Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM), idari para cezası kesilen eylemci vatandaşlara 823 ile 969 euro arasında tazminat ödenmesine hükmetti.
Grev nedeni ile para cezası alan ve bugün KHK mağduru olan Tüm Bel Sen Üyesi Güven Boğa ve Eğitim Sen MYK Üyesi Ahmet Karagöz, hukuksuzluğun ihraçlarla devam ettiğini belirterek, ihraçların hukuksuzluğunun da ileride ortaya çıkacağını söyledi.
Evrensel’in haberine göre, Ahmet Karagöz ve Güven Boğa 21 Aralık 2011’de KESK’in düzenlediği eyleme katıldı. Bir meslek lisesi önünde grev pankartı asarak basın açıklaması yapan eylemcilere, kabahatler kanununa göre para cezası kesildi. İç hukuk yolunun tüketilmesinin ardından vatandaşlar AİHM’e başvurdu. AİHM, hak ihlali kararı verdi. AİHM, aynı pankartla ilgili 2 yıl önce Eğitim Sen Eski Yöneticileri Mehmet Akarsubaşı ve Yalçın Alçiçek’in toplanma özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti.
TOPLANMA HAKKININ İHLALİ
AİHM, Güven Boğa, Saniye Seçgin ve Deniz Bilgin’in TEKEL dayanışma eylemlerine katılmaları ile ilgili de ihlal kararı verdi. Adana Valiliğinin pek çok benzer eylem ve etkinliğe ceza kestiğini bildiren avukat Sevil Aracı, “Bu ve benzeri cezalarla ilgili daha önce verilmiş Akarsubaşı ve Alçiçek kararlarını dayanak gösteren AİHM, dosyaların tazminat ödenerek kayıttan düşürülmesine karar vermiştir. Bu da esasen o dönem yapılanların toplanma ve örgütlenme hakkının ihlali olduğunu ortaya çıkarmaktadır” dedi.
HUKUKSAL SÜREÇ İŞLEMESİ DURUMUNDA İHRAÇLAR DA GERİ DÖNECEK
Aynı pankart nedeniyle ceza alan Eğitim Sen MYK Üyesi Ahmet Karagöz benzer hukuksuzlukların bugün de devam ettiğini belirtti. Hukuksuz KHK’larla KESK üyesi 4 bin 600 kişinin ihraç edildiğini belirten Karagöz, OHAL komisyonları aracılığı ile oyalandıklarını kaydetti. Karagöz, hukuksal sürecin işlemesi ile ihraçların da hukuksuzluğunun ortaya çıkacağını ifade etti.
AİHM’E TAŞIDIK
O dönem Eğitim Sen Adana Şube Başkanlığı görevini yürüten Güven Boğa, KESK adına, emek ve meslek örgütleri olarak yaptıkları basın açıklamalarının soruşturma nedeni yapıldığını kaydetti. Boğa, “2911 ile ilgili davalar beraatla sonuçlanınca kabahatler kanunu uygulamaya sokuldu. 2911’ler en azından yerel mahkemelerde takibi mümkün ve sonuç alabiliyorduk. Kabahatler Kanunu ile ilgili cezalandırmalar üst mahkemelere gidemiyordu. Kabahatler kanunu çerçevesinde verilen tüm cezaları bizlerde AİHM’ye taşıdık ve gördük ki AİHM de emek ve meslek örgütlerinin haklı davalarına yönelik uygulamaların haksız olduğuna karar verdi” dedi.
