• Turkhane Logo

6. yılında Türkiye’de her şeyin değiştiği tarih: 17 Aralık 2013

17 Aralık 2013’te Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması başladı. Tayyip Erdoğan’ın “Hayırsever iş adamı” Reza Zarrab’ın kurduğu rüşvet çarkı nasıl deşifre oldu, sonrasında neler yaşandı?

15:41 17 Aralık 2019 Salı
6. yılında Türkiye’de her şeyin değiştiği tarih: 17 Aralık 2013
17 Aralık 2013’te Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması başladı. Tayyip Erdoğan’ın “Hayırsever iş adamı” Reza Zarrab’ın kurduğu rüşvet çarkı nasıl deşifre oldu, sonrasında neler yaşandı?


Savcılık Eylül 2012 ve Şubat 2013’teki bir dizi ihbarla başlayan soruşturmayı 17 Aralık 2013 günü tamamlamış ve Cumhuriyet Savcısı Celal Kara’nın gözaltı talimatlarıyla operasyon başlamıştı. Ancak süreç, normal bir demokraside olması gerektiği gibi yürümedi. Hükumet, yolsuzluk soruşturmasını yapan tüm polis ve savcıları görevden aldı. Yeni yasalar getirilerek hükumete karşı yolsuzluk soruşturması yürütmek imkansız hale getirildi. 17 Aralık soruşturmasını yürüten polisler tutuklandı. Soruşturmanın savcısı ise son anda Türkiye’yi terk etti ve Avrupa’da yaşadığı düşünülüyor.

İRAN AMBARGOSUNUN RÜŞVETLE DELİNMESİ


Soruşturmanın merkezinde İranlı iş adamı Reza Zarrab vardı. ABD’nin İran’dan petrol alan ülkelere yönelik kısıtlamaları çerçevesinde Türkiye ve diğer ülkeler, İran’dan aldıkları petrol ve doğal gazın parasını, kendi ülkelerinde açtıkları bir banka hesabında tutuyorlardı. İran bu parayı gıda, ilaç ve temel ihtiyaç malzemeleri alımında kullanabiliyordu.

Ancak İran bu parayı nakit olarak almak istiyordu. Burada Türkiye’de yaşayan İranlı iş adamı Reza Zarrab devreye girdi ve AKP Hükumeti’nin dört bakanına rüşvet vererek, İran’ın parasını sahte belgelerle Türkiye’den çıkartabileceği bir suç organizasyonu kurdu.

/

Savcı Celal Kara, bu organizasyonu tespit etti. Suç örgütünün içinde dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve Halkbank Genel Müdürü Süleyman Arslan vardı.

Savcılık, dört bakanın rüşvet trafiğini çocukları üzerinden yürüttüğünü tespit etti. Milyonlarca euro ve dolarlık rüşvetler ayakkabı kutusu, çikolata kutusu ve takım elbise kılıfları içerisinde dağıtılıyordu. Polis, rüşvet trafiğini ve para akışını kameraya aldı.

İçişleri Bakanı Muammer Güler’in soruşturmadan haberdar olması üzerine operasyon erkene alındı ve 17 Aralık 2013 sabahı tüm adreslere eş zamanlı baskın düzenlendi.

Bakanların çocuklarının evlerinden ayakkabı kutuları içinde milyonlarca para çıktı. İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in evinde 8 tane çelik kasa ve para sayma makinesi bulundu. Kasaların içi para doluydu. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın tespit edilen rüşvet tutarı 23 milyon euroydu.

HÜKUMET YOLSUZLUĞA “DARBE” DEDİ

Hükumet yolsuzluk operasyonu karşısında önce sessiz kaldı. Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İstanbul Adliyesinin yöneticileriyle bir araya geldi. Yolsuzluk dosyasının çok güçlü ve delilli olduğu bilgisini dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a iletti.

Erdoğan ailesi tedirgindi. Çünkü suç örgütünün lideri olmakla suçlanan İranlı Reza Zarrab, Erdoğan’ın çocuklarının yönetiminde olduğu vakıflara milyonlarca bağış yapmıştı. Bağışlar çantalar içinde yasa dışı biçimde verilmişti.

/

Erdoğan, yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılar ve polislere karşı savaş başlattı. Miting yaparak Reza Zarrab’ı “hayırsever iş adamı” olarak tanımladı. Bunun yolsuzluk soruşturması değil “darbe” olduğunu açıkladı. Önce İstanbul Emniyet Müdürü, ardından soruşturmada görevli tüm polisler görevden alındı. Farklı illere gönderildiler. Ardından yolsuzluk dosyası Savcı Celal Kara’dan alındı. Kısa süre sonra Kara, savcılıktan ihraç edildi.

Hükumet yeni yolsuzluk soruşturmalarını engellemek için, çok sayıda yasa değiştirdi. Polislerin yürüttükleri soruşturmaları siyasi otoriteye bildirmeleri zorunlu hale getirildi.

Savcıların göreve getirilmeleri ve görevden alınmaları ise Adalet Bakanı’na bağlandı.

Emniyet’in önemli pozisyonlarındaki binlerce polis görevinden alındı. Yüzlerce savcı ve hakimin görev yerleri değiştirildi.

DOSYA KAPATILDI

Soruşturma kapsamında tutuklanan İranlı Reza Zarrab diğer 26 kişi, yeni atanan hakimler tarafından yaklaşık iki ay sonra 28 Şubat 2014’te serbest bırakıldı. Yeni atanan savcılar ise yolsuzluk olmadığını iddia ederek 17 Aralık dosyasını kapattı. Yolsuzlukla suçlanan 4 bakanla ilgili Meclis’teki dosya da AKP’lilerin oylarıyla kapatıldı.



POLİSLER 5 YILDIR TUTUKLU

17 Aralık soruşturmasını yürüten İstanbul Mali Suçlar Şube Müdürü Yakup Saygılı ve tüm ekibi 5 yıldır tutuklu durumdalar. Erdoğan’ın siyasi tutuklular için inşa ettiği Silivri Cezaevi’nde çoğu tek kişilik hücrelerde kalıyor. Bazı polislerin eşleri de tutuklandı.

Soruşturmanın savcısı Celal Kara ise hakkında yakalama kararı çıkmadan kısa süre önce Türkiye’den ayrıldı. Şu an Avrupa’da yaşadığı tahmin ediliyor.

REZA ZARRAB AMERİKA’DA TUTUKLANDI

Suç örgütünün merkezindeki isim Reza Zarrab, Mart 2016’da eşi ve çocuklarıyla tatil için Miami’ye gitti. FBI, Rıza Zarrab’ı gözaltına aldı ve tutuklandı. Suçlama ABD Bankacılık sistemini kullanarak İran’a uygulanan ambargoyu delmek için suç örgütü kurmaktı. Zarrab, ABD savcılığıyla işbirliğine gitti ve suçunu itiraf etti. Zarrab, Tayyip Erdoğan’a ve AKP’li dört bakana verdiği rüşvetleri miktarları ve delilleriyle anlattı.

Erdoğan, yolsuzluk soruşturmasının başlangıcında “Hayırsever iş adamı” dediği Reza Zarrab’ı “ajan” olmakla suçladı.

Son güncelleme: 15:41 17.12.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı