• Turkhane Logo

Afrin'deki Kürt nüfusunu azaltmak için demografik değişiklik yapılıyor

Türkiye'nin Afrin'in yerlisi olan Kürtlerin nüfusunu azaltmak için başka bölgelerden Suriyelileri bu bölgeye yerleştirdiği belirtildi.

13:12 04 Mayıs 2018 Cuma
Afrin'deki Kürt nüfusunu azaltmak için demografik değişiklik yapılıyor
Türkiye'nin Afrin'in yerlisi olan Kürtlerin nüfusunu azaltmak için başka bölgelerden Suriyelileri bu bölgeye yerleştirdiği belirtildi.

Türkiye’nin, Afrin’in uzun yıllardır Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu demografik yapısını altüst etmeye başladığına ilişkin işaretler ortaya çıkmaya başladı. Afrin operasyonu ile yerlerinden edilen Kürtlerin yerine, ülkenin değişik bölgelerinde yerlerinden edilmiş Suriyeliler yerleştiriliyor.

Bölgenin nüfus yapısını büyük ölçüde değiştirme niyetine ilişkin ilk sinyali operasyonun daha en başında, Afrin’in “asıl sahiplerine” geri verileceğini söyleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vermişti.

O dönemde bu sözler tedirginlik yaratmıştı. Rojava adıyla bilinen Suriye Kürdistanında, denize sahili ve dış dünya ile bağlantısı olmayan küçük bir yerleşim olan Afrin’de tarih boyunca Kürt nüfus çoğunlukta olmuştu.


Suriye Kürt Halk Korunma Birlikleri’nin (YPG’nin) sonunda kaybedilmesi muhtemel ve kenti harabeye çevirme ihtimali olan bir şehir savaşına girmeme kararı almasının ardından, Afrin’in kent merkezinin kontrolü, 18 Mart’ta Türkiye’nin ve onunla birlikte hareket eden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin eline geçmişti.

Şimdi, Afrin’in kontrolunun ele geçirilmesinin üzerinden daha iki ay bile geçmemişken, Erdoğan, Afrin ile ilgili planlarını uygulamaya başladı bile. Suriye’nin Lübnan sınırındaki Kalamoun bölgesinde ve rejim güçlerinin Doğu Halep’te 2016 yılında giriştikleri saldırıdan sonraki en şiddetli saldırısına maruz kalmış olan doğu Guta’da yerlerinden olmuş 130.000 Suriyeli, Türkiye ve (ÖSO) güçleri tarafından Afrin’e yerleştiriliyorlar. Hürriyet’te yer alan habere göre Türkiye Başbakanlığına bağlı AFAD, eskiden Mahmudiye olarak bilinen bölgede, Türk Askerleri tarafından korununan devasa bir çadır kenti kurdu.

Afrinde yerlerinden olmuş, çaresiz Suriyeli’lerin bulunması yeni bir durum değil. Halep ve Idlib vilayetlerine komşu olan Afrin, Kürt kontrolu altındayken nispeten istikrarlı ve güvenli bir ada olarak dikkat çekiyordu. Ankara’nın operasyonu ile bu durum bozuldu. Afrin’de ilk defa istikrarsızlaştı ve binlerce kişi yerlerinden oldu.

Türkiye’nin liderliğindeki güçler, kaçan Kürtlerin boşalttığı evleri, Doğu Guta’dan gelen Suriyeli Araplara veriyorlar. Suriye Direct’de yayınlanan bir habere göre bu evler gelen Suriyelilere bedelsiz olarak dağıtılıyor. Ankara ve ÖSO yerlerinden olmuş ve en azından önümüzdeki bir kaç yıl içinde Doğu Guta’daki evlerine ve eski hayatlarına geri dönme umudu taşımayan bu Suriyelileri, muhtemelen sahadaki nüfus yapısına ilişkin yeni bir fiili durum yaratmak amacıyla piyon olarak kullanacaklar. Zira bu evlere yerleştirilen Suriyelilerin bu evleri kendi arzularıyla boşaltıp, eski çaresiz ve güvensiz yaşamlarına gönüllü olarak geri dönmek istemeyecekleri açık.

Yine de, yersiz kalmış olmalarına rağmen, kendilerine sunulan evleri kabul etmeyen çok sayıda insan da var.

Doğu Guta’da yerinden olmuş 29 yaşındaki bir arap olan Halid Hasan, Syria Direct’e “biz yerimizden, yurdumuzdan olduk ve bu bölgeye misafir olarak geliyoruz. Bu evleri sahiplerinin izni olmadan kabul etmiyoruz,” dedi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Nisan ayı sonunda, Türkiye-ÖSO güçlerini kastederek “Suriyelileri koruduğunu iddia eden askeri güçlerin liderliğinde bir demografik değişiklik operasyonu yürütülüyor” şeklinde bir açıklama yaptı.

Gözlemevi ayrıca ÖSO güçlerinin sprey boyalarla el koydukları evleri işaretlediklerini belirterek “Günümüz Afrin’inde bir binayı, bir çiftliği, hatta tüm bir köyü bir askeri fraksiyonun özel mülkiyetine geçirmek için bir kutu sprey boya yeterli” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Afrin’i yerlerinden olmuş binlerce Suriyeli için bir güvenlik adacığına dönüştürmek konusunda bu kadar aceleci davranması, bölgenin nüfus yapısında köklü bir değişiklik yapma arzusunun varlığına işaret ediyor.

Türkiye, 2017 başlarından beri, IŞİD’den ele geçirmiş olduğu, Afrinin Doğusundaki 60 mil genişliğindeki Cerablus, El Ray ve El Bab üçgenini, yerlerinden olmuş Suriyeliler için bir güvenli bölge olarak tanıtıyordu.

Daha geçtiğimiz Mart Ayı’nın sonundaTürkiye bölgedeki güvenliği artırmak için 200 Suriyeli polisi daha eğittiğini duyurmuştu. Ayrıca bir yıl önce biten çatışmaların ardından, bölgeyi yeniden imar etmek amacıyla Türkiyeli müteahhitler görevlendirilmişlerdi. Hatta Türkiye El Bab’da “İlk Sanayi Sitesi” adını verdiği ve binlerce genç Suriyeli’ye iş imkanı sunacak bir sanayi sitesinin kurulmasına destek olmuştu.

Afrin’in şu anki durumuna kıyasla çok daha güvenli ve istikrarlı olan ve daha homojen bir nüfus yapısına sahip bu bölge, yerinden edilmiş Suriyeli’lerin uzun dönemli veya kalıcı olarak yerleştirilmesi için daha uygun bir görüntü veriyor.

Türkiye/ÖSO güçlerinin bu çabalarının daha doğrudan etnik temizlik biçimi alıp almayacağını, yani hala Afrin’de yaşayan Kürt sivillerin Suriye’nin başka bölgelerine göç etmeye zorlanıp zorlanmayacaklarını zaman gösterecek. Türkiye YPG ile çatıştığı dönemde böylesi zorunlu göç uygulamalarına girişmiş, ancak savaşın yarattığı toz dumandan yararlanarak, bunu yaptığını ikna edici bir biçimde inkar edebilmişti. Ancak Türkiye için inkar etmek artık bu kadar kolay olmayabilir.

Eğer Ankara nihayetinde böyle bir politika uygulamaya başlarsa, YPG’yi Fırat’ın doğusundan temizleme politikası, Fırat’ın doğusunu genel olarak Kürtlerden temizleme politikasına dönüşecek demektir.
(Ahval)


 

Son güncelleme: 13:12 04.05.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı