• Turkhane Logo

ABD siyasetini değiştiren kadınlar

ABD Kongresi'ne seçilen ve Ocak ayında göreve başlayan kadınlardan özellikle üçü, ABD siyasetinde büyük ses getiriyor.

22:37 24 Şubat 2019 Pazar
ABD siyasetini değiştiren kadınlar
ABD Kongresi'ne seçilen ve Ocak ayında göreve başlayan kadınlardan özellikle üçü, ABD siyasetinde büyük ses getiriyor.

Biri Latin, biri Somali, diğeri ise Filistin kökenli kadınlar Kasım ayındaki ara seçimlerde Demokrat Partiden Kongre üyesi seçildi.
Görevlerine henüz başlamış olsalar da ABD sisteminin uzun yıllardır süregiden geleneklerini, iç ve dış siyasetini yüksek sesle eleştiriyor, bu yönleriyle çevrelerinde hem büyük bir hayran kitlesi, hem de içlerinde kendi partilerinden isimlerin de yer aldığı muhalifler topluyorlar.
Peki bu kadınlar kim ve ABD siyasetinde gerçekten bir devrim yaratabilirler mi?



Tarih yazanlar
29 yaşındaki Alexandria Ocasio-Cortez, geçmişte New Yorkta garson olarak da çalışmış, ABD Kongresine giren en genç kadın. Porto Rico kökenli.
Ilhan Omar Minnesotadan, Somali kökenli ve başörtülü bir Kongre üyesi. 38 yaşındaki Omar, 1995 yılında çocuk mülteci olarak ABDye yerleşti.
42 yaşındaki Rashida Tlaib Michigan temsilcisi ve Filistin kökenli bir avukat. Büyükannesi ve akrabaları hâlâ İsrail işglaindeki Batı Şeriada yaşıyor.
Kasım ayındaki seçimlerde Ilhan Omar ve Rashida Tlaib, Kongreye seçilen ilk Müslüman kadın üyeler oldu.
Üç kadın Kongre üyesi de LGBT haklarını, kürtajın kadınların kendi kararı olması gerektiğini ve göçmen haklarını savunuyor. Bu duruşları, Demokratların ilerici kanadıyla uyum içinde.
Sosyal medyadaki etkileriAma dış politikada, özellikle İsrail konusunda Ilhan Omar ve Rashida Tlaib, ABDnin genel politikasından keskin bir çizgiyle ayrılıyor.
Aynı zamanda iç politikada da Alexandria Ocasio-Cortez (Twitterdaki hayranları ondan kısaca AOC olarak bahsediyor), güçlü sol görüşleriyle birçok kişiyi kızdırıyor.
Söylemeye gerek bile yok ama bu Demokrat kadınlar, ABD Başkanı Donald Trumpa ciddi muhalefet yapıyor.
Ama bazen, en büyük düşmanlar bile benzerlikler taşır. Bu vakadaki benzerlik de, 280 karakterlik tweetler.
Başkan Trump, ABD siyasetine bir yenilik getirerek Amerikan halkına seslenmek için Twitterı ana mecra olarak kullanmaya başladı.
Kongrede çığır açan üç kadın üye de bu anlamda Trumpın adımlarını takip ederek, siyasi mesajlarını yaymak için sosyal medyayı kullanıyorlar.


Etkileşim yarışı
Bu strateji özellikle Alexandria Ocasio-Cortezde işe yarıyor.
Axios haber sitesinin araştırmasına göre, Cortezin 3,2 milyon takipçisi bulunan Twitter hesabında bir aylık bir dönemde yaşanan etkileşim (retweet ve beğeniler), aralarında CNN ve New York Timesın da bulunduğu 6 büyük ABD haber sitesinin Twitter hesaplarının toplamından daha çok.
Trumpın Twitter hesabının etkileşimi ise aynı süre içinde Cortezinkinin üç katıydı ancak yine de Cortez, görevinde henüz çok yeni olsa da, sosyal medyada tüm diğer Demokratlardan çok daha fazla etki alanı yarattı.
Evde yemek yaparken zenginlerden alınan vergileri artırmaktan bahsettiği Instagram videoları herkesin hoşuna gitmese de, özellikle sosyal medya ile büyümüş olan genç kuşağın oldukça ilgisini çekiyor.
Alexandria Ocasio-Cortez zenginlerden alınan vergileri yüzde 70 artırmanın yanında, sıkı bir yeşil enerji destekçisi. Temiz enerjiye yatırım yaparak ABDde fosil yakıtların kullanılmına son vermeyi, tüm Amerikalılar için sağlık sigortası yapılmasını ve üniversitelerin ücretsiz olmasını savunuyor.
Amazon kavgası
Alexandria Ocasio-Cortez, büyük şirketleri hedefine almaktan da çekinmiyor. ABDdeki siyasi kampanyaların şirketler tarafından finanse edilebilmesi, büyük ilaç şirketlerinin kamu fonlarını özel ilaç araştırmaları için kullanabilmesi eleştirdiği konuların sadece birkaçı. Dünyanın en büyük internetten alışveriş platformu Amazonu da New Yorkta inşa etmek istediği genel merkez binası nedeniyle de eleştirmişti.
Donald Trump, Ocasio-Cortezi sosyalist olmakla suçluyor ve ABD hiçbir zaman sosyalist bir ülke olmayacak diyor.
Ocasio-Cortez ise kendisini demokratike vurgu yaparak Demokratik Sosyalist olarak tanımlıyor.
Ocasio-Cortezi eleştiren tek isim şüphesiz sadece Trump değil. Demokrat Partiden eski senatör Joe Lieberman, Ocasio-Cortezin Demokratların geleceği olmaması gerektiğini söylüyor.
İlerleyen aylarda yasama süreci, Alexandria Ocasio-Cortez için, iletişim yeteneği ile büyük başarı gösterdiği sosyal medyaya göre biraz daha zorlayıcı olabilir ama yine de kısa süre içinde ABDdeki siyasi tartışmaya hükmeden en önemli isimlerden biri haline geldiğinde hemen herkes hemfikir.



ABD siyasetinde işler değişiyor
Trumpın başkan seçilmesi, kendisinin sıklıkla dile getirdiği gibi Amerikan halkının siyasetin olağan işleyişinden bezmiş olduğunun bir göstergesi ise, bu bezginlik Amerikan halkının daha geniş bir kesiminde kendini göstermişe benziyor.
Yeni seçilen kadın Kongre üyeleri de Trumpa kararlılıkla işleri alışık olduğu şekilde yürütemeyeceğinin mesajını veriyor.
Somali doğumlu Ilhan Omarın, Trumpın Venezuela Büyükelçisi olarak atadığı kıdemli diplomat Elliott Abramsın Kongredeki oturumda sorduğu sorularla sıkıştırması bunun bir örneği.
O video sosyal medyada da viral olmuştu.
Omar, Abramsa Venezuelada savaş suçlarına karışmış, insanlığa karşı suç işlemiş ya da soykırım yapmış silahlı bir grubu, ABD çıkarlarına uygunsa, Guetemala, El Salvador ya da Nikaraguada olduğu gibi destekler misiniz? diye sormuş, bu soru ikili arasında gergin bir tartışmaya neden olmuştu.
Omar bu sorusuyla Abramsın 1986 yılında ortaya çıkan İran-Kontra skandalındaki rolüne gönderme yaptı. 1980lerde ABD yönetim kademesinden bazı kişilerin, İrana silah sattığı ve gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaraguada dönemin solcu yönetimini devirmeye çalışan anti-komünist Kontraları desteklemek için kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
Bu süre boyunca ABDnin eğitmiş olduğu militanlar El Salvadorda da 800den fazla sivili katletmişti.
Adalet gibisi yokElliott Abrams ise Omarın bu sorusu, saçma ve bireysel saldırı olarak yorumladı.
Alexandria Ocasio-Cortezin ise olay üstüne attığı Omarın Trumpın büyükelçisini sorgulamasını izliyorum... Adalet gibisi yok tweeti 62 bin beğeni aldı.
Omarı destekleyenler, onun Washington elitlerinin uzun zamandır kanıksadığı konuları gündeme getirdiğini söylüyor.
Ama onun farklı duruşunun çok daha büyük tartışmalara neden olduğu asıl konu başka: ABDnin İsrail politikası.


