• Turkhane Logo

[Abdullah Aymaz] Adalet ölürse insanlık ölür

Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz İsmet Macit'in yeni çıkan “Mahkum Hakimler” kitabını yazdı

14:10 06 Haziran 2022 Pazartesi
[Abdullah Aymaz] Adalet ölürse insanlık ölür
Samanyoluhaber.com yazarı Abdullah Aymaz İsmet Macit'in yeni çıkan “Mahkum Hakimler” kitabını yazdı

ABDULLAH AYMAZ- TURKHANE.COM 
İsmet Macit arkadaşımız, yeni çıkan “Mahkum Hakimler” kitabında adaletin siyasetin emrine girdiğinde nasıl bir zulüm aparatına dönüştüğünü tarihteki örnekleri ile mukayese ederek anlatıyor. Bugünlerde başta Anadolu olmak üzere tarihte örnekleri seyrek görülen bir zulüm fırtınası esiyor. Ve bu zulmü yapanlar ağırlık olarak adalet mekanizmasını kullanıyorlar. Bu hususta eserler telif edilip tarihe not düşülmesi lazım. 
Üstad hazretleri Lemaat’ta şöyle bir tespitte bulunuyor: Zulüm, başına adalet külâhını geçirmiş. Hıyanet, hamiyet libasını giymiş. Cihada, bağy ismi takılmış. Esarete hürriyet namı verilmiş. Ezdad, suretlerini mübadele etmişler. Bir taraftan kendi döneminde ülkeyi yönetenlerin zulmünü veciz ifadeleriyle anlatırken, diğer taraftan ‘devirler değişse de cevirlerin değişmediğini’ ortaya koyuyor. Devlet ile çete arasındaki fark, devletin hukuk ile yönetiliyor olma gerçeğidir! 
Bugün Türkiye’de tam bir hukuk katli yaşanıyor. Toplumda güveni ve huzuru temin eden adalet duygusu kasıtlı olarak mutlu bir azınlığın menfaatlerini korumak adına yok ediliyor. Mahkemeler yargılama yapmak yerine siyasi iktidarın; haset, kin ve öfkesini kustuğu kesimlerin idam edildiği giyotin gibi çalışıyor. İstihbarat örgütü tarafından fişlenen isimler medya vasıtasıyla önce suçlu ilan edilip daha sonra yargılanıyor gibi yapılarak hükümler veriliyor. İktidar partisinin teşkilatı gibi çalışan mahkemeler adalet yerine zulüm dağıtıyor. Tarihte, Katolik Kilisesi’ne bağlı Engizisyon Mahkemesi, Fransız İhtilali’nden sonra kurulan Jakoben rejiminin Devrim Mahkemeleri, İtalya’da Mussollini, İspanya’da Franko tarafından sistemi korumak için yapılandırılmış siyasetin emir kulu olan mahkemeler, Nazilerin Halk Adalet Divanı, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin İstiklal Mahkemeleri ‘rejim ve ideoloji bekçiliği’ için kurulmuş/kullanılmıştır. 
Kitapta; geçmişten günümüze adaletin katledilmesinin sosyolojik neticeleri, cadı avları, mahkemeler vasıtasıyla yapılan zulüm, adaletin siyasetin emrine girmesinin neticeleri, yargı mekanizmasının bağımsızlığını yitirdiğinde nasıl bir zulüm aracına dönüştüğü, adaleti tesis eden devletlerin nasıl yükseldiği gibi konular karşılaştırmalı olarak tarihteki örnekleriyle makaleler şeklinde anlatılıyor. Ayrıca hukuku katleden tiranların ve avenesinin hazin ve ibretlik sonlarından bahsediliyor. Tarihe not düşen bu kitapta Türkiye’deki zulmün boyutları rakamlarla ortaya konulurken “adalet öldüğünde insanlık ölür” gerçeğiyle ilgili tarihten ve günümüzden örnekler veriliyor. Kitapta geçen şu cümle günümüze ayna tutarak hukukun üstünlüğünün bir ülkenin solunum sistemi gibi olduğunu anlatıyor: “Devlet meşru otoritesini hukukla sağlar. Hukukun üstünlüğüne göre hareket ettiği ölçüde içinden çıktığı toplumu adaletle yönetir. Hukuk tanımaz bir noktaya dönüşen yönetimler hukuka tekrar döndüklerinde işledikleri suçlardan yargılanacaklarını bildiklerinden yargı sisteminin kimyasını tamamen bozarak ülkeye diktatörlüğü getirirler. Hitler Almanya’sı bunun en bariz örneklerinden birisidir. Bu noktada devlet-millet ilişkisi rızaya dayalı değil korku ve tehdit üzerine kurulur.” 
Adalet deyince akla gelen Hz Ömer’in (ra) şu tespiti zulümle otorite sağlayan yöneticilerin akıbetini anlatır: “Eğer devlet başkanı zulüm yapmadan otorite sağlayamazsa, zaafa düşmeden mülayim olamazsa, israfa kaçmadan cömertlik edemezse, cimrilik etmeksizin tutumlu olamazsa, bu devlet yaşayamaz.” Devleti yaşatan ve ayakta tutan adalet olduğu gibi onu yıkan ve bir zulüm aparatına dönüştüren hukukun yok edilmesidir. Hukukun üstünlüğü değil de üstünlerin hukukunun cari olduğu yerlerde devletten değil yöneticilerin kurduğu suç örgütünden bahsedilir. Ve devlet tüm organlarıyla bir menfaat şebekesinin çıkarlarını korur hale gelir. Kendisi de hukukçu olan İsmet Macit Beyin hazırladığı bu kitap tarih aynasından günümüze not düşen ve arşiv hususiyetinde… Yazara kalemine sağlık diyor süreci anlatan yeni eserler bekliyoruz.

Son güncelleme: 14:10 06.06.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı