KaranlıktakiAydınlıkten İlker Doğanın haberine göre TRT-Digitürk davasında Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar yapılan yargılamada yerel mahkeme, bildiğini okudu. Ne Yargıtay’ın bozma gerekçeleri ne Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gelen çocukların darbeden haberinin bile olmadığını ortaya koyan resmi yazı, ne lehe olan tanık ifadeleri ne de bilirkişi raporları dikkate alınmadı. 24 Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Harbiyeliye ‘darbeye teşebbüse yardım etmek’ten 12 yıl 6 ay, 26 öğrenciye ise ‘darbeye teşebbüs etmek’ten müebbet hapis cezası verdi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinin 19 Ocak 2018’de 37 sanığa ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan verdiği mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından bozulmuştu. Daire, bu sanıkların eyleminin ‘anayasayı ihlal suçuna yardım’ı oluşturacağına hükmetmişti. Karar üzerine yargılama yeniden yapıldı. Ancak değişen bir şey olmadı. İlk derece mahkemesi bildiğini okudu!
TATBİKATA DİYEREK, KÖPRÜYE VE TRT BİNASINA GÖTÜRÜLDÜLER
Hava Harp Okulu Komutanlığı’nın İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı’nın resmi yazısına verdiği cevap, askeri öğrencilerin masumiyeti hiç bir soru işaretine yer bırakmaksızın ispat ediyordu aslında. Komutanlığın resmi yazısına göre askeri öğrenciler bırakın müebbetle yargılanmayı, haklarında soruşturma bile açılamazdı. Zira komutanlığın yazısına göre ‘tatbikata’ diye otobüslere doldurularak köprüye, TRT binasına ve Digitürk’e getirilen çocukların darbe girişiminden haberi bile yoktu.
Söz konusu yazıda, öğrencilerin kendilerine komutanları tarafından verilen emri sorgulayamayacağı da net bir şekilde belirtiliyordu. Hiyerarşide en alt kademede yer alıyorlardı.
BİLİRKİŞİ RAPORU: DARBENİN DESTEKLENDİĞİNE DAİR HİÇ BİR VERİ YOK
Mahkemenin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporu da askeri öğrencilerin masumiyetini ispatlıyordu. Raporda, 15 Temmuz öncesinde ‘komutanlardan gelen yoğun terör ikazlarının personelde hassasiyet oluşturduğu’ belirtiliyordu. Buna göre 15 Temmuz öncesinde ‘terör eylemi olacağı yönünde’ çok sayıda ihbar gelmişti.
Raporda, “Menfur kalkışmaya yönelik sözde sıkıyönetim mesajı Hava Harp Okulu Komutanlığı’na gelmemiştir. Gerek Muharebe Merkezi kayıtlarında, gerek personel beyanlarında bu mesajın her hangi bir iletişim kanalıyla okula geldiğine dair bir bilgi yoktur. Ancak terör faaliyetlerine yönelik sadece 11-15 Temmuz tarihleri arasında üst komutanlıklardan 12 adet ikaz mesajı gelmiştir.” deniliyor.
ÖĞRENCİLER KOMUTANIN EMRİNİ SORGULAYAMAZ
Raporda, ayrıca Hava Harp Okulu Komutanlığı’nın darbeyi desteklediğine dair hiç bir delil bulunamadığı kaydediliyor. TSK İç Hizmet Kanunu’nun ilgili maddeleri hatırlatılarak, öğrencilerin komutanlarından aldığı emri sorgulayamayacağı belirtiliyor.
Komutanları ve görgü tanıkları da çocukların darbeden haberi olmadığını mahkeme huzurunda dile getirdi. Öğrencilerin silahlarının balistik incelemesi temiz çıkmıtı. Öğrencilerin bir suça karıştıklarına dair tek bir somut belge yoktu. Kamera görüntüleri bile öğrencileri aklıyordu.
MAHKEME, SANIKLARIN LEHİNE OLAN HİÇ BİR DELİLE DİKKATE ALMADI
Ancak mahkeme ne Hava Harp Okulu Komutanlığı’nın resmi yazısını, ne bilirkişi raporunu, ne Yargıtay’ın bozma gerekçelerini ne tanık ifadelerini dikkate almadı. Öğrencilerin lehine olan hiç bir delili görmeyen İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz olduğunda 17-18 yaşında olan çocuklara ceza yağdırdı.
Mahkemenin kararına göre 15 Temmuz’u, o tarihte henüz 17-18 yaşında olan ve darbe girişiminden haberlerinin bile olmadığı ortaya çıkan Harbiyeli öğrenciler yapmış! 20-21 yaşındaki erler, darbeden sorumlu tutulmuyor ve beraat ettiriliyor -ki olması gereken o- ancak onlardan daha küçük ve hiyerarşide daha aşağıda olan askeri öğrenciler ‘darbeye teşebbüsten’ müebbet hapis cezasına çarptırılıyor…