İsrail anlaşmazlığıMinnesota temsilcisi Omar, İsraile karşı yürütülen uluslararası Boykot, Tecrit ve Yaptırım Hareketini (BDS) destekliyor.
İsrail ise bu hareketi varlığına karşı bir tehdit olarak algılıyor ve ABDli hükümet yetkililerinin büyük çoğunluğu da İsraille bu konuda hemfikir.
Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthynin, Ilhan Omarı Yahudi karşıtılığı ile suçlaması üzerine Omar, ABDdeki en güçlü Yahudi lobisi olarak görülen Aipaci (Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi) ima ederek, kurumun İsrail yanlısı politikalar için maddi teşvikte bulunduğunu yazmıştı.
Omarın bu yorumu bir anlamda Pandoraın Kutusunu açtı. Destekçileri ve karşıtları Aipacin ABD siyasetindeki rolünü ve Omarın Yahudilere karşı ırkçılık yapıp yapmadığını tartışmaya başladı.
Aipac özrüÇok sayıda insan Omarı zengin Yahudiler dünyayı yönetiyor klişesini kullanmaya çalışmakla suçladı.
ABD Başkanı Trump, Omara istifa çağrısı yaptı. Eski ABD Başkanı Bill Clintonın kızı ve Clinton Vakfının Başkanı Chelsea Clinton da Omarı Yahudi karşıtlığı ticareti yapmakla, Demokrat Senatör Chuck Schumer de hoşgörüsüzlükle suçladı.
Ama bu suçlamalara cevaben Omarın destekçileri Schumerin yaklaşık bir yıl önce katıldığı Aipac konferansından görüntülerini sosyal medyada paylaştı ve Schumerden Filistin karşıtlığı yaptığı gerekçesiyle özür dilemesini istedi.
Yahudi olan Schumerin Aipac üyelerine Tabii ki, orası bizim yurdumuz diyoruz. Tevrat bunu söylüyor. Ama Filistinliler Tevrata inanmıyor. Bölgede barış olmamasının nedeni de bu demişti.
Ancak Aipacin ABD siyasetindeki rolü ilk kez Omarla tartışmaya açılmıyor.
2005 yılında Aipacin üst düzey yöneticilerinden Steven Rosen bir yemek sırasında New Yorker muhabirine verdiği röportajda elindeki peçeteyi göstererek 24 saat içinde bu peçete üstüne 70 senatörün imzasını alabiliriz demişti.
Twitterda Ilhan Omarın Müslüman bir kadın olduğu için mi hedef haline getirildiği tartışılırken Omar özür dileyerek, Yahudi karşıtı kinayeler hakkında kendisini bilgilendirdikleri için görev arkadaşlarına teşekkür etti.
Bu aslında, Omarın Yahudi karşıtlığı ile suçlanmasının ardından dilediği ikinci özür.
Ocak ayında Kongre üyesi olarak göreve başlamasının ardından, geçmişteki tweetleri yeniden gündeme getirilmiş ve 2012de atmış olduğu İsrail dünyayı hipnotize etti. Umarım Allah insanları uyandırır ve İsrailin yaptığı şeytanlıkları görmelerini sağlar yazmıştı.
Omar bu tweeti İsrailin Gazze Şeridine yaptığı, en az 30u çocuk ve 13ü kadın 158 Filistinli ile 6 İsraillinin öldüğü 8 gün süren Bulut Sütunu Operasyonu sırasında atmıştı.
Küfür tartışmasıFilistinli mülteci bir ailenin çocuğu olan Rashida Tlaib de BDS Hareketini destekleyen bir diğer kongre üyesi.
Ama Kongre üyeliğine seçilmesinin ardından, tamamen başka bir sebepten ötürü tepki çekti.
Michigan temsilcisi, seçilmesinden saatler sonra destekçileri karşısında Trumpın görevden alınması gerektiğini savunurken Trump hakkında sarf ettiği küfürlü sözcük tartışma yarattı.
Tlaib kalabalığa O p.....u (mother****r) indireceğiz demiş, bu video internette viral olmuştu.
ABD Başkanı Trump bu sözlerin utanç verici olduğunu, Tlaibin kendisini ve ailesini küçük düşürdüğünü söyledi.
Tlaib ise geri adım atmadı ve Twitterdan paylaştığı mesajda her zaman güce karşı doğruları söylemeye devam edeceğini belirtti.
Tlaibin bu tavrı aralarında kendi partisinden isimlerin de olduğu birçok kişi tarafından eleştirildi, ancak sosyal medyada görülen açık duruşma, onu destekleyen birçok kişi olduğunu da gösterdi. Hatta bazı Twitter kullanıcıları Tlaibi Başkana onun dilini kullanarak karşılık verdiği için feminist bir figür olarak ilan edip övdü.
New York Times köşe yazarı Michelle Goldberg de Tlaibi savunanlar arasındaydı. Goldberg, Trumpın kadınların genital bölgelerinden tutmaktan, Afrika ülkelerinden bok çukuru diye bahsetmeye kadar birçok küfür kullandığını hatırlattı ve Cumhuriyetçilerin kızgınmış gibi görünmeye çalıştıkları ifadesiz arsızlıkları açık ki küfüre karşı değil. Amerikan siyasi gücünün bu yeni yüzleri birçok kişiye rahatsızlık veriyor yazdı.
Michigan eyaletinden seçilen Demokrat Kongre üyesi Tlaib, Ocak ayında göreve başlarken yapılan yemin törenine geleneksel Filistin kıyafetleriyle katılmış ve ailesine ait Kurana el basarak yemin etmişti.
Batı Şeria ziyareti planlarıRashida Tlaib, daha sonra Amerikan haber sitesi Politiconun bir etkinliğinde yaptığı konuşmada Söylediğim ya da yaptığım hiçbir şeyin dikkatimizi dağıtmasını istemiyorum. Özür dileyeceğim tek şey bu - söylediklerim dikkat dağıttı dedi.
Filistin kökenli ilk kongre üyesi olan Tlaib yakın zamanda kendisini yeniden spotların altında bulabilir çünkü Kongre üyelerinin geleneksel olarak yaptığı İsrail gezisi yerine Batı Şeriayı ziyaret etme planları yapıyor.
ABD Kongresine yeni seçilen üyeler Aipacin eğitim bölümü tarafından, tüm masrafları Aipac tarafından karşılanan bir geziye davet ediliyor. Çoğu üye bu teklifi kabul ediyor. Ama bu kez yeni Kongre üyelerinin tek seçeneği İsrail olmayabilir.
Rashida Tlaib yeni Kongre üyelerini kendisiyle Batı Şeriayı ziyaret etmeye çağırmayı ve İsrailin 52 yıldır süren işgal politikasının etkilerini göstermeyi planlıyor.
Intercept sitesine verdiği röportajda Tlaib Aipacin bu konuya dair gerçekçi ve adil bir görüş açısı sunduğunu düşünmüyorum. Benim bizzat bildiğim, büyükannemin, oradaki ailemin yaşadığı gerçekleri göstermiyorlar dedi.
Bu duruşu nedeniyle Tlaib bazı karşıtları tarafından teröristlere sempati duymakla eleştirildi. Tlaib ise Twitterdan verdiği cevapta Ben bir Müslümanım ve Filistinliyim. Artık buna alışın yazdı.

Son güncelleme: 22:37 24.02.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı