Reza Zarrabın itirafçı olup tanık koltuğuna oturmasıyla birlikte dünya kamuoyunu meşgül eden dava devam ediyor.
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atillanın yargılandığı davanın dünkü duruşmasında tanık koltuğunda oturan 17 Aralık yolsukluk ve rüşvet operasyonunu yürüten polislerden Hüseyin Korkmazın çapraz sorgusuna devam edildi.
Hakan Atillanın avukatları Hüseyin Korkmazın Fethullah Gülenin talimatıyla tahliye olduğunu iddia ederek mahkemeye bir mektup sunmak istediler.
Sunmak istedikleri mektubun Fethullah Gülene ait olduğunu iddia ettiler.
Hakim bu talebi reddeti ama Havuz Medyasının amiral gemisi Sabah Gazetesinin Washington temsilcisi Ragıp Soylu o mektubu sosyal medya hesabından yayınladı.
Mektup daha önce yandaş Yeni Şafakın yayınladığı çay lekeli sahte belgelerden farksızdı.
Hakan Atilla davasını izleyen gazeteci Adem Yavuz Arslan da o mektuba ilişikin görüşlerini açıkladı.
Mektubu görünce koptunuğunu söylene Arslan şunları kaydetti:
Öğleyin yayında bahsettiğim mektup bu. Hakan Atilla’nın avukatları bunu Hüseyin Korkmaz’a sordular. Koptum ve New York’un kesen ayazı bile beni kendime getiremedi (ABD’de ki mahkemeye bunu taşımalarına inanamıyorum)
Gazetecilere ayrılan ilk sırada oturuyordum.Mektubu avukatın ekranında gördüm. Hemen önümdeydi çünkü. Avukatın ısrarla bu mektubu sormasına çok şaşırmıştım.Hakim reddettiği için jüriye gösterilmedi. Şaka gibi bir andı.
Mektubu üretenler, tahliye kararının 25 Nisanda alındığını unutup 26 nisan akşamı (Oluşturma tarihi 3.kutucukta yazıyor) üretmişler. Mektubun içeriği ve imlaya dair absürdlükler, sahte logo vs hiç girmiyorum bile..
Çikinova olayını abartmışlar iyice..
