• Turkhane Logo

20 baro, Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan ‘cezaevi yönetmeliği’ne dava açtı

Ankara Barosu’nun da aralarında olduğu 20 baro, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan, terör suçlarında avukatın savunma belgelerinin fiziki olarak aranabilmesini düzenleyen cezaevi yönetmeliğine dava açtı.

12:24 12 Nisan 2020 Pazar
20 baro, Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan ‘cezaevi yönetmeliği’ne dava açtı
Ankara Barosu’nun da aralarında olduğu 20 baro, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan, terör suçlarında avukatın savunma belgelerinin fiziki olarak aranabilmesini düzenleyen cezaevi yönetmeliğine dava açtı.





Barolar, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te, terör kapsamındaki suçlarda avukatın savunmaya ilişkin belgelerinin fiziki olarak aranabilmesinin önünü açan düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.


Danıştay Başkanlığı’na verilen dava dilekçesinde, yönetmeliğin 72. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinde, “Avukatların hükümlü ile kurumda yapmış olduğu görüşme sırasında konuşmaları yansıtan ve bizzat avukat tarafından elle tutulan kayıtlar hakkında da bu bent hükümleri uygulanır” denildiği hatırlatıldı.

Dilekçede, “Düzenleme ile cezaevi yönetimine sınırsız bir tasarruf hakkı tanınarak temel hak ve özgürlüklere doğrudan müdahale edilmesinin önü açılmıştır” denildi. 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın, avukatlara “sır saklama” yükümlülüğü verdiğine işaret edilen dilekçede, buna düzenleme ile müdahale edildiği belirtildi.

SAVUNMA HAKKININ ENGELLENMESİ

Dilekçede, “Avukatın sır saklama yükümlülüğü, öğrendiği bilgileri açığa vurmalarını yasaklamaktadır. Avukatlara öğrendikleri bu bilgilerle ilgili tanıklıktan çekinme hakkı tanındığı gibi, avukatlar için arama ve el koyma, koruma tedbirleri de özel olarak düzenlenmiştir. Genel hükümler çerçevesinde yapılacak arama ve el koyma avukatın müvekkiliyle ilgili belgelerine el konulmasına engel teşkil etmediğinden bu durum avukatın sır saklama yükümlülüğüne aykırıdır” ifadelerine yer verildi. Dilekçede, “düzenlemenin müvekkil-avukat güven ilişkisine darbe vurarak temel bir insan hakkı olan savunma hakkının tam anlamıyla kullanılmasına engel olacağı” belirtilerek yürütmenin durdurulması istendi.

Son güncelleme: 12:24 12.04.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı