• Turkhane Logo

[Abdullah Aymaz] Yarınlar Bizim…

Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz'ın yazısı : Yarınlar Bizim…

13:19 28 Mart 2023 Salı
[Abdullah Aymaz] Yarınlar Bizim…
Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz'ın yazısı : Yarınlar Bizim…

ABDULLAH AYMAZ 
Yıllar önce kendisi ile görüştüğümüz Ali Rıza Binboğa demişti ki: “Senelerdir ben ‘Yarınlar Bizim’ diye türküler söyledim ama bilmiyordum ki, birileri de eğitim hizmet ve gayretleriyle yarınlarımızı hazırlıyormuş… Dünyanın diğer ülkelerinde eğitim yuvaları açmak çok önemli. Ülkemiz 70 cente muhtaç olduğu bir zamanda bizim görevlilerimiz Dünya Bankası’ndan borç almak için uğraşıyorlar. Bakıyorlar ki, paranın, musluğun başında Davar isimli bir Hindistanlı var. Onun kapısının önünde endişeyle: ‘Şimdi bunun davarlığı tutarsa, bize borç vermezse ne yaparız!’ diye düşünüyorlar. Yanına varınca Davar diyor ki: ‘Telaş etmeyin. Ben size istediğinizi vereceğim! Çünkü ben üniversite tahsilimi Türkiye’de yaptım!’ Şimdi siz dünyanın pek çok ülkesinde yüzlerce okul açmışsınız. Pek çok genç yetiştirmişsiniz. Bazıların yüksek tahsilini kendi üniversitelerinizde hatta Türkiye’de yaptırıyorsunuz, seneler sonra bunların ulaşacakları konumları bir düşünün. Ülkemize vesile olacakları güzellikleri bir hayal edin…” demişti. Tabiî bu hususu meâlen arzediyorum…


Artık bir köy haline gelen dünyada bilgiler de çok hızlı yayılıyor. Ayrıca bu eğitim faaliyetleri üzerine pek çok akademik çalışmalar da yapılıyor. Devletlerin idarecileri de bütün bunların farkında. Onun için, Hizmetimize ve ülkemize karşı  bir sevgi ve saygı da filizlendi. Bu filizleri kökünden yakıp atma gayretleri olsa da Elhamdülillah çoğu ayakta sapa sağlam duruyor… 40 sene önce yazılmış şiirlerde şöyle deniliyordu: 
Asya’dan bir atlı dört nalaDirilişimizin tılsımlı muştusuylaBir velvele saldı bütün cihana
(…)
Gök gürültüsü gibi bir tarrakaylaVe yüreklere Cennet meltemlerini “Lebbeyk  sesleriyle, müjdelercesine…
(…)
Gül endam dikilişleriyleMasum tavır ve lisan-ı halleriyleSırları saçıldı birer tohum gibiTertemiz kalblere Hem nurlar serpildiMiskü amberlerle Uzak yakın her yereUyarıcı uğultular salındı kulaklara Her biri nefha nefha ihyaCennetten gelmişçesine esintilerle Çiçekler gibi gülümseyişliAdanmış ruhla her öğretmenDeğişik urbalarla her renktenMeyve verdiler mevsim mevsimHer biri sanki birer yediverenHer sabah bir gül açmada Gülümseyerek yeşillerin bağrındaBağ bağ güllerimiziBuruşturan kıştan sonraBaharımızın kaderi işte böyleGiyinmek huri libaslarını tek tekAzmetmiş olarakSolmayışa pörsümeyişeBeldeler kucak açtı dört bir yandanGüneş ikliminden getirdiğimiz ibrişimlere Ve nakış nakış semâmızın gökkuşağından Ey gözyaşlarının suladığı fidanEy ruhta açanGönülde tomurcuklananNâzenin çiçeklerMazhar etsin AllahSizleri Hızırî bir hayata…
1992’de Amerikan medyasında Müthiş Türk diye meşhur olan merhum Ali Rıza Bozkurt demişti ki: “Kızım Tanyeli’ne bir filim şirketi satın almıştım. Çok önemli filmleri gözden geçirdim ve şunu fark ettim. Bilhassa dizilerde bir noktadan sonra bıkkınlık yılgınlık veren mantıkî boşluklar bulunuyor. İzleyenler azalıyor. Bundan kurtulmanın çaresi hemen makul sürprizler bulmak… Yepyeni bir merak ve şevkle yoluna devam etmek. Yoksa izlenmez hale geliyor.”

Bu süreçte mallarına ve şirketlerine el konulandan İstanbul mütevellisinden bir ağabeyle karşılaştım. Her şeye rağmen morali yerindeydi. Dedi ki, kendi kendime “Artık belli bir yaşa geldim. İşlerimi çocuklara, damatlara devredeyim ben de bir kenara çekilip, dünyadan elimi eteğimi çekeyim, diye düşündüm ve öyle de yaptım. Fakat bu süreç bana başka bir aşk ve şevk verdi. Şimdi “Artık bir kenara çekilmek yok… Aktif Hizmet’in içinde bulunmalıyım ve var gücümle koşturmalıyım’ diye düşünüyorum…” 

Ben de kendisine Ali Rıza Bozkurt’un bu sözlerini söyleyerek, kendisinin başından geçenlerin onun dediklerine benzediğini söyledim. 

Son güncelleme: 13:19 28.03.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı