• Turkhane Logo

'ABD’yi 2003’te Irak için uyardık, Pandora’nın kutusunu açmayın!'

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’nin 2003 yılında Irak müdahalesi önces11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’nin 2003 yılında Irak minde ve sonrasında yaşananları anlattı. Gül, savaşı engellemek için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiğini söyledi.

10:59 08 Ocak 2020 Çarşamba
'ABD’yi 2003’te Irak için uyardık, Pandora’nın kutusunu açmayın!'
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’nin 2003 yılında Irak müdahalesi önces11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD’nin 2003 yılında Irak minde ve sonrasında yaşananları anlattı. Gül, savaşı engellemek için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiğini söyledi.



11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2003 yılında başbakanlığı döneminde ABD’nin Irak müdahalesi öncesinde, “Pandora’nın kutusunu açmayın. Bir kere açılırsa bir daha kolay kolay kapanmayabilir. Açtığınız takdirde Irak’ta savaş başlar, bu ülke altüst olur ve yerine yeni bir şey oturtmak mümkün olmayabilir” uyarısında bulunduğunu söyledi.

“AB REFORM SÜRECİNİ BAŞLATMAK İSTİYORDUJK; ABD’NİN EMPOZESİ İLE KARŞILAŞTIK”


Hürriyet gazetesinden Sedat Ergin ile konuşan Gül, Başbakanlık yaptığı 2003 yılında ABD’nin Irak’la ilgili askeri taleplerini masasında bulduğunu anlattı. Gül, şunları söyledi:

“O dönem benim için en yoğun dönem oldu. Çünkü hükümeti yeni kurmuştuk ve hemen Avrupa Birliği’ne dönük reform sürecini başlatmak istiyorduk. Tam yola koyulacağımız sırada ABD’nin Irak’la ilgili empozesi ile karşılaştık. Kendimizi çok sıkıntılı bir ortamda bulduk. Çünkü hem reform hükümeti olmak hem de savaşa giden bir hükümet durumuna düşmek birbirine zıt bir durum yaratıyordu.”

“O KUTU BİR KEZ AÇILIRSA BİR DAHA KAPANMAYABİLİR”

O dönemde savaşı önlemek için elinden gelen bütün çabayı sarf ettiğini anlatan Gül, Irak Devlet Başkanı Yardımcısı Taha Yasin Ramazan’ın Türkiye’ye davet edilip uyarıldığını söyledi. “Bütün bu adımlar savaşı önlemek için yapılmış olan çok samimi çabalardı,” diyen Gül,  ABD yönetimine o dönem verilem mesajları da aktardı:

“Her seferinde ısrarla şunu söyledim: Pandora’nın kutusunu açmayın. Bir kere açılırsa bir daha kolay kolay kapanmayabilir. Açtığınız takdirde Irak’ta savaş başlar, bu ülke altüst olur ve yerine yeni bir şey oturtmak mümkün olmayabilir. Bu kutuyu açarsanız tahmin edemeyeceğiniz gelişmeler Ortadoğu’ya yayılır. Irak yaşanmaz hale gelebilir. Ülkede yeniden bir dengenin bulunabilmesi için birkaç neslin geçmesi gerekebilir, bu süre 20, 30 yıl gibi bir zamana yayılabilir…”

“IRAK’IN KURUMLARINI ORTADAN KALDIRMAYIN, DEDİK”

Gül, ABD’ın Irak savaşını başlatmasından sonra da çabalarının sürdürdüğünü belirten Gül, “Bu kez kutunun açılmış olmasının yol açacağı riskleri kontrol altına alabilmek için yeni bir söylem geliştirdik” diyerek, şöyle devam etti:

“Amerikalılara bütün telkinlerimiz şu yönde oldu: Madem savaşa girdiniz, hedefinizi liderlikle sınırlayın. Aksi takdirde çok büyük bir kaos olur. Aman Irak’ın kurumlarını ortadan kaldırmayın, bu kurumları yok etmeyin. Çünkü o kurumlar ondan sonra toparlanamaz. Bunları yeniden yapmak mümkün değildir. Ayrıca, Irak’ın çok iyi yetişmiş bir orta sınıfı vardır ve Iraklılık bilinci çok yüksektir. Irak’ı bu şekilde tahrip ederseniz Iraklılık bilincine de zarar verirsiniz. Hem mezhepsel yapısı, hem etnik yapısı dikkate alındığında, Irak küçük bir Ortadoğu’dur. Bunu dağıtırsanız bir daha toparlamanız mümkün olmayabilir… Dışişleri Bakanlığı’nın da Amerikan tarafına bu konuda çok telkinleri oldu.”

“TÜRKİYE’Yİ BU İŞİN İÇİNE SOKMADIK”

Gül, ABD’nin Irak’a müdahalesi süreci içinde önceliklerinin ne olduğunu da anlattı. Gül,  “Bu süreç içinde iki şeyi gözettim. Birincisi, Türkiye’yi savaşın yol açacağı karışıklığın ve intikam duygularının hedefi haline getirmemek, bunlardan korumak. İkincisi, Türkiye’nin müttefiki ABD’nin öfkesini çekmemek. Her halükârda savaşın yaratacağı tehditler karşısında Türkiye’yi korumamız gerekiyordu. Tereyağından kıl çeker gibi yaptık, Türkiye’yi bu işin içine sokmadık,” diye konuştu.

“IRAK’IN GELDİĞİ DURUMDAN DOLAYI DERİN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM”

Gül, Irak’ın bugün geldiği durumuysa söyle yorumladı:

“Bugün Irak’a baktığımda her şey darmadağınık görünüyor. Irak’ın içine düştüğü durumdan dolayı büyük ve derin bir üzüntü duyuyorum. O zaman çok söyledik, Irak hem tabii kaynakları olan hem de insan zenginliği, beşeri sermayesi yüksek olan bir ülke… Olanlar insana kıymet vermemenin bir sonucudur… Ateş düştüğü yeri yakıyor. Savaşın yol açtığı bütün bu felaketleri görünce savaş karşıtı duygularım daha da güçlendi. İnsanların çektikleri büyük acılar karşısında büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Savaş en son başvurulacak şeydir. Bundan önce bütün yollar denenmelidir.”

“Meselenin temelinde ekonomik, askeri, siyasi ve kültürel anlamda bu kadar büyük bir gücün sadece çıkarcı, Makyavelist, oportünist, kendi değerlerinden de tamamen uzak bir şekilde hareket ediyor olması yatıyor. En büyük tehdit budur… Bu yönetim tarzını çok dehşet verici buluyorum, en büyük tehlike olarak görüyorum. Dehşet içinde izliyorum.”

“BİR KEZ BU YOLU AÇARSANIZ BAŞKA YERLERE GİDER”

Gül, İran’ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesine ilişkinse,  “Resmi görevleri olan, protokolde yeri olan insanların, devlet görevlilerinin drone’larla öldürülmesi yöntemi bir kez başladığında yeni sayfalar açılır ve oradan nerelere gidilir, doğrusu kestiremiyorum. Ama bir kere bu yolu açtığınızda yarın bambaşka yerlere gidebilir. Zaten Amerikalılar da bunu ciddi bir şekilde kendi içlerinde tartışıyorlar.”

Son güncelleme: 10:59 08.01.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı