onun askıya alınması mümkün, bu yönde Avrupa Parlamentosunun bir girişimi oldu zaten. İç hukukla uluslararası hukuk iç içe geçmiş durumda. Siz temel hak ve özgürlükleri, ekonomik hak ve özgürlükleri kendi ülkenizde düzenlemiyorsanız üyesi bulunduğunuz kuruluşlara müdahale hakkı tanımış olursunuz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 yıldır tutuklu olan Osman Kavalanın serbest bırakılmasını istedikleri için aralarında ABD, Almanya ve Kanadanın da olduğu 10 ülkenin büyükelçisinin “İstenmeyen Adam” ilan edilmesi için talimat verdi. Muhalefet liderleri de, “İç işlerimize karışılmasın” dediler. Dış finansmana en bağımlı ve para değeri en çok düşen ülke olduğumuz göz önüne alınırsa bu doğru karar mıdır, bu bizim iç işimiz midir?

Bu bizim hiç iç işimiz değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini tanımışız, bu kararların bağlayıcılığını kabul etmişiz. “Ben tanımam, benim iç işlerime karışılıyor” diyebilir miyiz? Haksızlığa uğrayan kişi benden de olmasa onun yanında yer alırım. Paris İklim Sözleşmesini alın bütün dünya ülkeleri imzaladı, çevre kirliliği sınır mı tanıyor? Hukuksuzluk sınır mı tanıyor? Biz Suriyelileri niye kabul ettik? Özgürlükleri sınırlandırıldı diye sözüm ona. Eğer bunu kabul ediyorsak kendimiz özgürlükleri sınırlandırmayacağız. Türkiyenin bu sözler nedeniyle düştüğü durumu düşünün.

Büyükelçileri istenmeyen adam ilan etmek en tehlikeli işlerden biridir. ABD ve diğer ülkeler de aynı şeyi Türkiye büyükelçilerine yapsalar ne olacak? Tek tek de muhatap almıyor, hepsini birden alıyor. Türkiyenin dış ticaretine ambargo koysalar ne olacak? Kendin üretmiyorsun her şeyi dışardan alıyorsun, birçok dış bağlantın var ve birçok konuda da örneğin ABD ile sıkıntıların var. Ama bu durumlar bir müjdeyi de veriyor, artık işin sonuna gelindi. Türkiye hukuk ve demokrasi sınavlarını şu anda kaybetti, bunu yapan iktidara kim oy vermek ister?

Memurin Muhakemat Kanunu değişmiş olsa ve bürokratlar kanuna aykırı karar verince yargılanacaklarından çekinse yolsuzluklar önlenmez mi?

Bürokratlar önce verilen emrin kanuna uygun olup olmadığını görecek. Bürokrat kim; devletin memuru, ajanı. Kamuda görevli olan Merkez Bankası başkanı memurdur, bürokrattır. Hem bürokrat olacaksın hem de birkaç yerden maaş alacaksın, bırakın Allah aşkına. Aarhus Sözleşmesi halkın bilgi ve belge edinme hakkını koruyan uluslararası sözleşmedir ve Türkiye 1998den beri bunu imzalamayan üç ülkeden biri; Rusya, Andorra, Türkiye. Bu şartlarda nasıl olur da Avrupa Birliğinde yarışacağız dersiniz? İktidara gelen menfaatlerini koruma anlayışı içinde olunca sonuç da bu oluyor. Partiyi kurarken milletvekilleri mal bildirimlerini açık olarak verecek, gerekirse soruşturulacaktır dedik.

Bu konuya daha sonra Ahmet Davutoğlu, başbakan olduğu dönemde el attı, “Bütün kamu görevlileri ile ilgili ahlak, meslek standartlarının belirlenmesi, atamaların, yükselmelerin belirlenmesi ve siyasi etik yasası” için rapor verdi ama Mecliste görüşülmediği için kanunlaşmadı. Tayyip Bey, Davutoğlunun açıkladığı “Şeffaflık Paketi” için ne demişti; “Bunu uygularsak partide ilçe başkanı bulamayız.” Bakıyorsun ilçe başkanının altında Mercedes, oradan buradan maaşlar… Ne oluyor, siyasetle ticaret iç içe. İngiltere 1995te kabul etti, tıkır tıkır işliyor, Amerikada bir bakan atanmadan önce komisyonda dinlenir, bu nedenle atanmayan çok kişi olmuştur. Türkiye de gerekeni yapsaydı bugün Gri Listede olmazdık. “Milletvekillerinin yapamayacağı işler” hakkında kanun var, çıktığından beri hiç uygulanmadı. Kanunlar uygulanmıyor. Hukuksuzluk ve yolsuzluklarla ilgili soru önergelerine cevap verilmiyor. Yasama Mecliste görev yapmıyor, yargı da yapmıyor.

Son güncelleme: 17:18 26.10.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı